Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 228 Hüküm no: 183 Orijinal metin no: [50b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Çerkes Hasan Ağa’nın Hafize Hanım’da olan alacak davasında sulh olması
Ma‘rûz,
Sâhib-i arzuhâl Çerkes Hasan Ağa b. Mustafa nâm kimesne evvelâ Salı günleri bi’d-defa‘ât huzûr-ı hazret-i fetvâ-penâhîde ve ba‘dehu Dâr-ı hazret-i müşârün-ileyde Anadolu mutasarrıfları dâ‘îlerine tahsîs buyurulan dâirede ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde mukaddemâ kayınvâlidesi derûn-ı arzuhâlde ismi mezkûre zâtı mu‘arrefe Şerife Hafize Hanım bt. es-Seyyid Ali muvâcehesinde ben bin iki yüz elli altı senesi Şa‘bânü’l-mu‘azzamı’nın beşinci günü İstanbul’da Çarşı-yı kebîrde Zenneciler sûkunda sâkin olduğum zenneci dükkânımda mezbûre Şerife Hafize Hanım’a malımdan iktirâz ve teslîm eylediğim iki bin beş yüz guruş ve şehr-i mezkûrun onuncu günü kezâlik dükkân-ı mezkûr pîş-gâhında yine malımdan ikrâz ve teslîm eylediğim beş guruş ve bi-şartı’r-rücû‘ emriyle dâyini gāib ani’l-meclis dülbendçi Hüseyin Efendi’ye malımdan medfû‘um olan yüz altmış guruş ve kezâlik bi-şartı’r-rücû‘ emriyle Şabçı? Mehmed Ağa’ya malımdan def‘ ü teslîm eylediğim elli guruş ve bin iki yüz elli üç senesi Zilka‘deti’ş-şerîfesi’nin üçüncü günü müteveffâ İbrahim Efendi’nin sulbî sagīr oğulları Mustafa Nazif ve Osman Sâkıb’ın müşterek mallarından vasîleri Cemile Hatun bt. Abdullah yedinden bâ-hüccet istidâne ve kabz eylediği dört bin guruş ve müteveffâ Tatar el-Hâc Hüseyin Ağa’nın sagīr oğlu Ömer’in malından vasîsi Mehmed Nazif b. Mustafa yedinden kezâlik istidâne ve kabz eylediği bin beş yüz guruş ve meblağayn-i mezkûreynin bir senelik bâ-devr-i şer‘î ilzâm-ı ribhi olan sekiz yüz yirmi beş guruş ki cem‘an altı bin üç yüz yirmi beş guruşa tarafeynden bi’l-emr ve’l-kabûl kefâlet-i sahîha-i şer‘iyye ile kefîl ve zâmin olduğumdan sonra meblağ-ı mekfûlün-bih-i mezkûr altı bin üç yüz yirmi beş guruşdan kefâlet-i mahkiyeme binâen edâ eylediğim dört bin sekiz yüz yirmi beş guruş ve meblağayn-i mezkûreynin bilâ-devr güzeşte nemâlarına kezâlik bi-şartı’r-rücû‘ emriyle müddet-i ma‘lûmede malımdan medfû‘um olan bin dört yüz seksen guruş ki min-haysü’l-mecmû‘ mezbûre Şerife Hafize Hanım zimmetinde dokuz bin beş yüz on beş guruş alacak hakkım olmağla meblağ-ı mecmû‘-ı mezkûru mezbûre Şerife Hafize Hanım’dan hâlâ taleb ederim deyü da‘vâ eylediğimde, ol dahi cevâbında müteveffâ-yı mezbûr İbrahim Efendi’nin oğulları sagīrân-ı mezbûrânın mallarından istidâne eylediğim dört bin guruş ve merkūm el-Hâc Hüseyin Ağa’nın sagīr oğlu merkūm Ömer’in kezâlik malından ber-vech-i muharrer istidâne eylediğim bin beş yüz guruş ve meblağayn-ı mezkûreynin bir senelik ilzâm-ı ribhleri olan sekiz yüz yirmi beş guruş ki min-haysü’l-mecmû‘ altı bin üç yüz yirmi beş guruş emriyle kefîl ve zâmin olduğundan sonra meblağ-ı mecmû‘-ı mezkûrun ber-minvâl-i muharrer dört bin sekiz yüz yirmi beş guruşunu kefâlet-i mahkiyene binâen edâ etmekle ol vechile zimmetimde ancak bi’l-mürâca‘a dört bin sekiz yüz yirmi beş guruş alacağın olup lâkin benim dahi senin zimmetinde mârru’z-zikr elli üç senesi Zilka‘detü’ş-şerîfesi’nin üçüncü günü târîhiyle müverrah mümzâ ve mahtûm bir kıt‘a temessük mantûkunca cihet-i karzdan alacak hakkım beş bin beş yüz guruş ve emir ve tevkîlimle malımdan [51a] âhara bey‘ eylediğin bir re’s zenciye câriye semeninden makbûzun olan iki bin beş yüz guruşdan bâkī bana vermeyip bi-gayr-ı hakkın kendü umûruna sarfla istihlâk eylediğin altı yüz elli guruş ki cem‘an altı bin yüz elli guruş alacak hakkım olmağla meblağ-ı mezkûrun dört bin sekiz yüz yirmi beş guruşu sana ber-vech-i muharrer zimmetimde deynim olan meblağ-ı merkūm dört bin sekiz yüz yirmi beş guruşa takāsan fürû-nihâde olunup bâkīsi olan bin üç yüz yirmi beş guruşu taleb ederim deyü benim ber-vech-i muharrer ziyâde dört bin altı yüz doksan guruş müdde‘âmı ve ben dahi mezbûre Şerife Hafize Hanım’ın meblağ-ı merkūm altı bin yüz elli guruş müdde‘âsını her birimiz inkâr ve ol vechile beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı vefîre cereyân etmiş idi. El-hâletü hâzihî muslihûn tavassutuyla beynimiz tesviye ve tanzîm olunup ben ber-vech-i muharrer tasaddî eylediğim meblağ-ı mecmû‘-ı merkūm dokuz bin beş yüz on beş guruş da‘vâmdan mezbûre Şerife Hafize Hanım ile bi’t-tav‘ ve’r-rızâ üç bin guruş üzerine sulh olduğumda, ol dahi sulh-ı mezkûru kabûl ve bedel-i sulh-ı mezkûr üç bin guruşu mezbûre Şerife Hafize Hanım’ın hâlâ bana edâya iktidârı olmadığına mebnî te’cîle tâlibe olduğunda ben dahi meblağ-ı mezkûru işbu târîh-i i‘lâmdan doksan bir gün mürûrunda bana edâ etmek üzere mezbûre Şerife Hafize Hanım’ı rızâmla te’cîl eylediğimden sonra meblağ-ı merkūm üç bin guruşdan mâ‘adâ bi’l-cümle zikr olunan husûslara ve işbu târîh-i i‘lâma gelince sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mütâlebâtdan mezbûre Şerife Hafize Hanım’ın zimmetini, ol dahi benden iddi‘â eylediği meblağ-ı mecmû‘-ı mezkûr altı bin yüz elli guruş da‘vâsından rızâsıyla meccânen fâriğa olup meblağ-ı mezkûr mutâlebesine ve bi’l-cümle zikr olunan husûslara ve işbu târîhe gelince sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i de‘âvîden benim zimmetimi her birimiz ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt eyledik deyü mukırr-ı merkūm Hasan Ağa’nın bi’l-cümle takrîr-i meşrûhunu mezbûre Şerife Hafize Hanım tasdîk ve ber-vech-i meşrûh kabûlü hâvî ibrâ eylediğini ve ibrâdan müstesnâ bedel-i sulh-ı merkūm üç bin guruş zimmetinde müdde‘î-i mezbûr Hasan Ağa’ya deyni olduğunu ikrâr ü i‘tirâf ve ber-vech-i muharrer müeccelen edâya ta‘ahhüd edip bu vechile kat‘-ı münâza‘a eyledikleri tescîl ve huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. El-emru li-men-lehü’l-emr.
Fî 22 Saferi’l-hayr sene 1257.
|