Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 234 Hüküm no: 188 Orijinal metin no: [52a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kâmile Hatun’un berber dükkânı hususundaki davasının reddolunduğu
Ortaköy’de Berber dükkânı men‘i
Sâhibe-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zât Kâmile nâm Hatun Bâb-ı hazret-i fetvâ-penâhîde Anadolu mutasarrıfları dâ‘îlerine tahsîs buyurulan dâirede ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde pederi Pirni Ahmed Ağa b. Yakub nâm kimesne hâzır olduğu hâlde İstanbul’da Yeni Han sarrâflarından Pişmişoğlu Serkiz v. Minas nâm zimmî muvâcehesinde bâ-irâde-i seniyye nezâreti Evkāf-ı hümâyûn’a ilhâk buyurulan evkāfdan merhûm Mehmed Kethüdâ Vakfı musakkafâtından mahrûse-i Galata’ya muzâfe Ortaköy’de Sukuyusu nâm mahâlde Hanife Hatun’un menzili tahtında kâin Sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmînin hâlâ bâ-temessük-i mütevellî vâzı‘u’l-yed olduğu ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb vakıf berber dükkânı bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn babam hâzır-ı merkūm ile birâderi olup bundan akdem verâseti sulbî kebîr oğulları Hüseyin ve Yahya ve Ali ve sulbî sagīr oğlu Hasan ve sulbiye sagīre kızları Enise ve Havva ve Âişe’ye münhasıra olduğu hâlde fevt olan Mehmed Ağa’nın hayatında münâsafeten taht-ı tasarruflarında iken bin iki yüz kırk altı senesi Zilka‘deti’ş-şerîfesi’nin yirmi üçüncü günü sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmînin malından el-yevm dükkân-ı mezkûrda müsteciri işbu hâzır bi’l-meclis Berber Serkiz zimmî yediyle ma‘an iktirâz ve kabz ve istihlâk eyledikleri beş bin guruş mukābelesinde dükkân-ı mezkûru bâ-re’y-i mütevellî her biri sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmîye vefâen ferâğ ve tefvîz eylediklerinde ol dahi tefevvüz ve kabûl ve derûnuna cânib-i Evkāf-ı hümâyûndan mu‘teber berber gediği vaz‘ edip lâkin ber-minvâl-i muharrer ferâğ-ı mezkûr vefâen olduğundan mu‘teber olmamağla sarrâf-ı mersûmun yedinde olup meclis-i şer‘de ibrâz eylediği bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î nâtık olduğu üzere pederim hâzır-ı mezbûr ile birâderi müteveffâ-yı merkūmdan her biri ma‘an bin iki yüz kırk sekiz senesi Şevvâli’l-mükerremi’nin on üçüncü günü Rumeli kazaskeri bulunan sa‘âdetlü fazîletlü Arabzâde Mehmed Sadullah Efendi hazretleri huzûrunda meblağ-ı merkūm beş bin guruşu ahz birle dükkân-ı mezkûru bâ-re’y-i mütevellî red ve ferâğa sarrâf-ı mersûma tenbîh olunmak murâdımdır deyü ol târîhde vakf-ı mezkûr mütevellîsi İsmail Efendi tarafından mürsel vekîl-i câbî-i vakf-ı mezbûr Ali Efendi hâzır olduğu hâlde sarrâf-ı mersûmun vekîl-i müsecceli gāib ani’l-meclis Derzi Ohannes v. Serkiz zimmî muvâcehesinde da‘vâ etdiklerinde vekîl-i mersûm dahi cevâbında her biriniz târîh-i merkūmda dükkân-ı mezkûru yedi bin beş yüz guruş bedel mukābelesinde müvekkilim sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmîye bâ-re’y-i mütevellî kat‘iyyen ferâğ ve tefvîz, müvekkilim mersûm dahi tefevvüz ve kabûl edip hattâ kırk altı senesi Zilhicceti’ş-şerîfesi’nin on üçüncü günü dükkân-ı mezkûru müvekkilim merkūma ferâğ-ı kat‘î-i mu‘teber ile bâ-re’y-i mütevellî fâriğler olup dükkân-ı merkūmda kat‘an alâkanız olmadığını ikrâr dahi etmiş idiniz deyü inkârlarına mukārin bi’l-vekâle eylediği def‘ini lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri ihbâr olunan Sihâm Kalemi ketebesinden Mehmed Tahir Efendi b. Abdullah ve Ma‘den Kalemi ketebesinden Sıdkı Efendi b. Ebubekir şehâdetleriyle muvâcehelerinde ber-nehc-i şer‘î isbât edip mûcebince pederim hâzır-ı merkūm ile birâderi merkūmdan her biri da‘vâ-yı mezkûreleriyle sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmîye bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunup dükkân-ı mezkûru kemâ-kân sarrâf-ı mersûmun zabt ve tasarrufu için yedine işbu bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î i‘tâ olundukdan sonra yine sarrâf-ı mersûm yedinde olup işbu meclis-i şer‘de ibrâz eylediği diğer bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î nâtık olduğu üzere bin iki yüz elli dört senesi Saferi’l-hayrının yedinci günü Rumeli [52b] kazaskeri bulunan merhûm Mehmed Ârif Beyefendi hazretleri huzûrlarında mukaddemâ vekîl-i mersûmun def‘-i mezkûru isbât için getirdiği şâhidân-ı mezbûrân yalan şâhidleri olmağla öyle olucak sarrâf-ı mersûm şâhid-i âhar ikāmesiyle def‘-i mezkûrunu tekrâr isbât etsin ve illâ meblağ-ı mezkûr beş bin guruşu yedimizden ahz birle dükkân-ı mezkûrdan keff-i yed eylesin deyü takrîr-i meşrûhu üzere tasaddî eyledikleri da‘vâları şer‘an mesmû‘a ve iltifâta şâyân olmayıp mûcebince babam hâzır-ı merkūm ile birâderi müteveffâ-yı mezbûr Ahmed Ağa’dan her biri da‘vâ-yı mezkûreleriyle sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmîye tekrâr bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunmuşlar idi. El-hâletü hâzihî ben mücerred hâzır-ı merkūmun kızı olmamla öyle olucak meblağ-ı mezkûr beş bin guruşu yedimden ahz birle dükkân-ı merkūmu babam hâzır-ı merkūm ile birâderi müteveffâ-yı mezbûrun evlâdı merkūmûna teslîme veyâhud bana ferâğa sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmîye cebr olunsun deyü takrîr-i meşrûhu üzere tasaddî eylediği da‘vâsı şer‘an müvecceh olmadığı müdde‘iyye-i mezbûre Kâmile Hatun’a tefhîm ve da‘vâ-yı mezkûresiyle sarrâf-ı mersûm Serkiz zimmîye bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunduğu huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 2 Ra. sene 1257.
|