Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 239 Hüküm no: 194 Orijinal metin no: [53b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hödükoğlu Ahmed’in el koyduğu tarla ve bahçeyi teslim etmesi gerektiği
Vilâyet-i Anadolu’da Malatya sancağında vâki‘ Şirvanlı nâhiyesine tâbi‘ Keferdun karyesi ahâlîsinden olup iki yüz kırk iki senesi hilâlinde fevt olan Veyisoğlu Ahmed b. Abdullah’ın sulbî oğlu ve hasran vârisi sâhib-i arzuhâl Ömer nâm kimesne Bâb-ı hazret-i fetvâ-penâhîde Anadolu mutasarrıfları dâ‘îlerine tahsîs buyurulan dâirede ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde karye-i merkūme ahâlîsinden derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Hödükoğlu es-Seyyid Ahmed b. Yusuf nâm kimesne muvâcehesinde karye-i merkūme hâricinde Mezarlık mukābelesinde bir tarafdan Kasım Molla bağı ve bir tarafdan Muştaoğlu Ali bağı ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireli bir kıt‘a bahçem babam müteveffâ-yı mezbûrun hayatında ile’l-vefât yedinde mülkü ve Muştaoğulları tarlaları ve tarîk-i âm ile mahdûd dört dönüm bir kıt‘a tarla dahi bâ-tapu taht-ı tasarrufunda olup ba‘de vefâtihî bahçe-i mezkûre hasran bana mevrûs ve zikr olunan tarla dahi bilâ-tapu bana intikāl etmiş iken mezbûr Ahmed zikirleri mürûr eden bahçe ve tarlayı fuzûlen zabt etmekle mârrü’l-beyân bahçe ve tarladan keff-i yed ve mahâllinde bana teslîme merkūm es-Seyyid Ahmed’e tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ etdikde mezbûr Ahmed dahi cevâbında müdde‘î-i mezbûr Ömer babası merkūm Ahmed’in hîn-i vefâtında sagīr bulunduğundan tesviye-i umûrunu rü’yete bâ-hüccet vasiyy-i mansûbu olan gāib ani’l-meclis Mehmed nâm kimesne iki yüz kırk dört senesi Recebi’l-ferdi gurresinde bahçe-i mahdûd-ı mezkûru bi’l-izni’ş-şer‘ lede’l-müzâyede ol târîhde semen-i misli olan bin beş yüz otuz guruş semen-i makbûza bi’l-vesâye bana bey‘ ü temlîk ve teslîm ve zikr olunan tarlaları dahi müdde‘î-i mezbûr iki yüz guruş bedel-i makbûz-ı müstehlek mukābelesinde iki yüz elli üç senesi hilâlinde bâ-ma‘rifet-i sâhib-i arz bana fâriğ oldukdan sonra yedimde olup iki yüz elli senesi şehr-i Rebî‘ülâhiri’nin on beşinci günü târîhiyle müverrah ve ol târîhde nâhiye-i mezbûre nâibi [54a] bulunan es-Seyyid Mehmed Efendi’nin imzâ ve hatemini hâviye bir kıt‘a hüccet nâtıka olduğu üzere müdde‘î-i mezbûr Ömer zikr olunan bahçe ve tarlayı mahâllinde nâib-i mezbûr huzûrunda benden da‘vâ ve bâ-vesâtet-i muslihîn beynimiz te’lîf olunup ben malımdan mezbûra altmış guruş teberru‘an def‘ ü teslîm eylediğimde ol dahi ahz u kabz ve rızâsıyla da‘vâ-yı mezkûresinden meccânen fâriğ olup sâlifü’z-zikr bahçe ve tarlada kat‘an alâka ve medhali kalmadığını ikrâr ve husûs-ı mezkûra müte‘allika da‘vâdan benim zimmetimi kabûlümü hâvî ibrâ ve iskāt etmekle ol vechile bahçe ve tarla-yı mezkûre bi-hakkın vaz‘-ı yed ederim deyü müdde‘î-i mezbûrun inkârına mukārin eylediği def‘ini isbâtdan izhâr-ı acz edip tahlîfe dahi tâlib olmamağın mûcebince dâfi‘-i merkūm es-Seyyid Ahmed def‘-i mezkûruyla mezbûr Ömer’e bilâ-beyyine mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ zikirleri sebkat eden bahçe ve tarladan keff-i yed ve mahâllinde müdde‘î-i mezbûr Ömer’e teslîme mezbûr Ahmed’e tenbîh olunduğu huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 27 Ra sene [12]57.
|