.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841)
cilt: 94, sayfa: 255
Hüküm no: 210
Orijinal metin no: [58b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mehmed Akil Bey ile kardeşinin ortaklaşa kullandıkları menzil bahçe ve arsadaki hisselerini taksim etmeleri

Ma‘rûz,

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri âtî menzil ve bağın taksîmi için cânib-i şerî‘at-ı garrâdan me’zûnen irsâl olunan vekāyi‘ kâtibimiz es-Seyyid Hüseyin Rıza Efendi bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr Evkāf müfettişi fazîletlü semâhatlü es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Beyefendi kıbelinden meb‘ûs Serkâtib Ömer Efendi Ebniye-i hâssa müdürü Efendi tarafından mürsel Mehmed Raşid ve Hafız Ali Halîfeler ile hazîne-i celîle-i evkāfa mülhak evkāfdan el-Hâc Mustafa Ağa ve Enderûn-ı hümâyûnda kâin câmi‘-i şerîfi evkāfı musakkafâtından medîne-i Üsküdar’a muzâfe Kanlıcak karyesinde Yeni mahallede kâin bir tarafdan Mehmed Ali Ağa menzili ve bahçesi ve bağı ve el-Hâc İbrahim Edhem Bey tarlası ve tarla-yı mezkûre mürûr eden tarîk-i hâs ve Ragıb Efendi bağı ve tarîk-i âm ile mahdûd dâhiliyede ulyâda iki bâb oda ve bir sofa ve âbdesthâne ve memşâhâne ve vüstâda dört bâb oda ve iki sofa ve üç memşâhâne ve bir câmekân odası ve bir kârgir hamam ve süflâda bir sagīr oda ve bir kiler ve bir ahır ve bir memşâ ve orta kapı ve hâricinde bir bâb ahır ve sedli bahçe ve bahçe-i mezkûr derûnunda bir fırın ve bir bi’r-i mâ ve bir su hazînesi ve bir kıt‘a bağ ve hâriciyede ulyâda bir bâb oda ve bir mikdâr sofa ve tahtânî iki bâb oda ve bir memşâ ve âbdesthâne ve bir harâb ahır ve bahçe ve iki bi’r-i mâ ve bir limonluk ve bir su hazînesi ve bir kıt‘a harâb bağ yeri ve sokak kapısını müştemil bir bâb menzile varıp ebniye ve sukūf ahvâline vukūf-ı tammı olan cerîdede mazbûtü’l-esâmî bî-garaz Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i âlî etdiklerinde sâhib-i arzuhâl Mehmed Akil Bey b. Abdüllatif Ağa meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda li-ebin er karındaşı derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism sagīr Mehmed Cemil Bey’in vâlidesi ve bâ-hüccet vasiyy-i mansûbesi Sarayî Zeliha Hanım bt. Abdullah b. Abdülmennan tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi el-Hâc İbrahim Edhem Bey b. Mehmed Ârif muvâcehesinde sâlifü’z-zikr derûn-ı hümâyûnda vâki‘ câmi‘-i şerîf evkāfının kāimmakām-ı mütevellîsi e‘azım-ı ricâl-i Devlet-i aliyye’den Evkāf-ı hümâyûn Nâzırı Numan Mahir Beyefendi ve mezbûr el-Hâc Mustafa Ağa Vakfı’nın mütevellîsi Mehmed Salih Bey b. Ömer taraflarından vekîl-i şer‘îleri câbî-i vakıf es-Seyyid eş-Şeyh Mehmed Emin Efendi b. Ali hâzır olduğu hâlde işbu derûnunda akd-i meclis-i âlî olunan menzil ve bağ ve bahçe mârru’z-zikr el-Hâc Mustafa Ağa Vakfı’ndan ve mârrü’l-beyân harâb bağ yeri dahi zikr olunan câmi‘-i şerîf vakfından olarak her birinin nısfları benim ve nısf-ı aharları karındaşım sagīr-i mezbûr Mehmed Cemil Bey’in bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn iştirâken ve şâyi‘an taht-ı tasarruflarımızda olup lâkin menzil ve bağ-ı mezkûrlar kābil-i kısmet ve her birimiz hisselerimiz ile intifâ‘ mümkün olduğuna binâen menzil-i mezkûr kısmet-i âdile ile ber-vech-i âtî taksîm olunmak murâdımdır dedikde vekîl-i merkūm el-hâc İbrahim Edhem Bey dahi cevâbında menzil-i mahdûd-ı mezkûr ve bağ müdde‘î-i merkūm ile sagīr-i mezbûrun iştirâken ve şâyi‘an tasarruflarında olduğunu ikrâr ve menzil ve bağ-ı mezkûru kābil-i taksîm olup her biri hissesiyle intifâ‘ mümkün olduğunu halîfetân-ı mezbûrân ve ber-vech-i muharrer taksîm olunduğu sûretde cânib-i vakfa dahi muzır olmayıp evlâ [ve] intifâ‘ olduğunu hâzırûn-ı merkūmûn ihbâr ve taksîmini dahi câbî-i vekîl-i hâzır-ı merkūm bi’l-vekâle re’y etmeğin halîfetân-ı mezbûretân ma‘rifetleriyle evvelâ menzil- mezkûrun Mehmed Ali menzili bahçesi ve bağı ve el-Hâc Edhem Bey’in tarlası ve müdde‘î-i merkūm için zikri âtî ahır ve ahır-ı mezkûr hizâsından bağ duvarına varınca ifrâz olunan bahçe ve tarîk-i âm ile mahdûd zikri sebkat eden dâhiliye mahâllinin müstakıl üç direk ve ebniye ve bahçe ve bağının arsası misâha olundukda bahçe ve ebniye mahâllinin arsası bin beş yüz doksan bir zirâ‘ olup beher zirâ‘ı otuz paradan bin yüz doksan üç guruş on para ve zahrında beş dönüm mahâllini dahi beher dönümü yetmiş beşer guruşdan [59a] üç yüz yetmiş beş guruş, üzerinde mebnâ ulyâda iki bâb oda ve sofa ve âbdesthâne ve memşâ ve evsatda dört bâb oda ve bir câmekân odası ve bir kârgir hamam ve bir su hazînesi ve bir bi’r-i mâ ve bir matbah ocağı misâha olundukda ebniye-i mezkûre teberru‘an üç yüz yetmiş sekiz zirâ‘ olup beher zirâ‘ı yirmişer guruşdan yedi bin beş yüz altmış guruş ve kârgir hamam ebniyesi otuz üç zirâ‘ olup beher zirâ‘ı altmışar guruşdan bin dokuz yüz seksen guruş ve câmekân ebniyesi ve otuz altı zirâ‘ olup beher zirâ‘ı yedişer guruşdan iki yüz yetmiş guruş ve su hazînesi şer‘an on üç zirâ‘ olup beher zirâ‘ı yirmişer guruşdan iki yüz altmış guruş ve matbah ocağının kıymeti üç yüz guruş ve bi’r-i mâ-i mezkûrun kıymeti yetmiş beş guruş olduğunu halîfetân-ı mezbûretân ihbâr etmeleriyle ve ebniye ve bahçe ve bağ-ı mahdûd-ı mezkûr müştemilât-ı mezkûresiyle sahîr ve merkūm Mehmed Cemil Bey’in nısf hissesi için ifrâz ve alâmât-ı fâsıla vaz‘ı ile imtiyâz olundukdan sonra menzil-i mezkûrun bir tarafdan ânifen sagīr-i merkūm için ifrâz olunan mahal ve imâm tarlası ve Ragıb Efendi bağı ve tarîk-i âm ile mahdûd müstakıllen hâriciye mahâllinin bahçe ve ebniyesinin arsası iki bin dokuz yüz dokuz zirâ‘ olup beher zirâ‘ı otuz paradan iki bin yüz seksen bir guruş otuz para ve harâb mahal otuz dönüm olup beher dönüm ellişer guruşdan bin beş yüz guruş olduğunu hâzırûn-ı merkūmûn ve arsa-i mezkûr üzerinde mebnâ ulyâda bir bâb oda ve bir mikdâr sofa ve tahtânî iki bâb oda ve âbdesthâne ve memşâ ve limonluk ve havuz ve iki aded bi’r-i mâ ve ahır misâha olundukda iki kat ebniyesi yüz altmış zirâ‘ olup beher zirâ‘ı on dokuz guruşdan üç bin kırk guruş ve harâb ahır ebniyesi yüz elli zirâ‘ olup beher zirâ‘ı ikişer guruşdan üç yüz guruş ve limanlık ebniyesi elli üç zirâ‘ sekiz parmak olup beher zirâ‘ı üçer guruşdan yüz altmış guruş ve havuzun kıymeti yüz guruş ve iki aded bi’r-i mânın kıymeti yüz elli guruş olduğunu halîfetân-ı mezbûrân ihbâr etmeleriyle ebniye ve bahçe mahâllini dahi müştemilât-ı mezkûresiyle müdde‘î-i merkūm Mehmed Akil Bey’in nısf hissesi için ifrâz ve alâmât-ı fâsıla vaz‘ı ile imtiyâz olmağla bu sûretde merkūm Mehmed Cemil Bey’in hissesi için ifrâz olunan ebniye ve hamam ve bahçe ve bağ-ı mezkûrun kıymet cihetlerinden fazlası olup merkūm Mehmed Akil Bey’e reddi lâzım gelen iki bin iki yüz doksan guruş otuz paranın iki yüz doksan guruş otuz parasını merkūm Mehmed Akil Bey’in rızâsıyla hat ve tenzîl edip mâ‘adâsı olan iki bin guruş sagīr-i mezbûrun malından olarak vekîl-i mezbûr el-Hâc İbrahim Edhem Bey merkūm Mehmed Akil Bey’e teslîm eylediğinde ol dahi ber-vech-i meşrûh ahz u kabz eyledikden sonra zikr olunan dâhiliye mahâlli bahçe ve ebniye ve bağ-ı mezkûr ile sagīr-i mezbûr için vekîl-i merkūm el-Hâc İbrahim Edhem Bey ve sâlifü’z-zikr hâriciye mahâlli ebniye ve bahçe ve bağ mahâlli ile merkūm Mehmed Akil Bey’den her biri hisseleri için bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ahz ve her biri vech-i lâyıkı üzere kabz ve tesellüm edip ve her biri âharın hisse-i müfrezelerinde alâkaları kalmayıp istîfâ-yı hak eylediklerini vekîl-i merkūm müvekkilesi vasiyy-i mûmâ-ileyhin husûs-ı mezkûre dâir merkūm Mehmed Akıl Bey ile vesâyâten kat‘iyyen li’n-nizâ‘ ve husûmeti olmadığını her biri bi’l-asâle ve bi’l-vekâle meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda ikrâr ve câbî-i hâzır-ı merkūm dahi her birinin vech-i meşrûh üzere müstakıllen zabt ve tasarruflarını re’y edip bu vechile kat‘-ı münâza‘a eylediklerini kâtibân-ı merkūmân dâ‘îleri mahâllinde ketb ü tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-yı şer‘le tarafeyn ve câbî-i merkūm hâzır oldukları hâlde Bâb-ı hazret-i fetvâ-penâhîde Anadolu mutasarrıfları dâ‘îlerine tahsîs buyurulan dâirede ma‘kūd meclis-i şer‘a gelip tasdîklerine mukārin alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr eyledikleri tescîl ve huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].

Fî 5 Rebî‘ülevvel sene [12]57.