Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 246 Hüküm no: 201 Orijinal metin no: [56a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mehmed Ağa ve annesi ile kardeşinin değirmen davası Ma‘rûz, Anadolu’da medîne-i İznikmid ahâlîsinden derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism es-Seyyid Mehmed Ağa b. Ali b. el-Hâc Çelebi Mehmed Ağa nâm kimesne Salı günü huzûr-ı hazret-i fetvâ-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde vâlidem mu‘arrefetü’z-zât Şerife Nefise bt. Ahmed nâm Hatun asâleten ve li-ebeveyn kız karındaşı Şerife Hafize Hatun tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i müsbet-i şer‘îsi Mehmed Ağa b. Ali vekâleten hâzır oldukları hâlde li-ebeveyn ammi olup bin iki yüz elli beş senesi hilâlinde fevt olan Hüseyin Bey b. el-mezbûr Çelebi Mehmed Ağa’nın verâseti ve zevce-i menkûha-i metrûkesi Âişe bt. Ömer nâm hatun ile sulbî kebîr oğulları Mehmed Bey ve Hayrullah Bey’e ba‘de’l-inhisâr verese-i merkūmûndan sâhib-i arzuhâl merkūm Mehmed Bey muvâcehesinde medîne-i mezbûreye tâbi‘ Değirmendere karyesinde vâki‘ Kazıklı nâm mahâlde kâin ma‘lûmü’l-hudûd iki göz âsiyâbın yedi sehm i‘tibârıyla bir sehmi benimle vâlidem ve kız karındaşım asıl ve müvekkile-i merkūmetân Şerife Nefise ve Şerife Hafize hatunların yedimizde iştirâken ve şâyi‘an malımız iken merkūm Mehmed Bey ile gāibân ani’l-meclis karındaşı merkūm Hayrullah Bey ve zevce-i merkūme Âişe Hatun’dan her biri âsiyâb-ı mezkûrda kendi hisse-i ma‘lûmeleriyle ma‘an bizim hisse-i mezkûremizi dahi fuzûlî ve bi-gayr-ı hakkın zabt ve bizim tasarrufumuza mümâna‘at etmeleriyle mümâna‘atları men‘ ve bir sehm hisse-i şâyi‘a-i merkūmemi mahâllinde bize teslîme merkūm Mehmed Bey’e tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü asıl ve vekîl-i hâzırân-ı mezbûrân ile ma‘an da‘vâ etdikde merkūm Mehmed Bey dahi cevâbında iki yüz kırk beş senesi Rebî‘ülevveli’nin on beşinci günü müdde‘î-i merkūm es-Seyyid Mehmed Ağa ile asıl ve müvekkile-i mezbûretândan her biri âsiyâb-ı mezkûrede olan bir sehm hisse-i mezkûrelerini medîne-i mezbûrede Ahmed Ağa’nın menzilinde mûrisimiz müteveffâ-yı merkūm Hüseyin Bey’e bin guruş semen-i medfû‘ ve makbûza bey‘ ve vech-i lâyıkıyla teslîm eylediklerinde ol dahi iştirâ ve kabûl edip ol vechile hisse-i mezkûre sâir hisse-i ma‘lûmesiyle benimle vâlidem ve karındaşım gāibân-ı merkūmâna mevrûs olmuşdur deyü inkâra mukārin def‘a tasaddî birle her biri husûs-ı mezkûr zımnında mahâllinde âsiyâb-ı mezkûr üzerinde terâfu‘-i şer‘-i şerîf olunmaları bâbında ittifâk ve ittihâd ve istid‘â eyledikleri huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. El-emru li-men-lehü’l-emr. Fî 19 Ra sene [12]57.