Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 271 Hüküm no: 227 Orijinal metin no: [64b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Osman Ağa’nın Bağcı Ahmed Ağa ile olan miras davasında anlaşma sağlandığı Ma‘rûz, İstanbul’da Davudpaşa mahallesinde sâkine iken işbu târîhden iki sene mukaddem vefât eden Zeyneb Hatun bt. Süleyman bt. Abdullah’ın verâseti zevce-i metrûku Osman Ağa b. Mehmed ile sadrî kebîr oğlu Mecnun Ahmed ve sadriye kebîre kızları Emine ve Âişe hatunlara ba‘de’l-inhisâr verese-i merkūmûndan zâtları mu‘arrefeler mezbûretân Emine ve Âişe hatunlar kendi nefsinden asîl ve mecnûn-ı mezbûrdan babası ve velîsi zevci mezbûr Osman Ağa’dan her biri Bâb-ı hazret-i fetvâ-penâhîde Anadolu mutasarrıfları dâ‘îlerine tahsîs buyurulan dâirede ma‘kūd meclis-i şer‘-i enverde müteveffât-ı mezbûrenin li-ebeveyn er karındaşı derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Bağcı Ahmed Ağa b. el-mezbûr Süleyman muvâcehesinde medîne-i Üsküdar’a muzâfe Gekbüze kazâsına tâbi‘ Tavşancıl karyesinde vâki‘ Hadım Bağı demekle arîf ma‘lûmü’l-hudûd bir kıt‘a bağ ve civârında kâin ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb bahçeden her biri mûrisemiz müteveffât-ı mezbûrenin hayatında müstakılleten mülkü iken mezbûr Ahmed Ağa zikirleri sebkat eden bağ ve bahçeyi yirmi sene müddet fuzûlî zabt ve mahsûlâtını bi-gayr-ı hakkın istihlâk etmekle müddet-i mezkûrede mahsûlât-ı mezbûreden makbûzu olup bize mevrûs olan üç bin guruşu mezbûr Ahmed Ağa’dan bi’l-asâle ve bi’l-vekâle tazmîn taleb ederiz deyü da‘vâ eylediğimizde, ol dahi cevâbında inkâr etmekle biz ber-vech-i muharrer müdde‘âmızı isbâta bir vechile kādirler olmayıp mezbûr Ahmed Ağa’nın yemîn edeceği dahi zâhir ve ol vechile sulh mecnûn-ı merkūm hakkında her vechile evlâ ve enfa‘ olduğuna binâen beynimizde muslihûn tavassut edip bi’l-asâle ve bi’l-velâye da‘vâ-yı mezkûremizden merkūm Ahmed Ağa ile yedi yüz guruş bedel-i medfû‘ ve makbûza bi’l-asâle ve bi’l-velâye sulh olduğumuzda ol dahi sulh-ı mezkûru ba‘de’l-kabûl mâ‘adâya ve bi’l-cümle husûs-ı mezkûra ve hukūk-ı sâire-i şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini bi’l-asâle ve ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt eyledik deyü ikrâr ve tasarrufları huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]. Fî 2 Ca sene [12]57.