.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 100
Hüküm no: 42
Orijinal metin no: [10a-2, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hümâ bt. el-Hâc İsa’nın vakfiyesi

Elhamdülillâhi ve’s-salâtü alâ-nebiyyihî ve alâ-âlihî ve sahbih, ammâ ba‘d, işbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Mahmiye-i Galata mahallâtından Okçu Musa mahallesinde sâkine Hümâ bt. el-Hâc İsa meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîf el-masûn ani’t-tağyîr ve’t-tahrîfe hâzıra olup işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar silk-i mülk-i sahîhinde ve taht-ı tasarrufunda olan, mahalle-i mezbûrede vâki‘, üzerlerinde iki fevkānî hâne bulunan tahtânî iki hâneyi, ahşabdan yapılmış diğer bir hâneyi, su kuyusunu, fırını ve kenîfi müştemil, oğlu Mustafa mülkü ile mahdûd cemî‘ menzilini tevâbi‘i ve levâhıkıyla niyet-i hâlise ve taviyet-i sâfiye ile habsedip vakfettiğini ikrâr etti. Menzil-i mezbûrda süknâyı müddet-i hayâtınca kendine, sonra oğlu mezbûr Mustafa’ya, sonra zükûr ve inâsdan oğlunun evlâdına ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâdına, evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. İnkırazlarından sonra -el-ıyâzü bi’llâh- vakfı Medîne-i münevvere fukarâsına şart eyledi. Menzil-i mezbûrun meremmetini kendi mallarından harcamak üzere ale’t-tertîb içinde sâkin olanlara şart etti. Vâkıfe-i mezbûre sonra menzil-i merkūmu tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği el-Hâc Memi b. İskender’e teslîm eyledi. O dahî tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfta nasıl tasarruf eyledilerse öyle tasarruf eyledi. Vâki‘ ikrâr mütevellî-yi mezbûr tarafından bi’l-müvâcehe tasdîk edildi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıfe-i mezbûre, vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Vâkıfe-i mezbûre tebdîl ve tağyîri kendisine şart eyledi.

Cerâ zâlike ve hurrire fî yevmi’l-ışrîn min-Cemâziyelâhire li-sene ihdâ ve semânîn ve tis‘a mi’e

Şühûdü’l-hâl: Mevlânâ Ahmed Çelebi b. Mehmed el-imâm, Receb b. Hüsam el-müezzin, Ali b. Mehmed, Ahmed Bey b. Abdullah, el-Hâc Murad b. Abdullah, Ferhad b. Abdullah, el-Hâc Mahmud b. el-müezzin, el-Hâc Mehmed b. Abdullah el-imâm, Sefer b. Ferhad, Ali Bâli b. Mehmed, Mehmed b. İbrahim sekbân ve gayrühüm