.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841)
cilt: 94, sayfa: 273
Hüküm no: 229
Orijinal metin no: [65a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Çiçekciler Dellalbaşı Ahmed Nazif Efendi’nin çiçekcilerden tahsil ettiği dellaliye ücretinin kanunsuz bulunması

İhrâc şüd, fî 6 R sene [12]64.

Def‘a ihrâç şüd, fî 23 R sene [12]65.

Ma‘rûz,

Mübârek Rikâb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye takdîm-i arzuhâl eden bahçıvan ve çiçekçi esnâfının başkethüdâları Süleyman Ağa ve esnâfından Üsküdarî el-Hâc Mehmed Ağa b. Ali ve Hafız Hasan Efendi b. Mustafa ve Ahmed b. Mehmed Emin ve Mehmed Ağa b. Mehmed ve Ali Ağa b. Ahmed ve diğer Mehmed Ağa b. İbrahim ve es-Seyyid Ahmed Ağa b. Ahmed ve âhar Mehmed Ağa b. İsmail nâm kimesneler ile re‘âyâdan Zakar v. Karabet ve Yorgi v. Hıristo ve Kosta v. Yorgi ve Hıristo v. Kosta ve diğer Kosta v. Yorgi ve Anaştas v. Miço ve Dimitri v. Simyon ve diğer Hıristo v. Mihal ve Nina v. Yuvan ve Andon v. Yuvan ve Foti ve Kosta ve Vasil v. Yuvan [ve] Papas oğlu Cani ve Gammazoğlu Nikola ve Aci Anderya zimmîler Salı günü huzûr-ı hazret-i fetvâ-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i hatîrde Âsitâne-i aliyye ve tevâbi‘i şükûfehâ dellâllığına bâ-berât-ı âlîşân mutasarrıf olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism el-Hâc Ahmed Nazif Efendi b. Abdullah b. Mehmed tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu Ahmed Ağa b. İbrahim ve es-Seyyid Mehmed Şakir Ağa b. Ahmed nâm kimesneler şehâdetleri ile sâbit olan Mehmed Ağa b. Abdullah muvâcehesinde bizlerin Âsitâne-i aliyye’de ve gerek medîne-i Eyüb ve gerek medîne-i Üsküdar’da kâin bahçelerimiz mahsûlâtından Âsitâne-i aliyye’de Eminönü nâm mahâlde külle yevmin satdıklarımız envâ‘ şükûfenin mukaddemâ kıymetinden beher guruşda veregeldiğimiz resm-i mu‘ayyen elli dört senesi hilâlinde ve bâ-irâde-i seniyye afv buyurulmuş olduğundan kimesne tarafından bir nesne taleb olunması îcâb etmez iken bu def‘a vekîl-i merkūm Mehmed Ağa sâlifü’z-zikr Eminönü nâm mahâlde bey‘ olunan çiçeklerin dellâlbaşılığı müvekkilim merkūm el-Hâc Ahmed Nazif Efendi’nin bâ-berât uhdesinde olmağla esnâfınızın satdıkları envâ‘ şükûfenin kıymetinden beher guruşda beşer para dellâliye veresinüz deyü bî-vech esnâf-ı merkūmeyi iz‘âc ve gadr dâ‘iyesinde olduğuna binâen husûs-ı mezkûr İhtisâb Nâzırı sa‘âdetlü Mehmed Ağa’nın tahkīkine lede’l-havâle hâmiş-i arzuhâlde mastûr Ağa-yı mûmâ-ileyhin bir kıt‘a takrîri nâtık olduğu üzere mukaddemâ Boğaziçi taraflarından vârid olan şükûfenin kıymetinden beher guruşda dörder para bâyi‘iye ve bir para ihtisâbiye ve Üsküdar bahçelerinden gelenlerin kıymetinden beher guruşda yalnız üçer para bâyi‘iye ve Âsitâne-i aliyye ve Eyüb civârında kâin bahçelerden gelenlerin kıymetinden beher guruşda dörder para rüsûmât-ı mu‘ayyenesi cânib-i ihtisâbdan tahsîl ve rüsûmât-ı mezkûre esnâf-ı merkūmenin içlerinden mu‘temed birinin ma‘rifetiyle istihsâl olunmakda olmasından nâşî kendünün hizmetine mukābil tahsîldâriyesi yollu cânib-i ihtisâbdan on guruşda bir guruş i‘tâ olunduğu mesbûk idüğü ve ber-vech-i meşrûh elli dört senesi şehr-i Rebî‘ülâhiri’nde Dersa‘âdet ve havâlîsi mahsûlâtı olan şükûfeden alınan ihtisâbiye ve bâyi‘iye rüsûmâtı bâ-irâde-i seniyye afv ve ilgā buyurulmuş olan rüsûmât dâhilinde bulunarak tahkīk kılındığı vechile esnâf-ı merkūmenin satdıkları şükûfeden dellâlbaşılık ismi nâmıyla guruşda beşer para alındığını bilir kimesne olmayıp resm-i mezkûr mukaddemâ alınan ihtisâbiye ve bâyi‘iye ve onu tahsîl edene cânib-i ihtisâbdan verilen onda bir guruş demek olacağından ve onlar dahi ber-vech-i meşrûh merfû‘ olduğu müstefâd olmağla ol vechile vekîl-i mezbûrun ber-vech-i muharrer müvekkilim merkūm için fîmâ-ba‘d esnâf-ı merkūmenin vech-i meşrûh üzere âhara bey‘ eyledikleri envâ‘ şükûfeden dellâlbaşılık resmi nâmıyla bir nesne mutâlebe etmemek üzere müvekkil-i merkūm el-Hâc Ahmed Nazif Efendi’ye izâfetle vekîl-i merkūm Mehmed Ağa’ya tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü da‘vâ etdiklerinde vekîl-i mezbûr dahi cevâbında müdde‘ûn-ı merkūmûnun bi’l-cümle takrîr-i meşrûhlarını tasdîk edip, lâkin fi’l-hakīka esnâf-ı mezkûrenin satdıkları şükûfeden dellâlbaşılık resmi nâmıyla dellâllık-ı mezkûrun müvekkilim merkūma tevcîh târîhi olan kırk altı senesi Şehr-i Rebî‘ülâhiri’nin yirmi üçüncü gününden berü müvekkilim merkūm bir nesne mutâlebe etmemiş ise de sâir esnâfa kıyâsen esnâf-ı merkūmeden dellâlbaşılık resmi nâmıyla müvekkilim merkūme bir nesne tahsîl kılınması yâhud mukaddemâ afv ve ilgā buyurulan rüsûmât-ı mersûmât-ı mezkûreyi dellâlbaşılık resmi olarak i‘tâ etmeleri müvekkilim mezbûrun matlûbudur deyü takrîr-i meşrûhu üzere îrâd eylediği kelâmı şer‘an ve kānûnen bî-vech ve mültefet olmadığı müvekkil-i merkūm el-Hâc Nazif Efendi’ye izâfetle vekîl-i mezbûr Mehmed Ağa’ya ba‘de’t-tefhîm fîmâ-ba‘d [65b] esnâf-ı merkūmeye bî-vech müdâhale etmemek üzere müvekkil-i merkūm el-Hâc Ahmed Nazif Efendi’ye izâfetle vekîl-i merkūm Mehmed Ağa’ya tenbîh olunduğu huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. El-emru [li-men-lehü’l-emr].

Fî 17 Ra sene [1]257.