Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 278 Hüküm no: 233 Orijinal metin no: [66b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Âmine bt. Feyzullah ve Fâtıma bt. Osman’ın, Kadızade Feyzullah Efendi aleyhindeki arazi ve hızar davasının Bolu kadılığınca görülmesi
Ma‘rûz,
Cânib-i Nezâret-i Evkāf-ı hümâyûn’dan zabt ve idâre olunan evkāfdan vilâyet-i Anadolu’da Bolu sancağında Yedidivan kazâsına tâbi‘ Kirmedas Dîvânı’nda vâki‘ İsfendiyar Bey Vakfı müstagallâtından Zimet? Çiftliği’nin on iki hissede iki hisse çiftlik mutasarrıflığı ber-mûceb-i şürût-ı vâkıf uhde-i tasarruflarında olup İstanbul’da Ebulfeth Sultan Mehmed Han Câmi‘-i şerîfi kurbünde Kumrulu Mescid nâm-ı diğer Mima[r] Sinan mahallesi sâkinelerinden sâhibetey-i arzuhâl evlâd-ı vâkıfdan zâtları mu‘arrefeler Şerife Âmine bt. Feyzullah ve Fâtıma bt. Osman nâm hatunlar bi’l-ma‘iyye rü’yete memûr evkāf müfettişi fazîletlü semâhatlü Mîr es-Seyyid Mehmed Emin Âsaf Efendi hâzır olduğu hâlde Salı günü huzûr-ı hazret-i fetvâ-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde kazâ-i mezkûre tâbi‘ Danişmend Dîvânı’nda Hacı Kādı karyesi ahâlîsinden derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Hacı Kādızâde Feyzullah Efendi b. İbrahim nâm kimesne muvâcehesinde kazâ-i mezkûr civârında Kirmedas Câmi‘-i şerîfi kurbünde kâin çiftlik-i mezkûra teba‘iyetle zirâ‘at ve hırâset olunur beş müdlük arazi ile yine kazâ-i mezkûra tâbi‘ Dağ Dîvânı’nda Hekreme? karyesinde vâki‘ dört hızar bizim mütevelliyesi olduğumuz Zimet? Çiftliği tarafından zabt olunagelmiş iken mezbûr Feyzullah Efendi fuzûlen ve bi-gayr-ı hakkın zabt ve tasarruf eder olmağla suâl olunup zikr olunan arazi ve hızârın ber-vech-i muharrer iki hissesinden keff-i yed birle mahâllinde bize teslîme merkūm Feyzullah Efendi’ye tenbîh olunmak murâdımızdır deyü da‘vâ etdiklerinde, ol dahi arazi ve hızara vaz‘-ı yedini ikrâr, lâkin arazi ve hızar-ı mezkûrlar vakf-ı mezkûrdan olmayıp arazi-i mîrîyeden Emin Himmetoğlu arazisi üzerinde olarak bâ-tapu tasarrufumda olmağla bi-hakkın vaz‘-ı yed ederim deyüp, lâkin husûs-ı mezkûr arazi nizâ‘ından ibâret olmağla arazi ve hızar-ı mezkûrun hudûd ve sınırları irâe ve tahdîd olunarak tarafeyn mahâllinde vech-i vecîh-i şer‘î üzere terâfu‘a muhtâc mevâddan idüğü tarafeynden her birine tefhîm olunduğu huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 16 Ca sene [1]257.
|