.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Davud Paşa Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1196-1197 / M. 1782-1783)
cilt: 79, sayfa: 161
Hüküm no: 120
Orijinal metin no: [18b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Başcı Mahmud Camii Vakfı mütevellisi Mehmed Sadık’ın vakfa ait ev arsasını Rukiye bt. Abdullah’a kiraya vermesi

İstihkâm

Ashâb-ı hayrâtdan merhûm Başcı el-Hâc Mahmud Câmi‘-i şerîfinde Salih Efendi nâm sâhibü’l-hayrın evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mütevellîsi Mehmed Sadık b. el-mezbûr Salih Efendi meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu bâ‘isetü’l-kitâb Rukiye bt. Abdullah nâm hatun tarafından vech-i âtî üzere tasdîka vekîl olduğu ber-nehc-i şer‘î sâbit olan Molla Ali b. Halil nâm kimesne mahzarında bi’t-tevliye takrîr-i kelâm ve ifâde-i merâm edip mütevellîsi olduğum vakf-ı mezbûr müsakkafâtından olup mahmiye-i İslâmbol’da Nevbahar mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Mücellid zevcesi arsası ve bir tarafdan Haffâf Veliyüddin arsası ve bir tarafdan tarîk-i hâs ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd müştemilât-ı ma‘lûmeyi hâvî beher şehr otuz akçe icâre-i müecceleli bir bâb vakıf menzil mezbûre Rukiye Hatun’un taht-ı tasarrufunda iken menzil-i mezkûr bundan akdem harîk-i kebîr’de muhterik olup ancak hükm-i nukzda bir mikdâr taş mevcûd olup arsa-i sırfa kalmağla arsa-i mezkûre üzerine vakıf içün icâre-i mu‘accelesine mahsûben müvekkile-i mezbûre Rukiye Hatun ve âharı rağbet etmeyip ve cânib-i vakıfda dahi binâya müsâ‘ade olmamağın hükm-i nukzda olan nukz semen-i misliyle âhara bey‘ ve arsa-i mezkûre icâre-i müeccele-i mezkûresiyle âhara îcâr ve üzerine ihdâs olunan binâ bânîsinin mülkü olmak üzere izin verilmek taraf-ı vakfa evlâ ve enfa‘ olduğunu zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî bî-garaz Müslimîn meclis-i şer‘a ihzâr ve ben bi’t-tevliye mezûn olmamla hükm-i nukzda olan ma‘lûmü’l-mikdâr taşı semen-i misli idiği Müslimûn-ı merkūmûn ihbârlarıyla zâhir olan beş guruş semen-i makbûza bey‘ ve teslîm eylediğimden sonra müvekkile-i mezbûre Rukiye Hatun yedine taraf-ı vakıfdan müceddeden i‘tâ eylediğim bir kıt‘a temessük mantûkunca menzil-i mezkûrun arsasını beher şehr otuzar akçe icâre-i müeccele-i kadîmesiyle müvekkile-i mezbûreye îcâr ve teslîm ol dahi istîcâr ve tesellüm ve kabûl ve üzerine mâlıyla nefsi içün her ne binâ ihdâs eder ise müvekkile-i mezbûrenin mülkü olmak üzere izin verdiğime binâen kıbel-i şer‘den dahi bir kıt‘a hüccet-i şer‘iye i‘tâ olunmak bi’t-tevliye murâdımdır dedikde hakīkat-i hâl minvâl-i meşrûh üzere olduğunu Müslimûn-ı merkūmûn ihbâr ve vekîl-i merkūm Molla Ali dahi tasdîk etmeğin ber-mantûk-ı temessük mütevellî-i mezbûr menzil-i mezkûrun arsası beher şehr otuzar akçe mukāta‘alı ve üzerine her ne binâ ihdâs eder ise mülkü olmak üzere müvekkile-i mezbûre Rukiye Hatun yedine li-ecli’l-istihkâm kıbel-i şer‘den işbu vesîka-i enîka ketb ü imlâ olunup def‘ olundu.

Fî 5 min-Zilhicceti’ş-şerîfe sene 1196

Şühûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. ( ) İmâm, Müezzin Mehmed Ârif, Molla Ömer Müezzin, Veliyüddin Ağa Haffâf, Salih b. Halil, Mustafa b. Mustafa, Ömer Beşe b. Halil.