.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 105
Hüküm no: 46
Orijinal metin no: [11b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Gazanfer Ağa’nın kızkardeşi Fatma Hatun bt. Abdurrahman’ın vakfiyesi

İbtede’e min-hünâ fî-tahrîri’l-vekāyi‘i’l-vâkı‘a fî-zemeni iftihâri’l-ulemâi’l-müderrisîn Abdürrezzak Efendi b. Halil el-müfettiş bi’l-evkāf.

Hasbiyallâhu lâ ilâhe sivâhu

#&# Bi en yükziye bimâ fîhâ hakīkatün Lemmâ sübbitet li-fahvâhâ hakīkatün Fenekaddenahû? tenfîzen sahîhan Cerâ hakkan alâ ebhî tarîkihî Kezâ kāle ibn-i Sadeddin Es‘ad Tecâveze anhümâ rabbü’l-halîka Müvellâ fî-asâkir-i Rumeli Gadded bi’l-adli râ’ikahi enîka

Mâ tazammenehû hâze’l-kitâbi’l-müstetâbi’r-râkilu sübûbu’n-nüvvâb fî-savbi’s-savâb min-asli’l-vakf ve’ş-şurût ve tebyîn-i zâlike ale’n-nesakı’l-mebsût sahha küllühû ledeyye ve sebete cemî‘ihu beyne yedeyye ve innî hakemtü bi’s-sıhhati ve’l-lüzûmi fi’l-husûs ve’l-umûm âlimen bi-cereyâni’l-hilâf beyne eimmetina’l-eslâfi’l-eşrâf.

Harrerehu’l-fakīr Mehmed b. Abdülgani

Âmelehümâ Allahu te‘âlâ bi-fazlihi’s-seniyy el-Kādî bi-medîneti Kostantıniyye

-Dâmet mahfûfuhû bi’ş-şe‘âiri’d-dîniyye-

Hamd-i fâik ve senâ-i lâyık ol mâlikü’l-mülk ve’l-melekût rabbü’l-izzeti ve’l-ceberût celle sultânuhû ve âmme alel’l-âlemîn nevâlühû ve ihsânuhû hazretlerinin dergâh-ı azamet-penâh-ı mukaddeslerine ref‘ olunur ki cümle-i kâ’inâtı bî-halel ve bî-kusûr ve hıtta-i arzı vücûd-i pürcûd insânla müşerref ve ma‘mûr eyledi ve vird-i salât ve selâm-ı huceste-nizâm ol Resûl-i emîn hâtime-i silsiletü’l-mürselin şâh-ı rüsül maksad-ı aksâ-yı kül Muhammed Mustafa hazretlerinin ravza-i raziyye ve hazîre-i hatîrelerine îsâr olunur ki sâlik-i râh-ı hidâyet olan ümmet-i âli-himmeti sırat-ı mustakīme delâlet eyleyip dârü’n-na‘îme da‘vet eyledi ve cemî‘ âl ve ashâb ve sa‘âdet-intisâblarının ervâh-ı tayyibelerine nisâr olunur ki her biri tarîk-i hakka hâdî ve sebîl-i tevfîka münâdî olup hâmî-i himâ-yi dîn ve vâlî-i livâ-i fazl ü yakīn olmuşdur [12a] rıdvânullâhî te‘âlâ aleyhim ecma‘în ammâ ba‘d bundan akdem bâb-ı sa‘âdet-meâb-ı sultânîde kapı ağası iken dâr-ı izzet-medâr-ı inse intikāl eden merhûm ve mağfûrun-leh Gazanfer Ağa’nın hemşîresi fahrü’l-muhadderât zahrü’l-muvakkarât aliyyetü’z-zât tâcü’l-afâ’ifi’l-mestûrât Fâtıma Hatun bt. Abdurrahman cânibinden vakf-ı âti’z-zikri ikrâra ba‘dehû nehc-i ma‘rûf ve meşrû‘ üzere da‘vâ-yı rücû‘a hasm-ı şer‘î-i câhid mahzarında nehc-i şer‘î üzere fahrü’l-a‘yân Mustafa Ağa b. Abdülmennan ve Hüseyin Çelebi b. Murtaza şehâdetleri ile vekâleti sâbite olan Dergâh-ı âlî -dâme mahfûfen bi’l-me‘âlî- müteferrikalarından fahrü’l-ekârim ve’l-a‘yân Mustafa Ağa b. Abdurrahman meclis-i şer‘-i şerîf-i râsihi’l-erkânda vakf-ı âti’z-zikre li ecli’t-tescîl mütevellî olan zahrü’l-a‘yân Mehmed Ağa b. Abdullah mahzarında takrîr-i kelâm edip müvekkilem-i mûmâ-ileyhâ Fâtıma Hatun bu dünyâ-yı denînin fırîbine mağrûre olmayıp hazret-i rabb-i izzetden allet kelimetuhû ve cellet ( ) kendiye vâsıl olan atâyâ-yı celiyye ve mevâhib-i aliyyeyi “ve in te‘uddû ni‘metallâhi lâ tuhsûhâ” vefkince hadd u gadda imkân olmadığı ma‘lûmu olup “mâ-indeküm yenfedü ve mâ-indellâhi bâkın” mefhûm-ı şerîfi kalblerine münsâk olmağla azîmetleri taraf-ı hayrâta ve semt-i meberrâta masrûfe olmağın silk-i mülk-i sahîhinde intizâm üzere olan emlâkdan Dârü’s-saltanati’l-aliyye mahmiye-i Kostantıniyye’de merhûm Pîrî Kethüdâ mahallesinde vâki‘ bir tarafı sâbıkā şeyhülislâm olan muhtârü’l-ulemâi’l-izâm burhânü’l-fuzelâi’l-fihâm câmi‘u fezâ’ili’l-evâil ve’l-evâhir vârisü’l-mecd-i ve’ş-şeref kâbiren an kâbir el-mahfûf bi sunûf-ı avâtıfullahi’l-mu‘în Mehemmed Efendi b. el-mevlâ’l-merhûm câmi‘ü’l-fezâ’il ve bahrü’l-ulûm Sadeddin Efendi hazretleri mülkleri ve bir tarafı Dergâh-ı âlî müteferrikalarından kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Ali Ağa b. el-merhûm Mustafa Paşa mülkü ve bir tarafı merhûm ve mağfûrun-leh Cağalazâde Sinan Paşa Vakfı ve bir tarafı tarîk âm ve müşârun-ileyhâ Fâtıma Hatun mülkü ile mahdûd olup muhavvata-i dâhiliyyesi iki bâb beyt-i süflîyi ve bir matbahı ve kilârı ve hamâmı ve bi’r-i mâyı ve kenîfi ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireyi hâviye hadîkayı ve beş bâb beyt-i ulvîyi ve bir orta ve iki yan sofalarını ve tahta-pûşu ve bir masura mikdârı mâ-i câriyi hâviye ve muhavvata-i hâriciyyesi kapı üstünde iki odayı ve fırın ve matbahı ve bi’r-i mâyı ve bir mikdâr arz-ı hâliyyeyi ve iki bâb beyt-i süflîyi ve sekiz bâb beyt-i ulvîyi ve bir sofalı dîvânhâneyi ve bir camlı odayı ve şâdırvânı ve bir bâb kârgîr mahzeni ve hamâmı ve üzerinde bir bâb odayı ve kenîfi müştemil olan mülk menzilini ve yine mahmiye-i mezbûrede Çelebioğlu mahallesinde vâki‘ olup bir tarafı Kürkçübaşı Ağa Vakfı ve bir tarafı Sinegûy demekle ma‘rûf olan mevzi‘ ve bir tarafı tarîk-i âm ve bir tarafı menzil-i âti’z-zikr ile mahdûd olup tûlen on altı ve arzen altı buçuk hesâb-ı şatrancî üzere ve zirâ‘-i bennâ ile yüz dört zirâ‘ arsası olan mülk menzilini ve Ayasofya-i kebîr Vakfı’ndan bir tarafı menzil-i mârrü’l-beyân ve bir tarafı mevzi‘-i mezbûr ve bir tarafı Kethüdâ Hatun Vakfı’ndan olup hâlâ icâre-i mu‘accele ile müşârun-ileyhâ Fâtıma Hatun’un tasarrufunda olan menzil ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd tûlen on beş ve arzen altı buçuk hesâb-ı şatrancî üzere doksan yedi buçuk zirâ‘ ve her sene cânib-i vakf-ı Ayasofya’ya on iki akçe mukāta‘ası olan arsa üzerinde olan mülk (…) âmme-i tasarrufât-ı şer‘iyyesi câ’ize ve kâffe-i teberru‘ât-ı mer‘iyyesi nâfizden olduğu hâlde hasbeten lillâhi te‘âlâ vakf ve habs edip şöyle şart eyledi ki, Pîrî Kethüdâ mahallesinde vâki‘ olan menzil mârrü’l-beyânda hayâtda oldukça kendiler sâkine olup ba‘dehâ evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdı sâkin olalar ile’l-inkırâz ba‘de’l-inkırâz ve’l-iyâz min-zâlik billâhi’l-azîzi’l-feyyâz ecr-i misli ile îcâr olunup bi fazlillâhi’l-müte‘âl hâsıl olan ücret-i helâl Medîne-i Münevvere ve Taybe-i tayyibe-i muhtereme fukarâsına irsâl oluna ve dahi şart eylediği Çelebioğlu mahallesinde vâki‘ olan menzileyn-i mezkûreyn îcâr olunup bi fazlillâhi’l-müte‘âl hâsıl olan rey‘-i helâlden mukāta‘a-i arsa-i mezbûre cânib-i vakf-ı mezkûre ev oldukdan sonra [12b] hafaza-i Kur’ân-ı azîm ve hamele-i Kur’ân-ı kerîmden beş nefer kimesneye yevmî ikişer akçe verilip onlar dahi ba‘de salâti’l-fecr vâkıfe-i mezbûrenin birâderi olup mahmiye-i mezbûrede Kırkçeşme kurbünde âsûde olan merhûm ve mağfûrun-leh Gazanfer Ağa’nın türbesinde müctemi‘an birer cüz’-i şerîf tilâvet edip sevâbın vâkıfe-i merkūmenin rûhuna ihdâ’ edeler ve içlerinden biri noktacı ta‘yîn olunup hizmet-i lâzıme-i mu‘tâdesin edâ ettikden sonra yevmî bir akçe verile ve vazîfe-i tevliyet yevmî beş akçe olup merhûm-ı merkūm Gazanfer Ağa’nın vakfına her kim mütevellî olursa tevliyet-i mezbûre ona meşrûta ola ve vazîfe-i cibâyet yevmî üç akçe olup bir mustakīm ve dîndâr kimesne câbî ola mesârif-i mezkûreden bâkī kalan rey‘e hayâtda oldukça vâkıfe-i mezbûre mutasarrıfe olup vücûh-ı hayrât ve sunûf-ı birr u hasenâtdan istediklerine sarf edeler ba‘dehâ yed-i mütevellî ile istirbâh ve istiğlâl olunup lâzım oldukça menzil-i mezbûrun meremmetine sarf oluna ve evlâd-ı vâkıfe-i mezbûreye zarûret-i tâmme-i târiye olursa fazla-i vakfa onlar mutasarrıf olalar ve merhûm-ı merkūmun vakfına nâzır olan evlâd-ı vâkıfe-i müşârun-ileyhâ ile vakf-ı mezbûre hasbî nâzır olup hizmet-i nezâretde ihtimâm edeler ve menâzil-i mezkûreyi müvekkilem-i müşârun-ileyhâ Fâtıma Hatun mütevellî-i mezbûr Mehmed Ağa’ya teslîm edip ol dahi bi hasebi’t-tevliyye kabz ve tesellüm eyledi deyip mezbûr Mehmed Ağa vekîl-i mezbûr Mustafa Ağa’yı kelimât-ı meşrûhasında vicâhen tasdîk ve kabz ve tesellümde alâ-vechi’l-i‘tirâf tahkīk edip emr-i ikrâr bi’l-vakf ve’t-teslîm minvâl-i meşrûh üzere ikmâl ve tetmîm olundukdan sonra vekîl-i mezbûr Mustafa takrîr-i kelâm edip eşyâ-i merkūmeden akār ki vakfiyetin sıhhatinde hilâf yokdur lâkin imâm-ı akdem ve hümâm-ı a‘zam ve efham-ı tâcü’l-eimme sirâcü’l-ümme muktedâ-yı kül rehnümâ-yı sübülü Ebî Hanîfe el-Kûfî -cûziye hayrü’l-cezâ ve kûfî- hazretleri katında sıhhat-ı lüzûmu müstelzim olmamağla kābil-i rücû‘ olmağın müvekkilem-i müşârun-ileyhâ Fâtıma Hatun re’y-i âlem-ârâ-yı imâm-ı müşârun-ileyh üzere vakf-ı mezbûrdan rücû‘ edip ve arsa-i vakf üzere olan ebniye husûsunda ise meşâyih-i kirâmdan bazı asl-ı buk‘a bir cihet-i kurbete binâ cihet-i kurbete uhrâya vakfolucak sahiheyn tecvîz etmemişlerdir. Mezheb-i mezkûre binâen binâ-i mezkûru mülküne istirdâd murâdları olmuşdur. Bi’l-vekâle taleb ederim deyu mütevellî-i mezbûr istintâk olundukda akār husûsunda fi’l-vâki‘ imâm-ı müşârun-ileyh hazretlerinin re’y-i âlem-ârâları üzere hâl zikr olunan minvâl üzeredir lâkin eimme-i kirâmdan bazı lüzûmun sıhhatden adem-i mufârakatına zâhib olmuşlardır ve zikr olunan binâ husûsunda eğerçi eimme-i kirâmdan bazı vakfiyetini tecvîz etmemişlerdir lâkin bazı âhar sıhhatine zâhib olmuşdur deyu vakf-ı akār-ı mezbûrun lüzûmuna ve tecvîz eden meşâyih-i kirâm re’y-i şerîfeleri üzere vakf-ı ebniye-i merkūmenin sıhhat ve lüzûmuna hüküm taleb edicek bu kitâb-ı müstetâb sıhhat-i karîni âsâr-ı aklâm-ı anberîn-fâmı ile tahliyye ve tezyîn eden âlim-i Rabbânî ve fâzıl-ı samedânî sâhibü’l-mecdi’r-râsih mâlikü’ş-şerefi’ş-şâmih el-mevlâi’l-ecilli’l-efham ve’n-nihrîri’l-e‘izzi’l-ekrem lâ-zâlet akdü’l-mesâili mahlûleten bi esnâni aklâmihi ve muhadderâti’l-kazâyâ mütekallideten bi kala’idi ahkâmihî hazretleri ba‘de’t-teemmüli’l-enîk ve’n-nazari’d-dakîk cânib-i vakfa nazarı ahrâ görüp âlimen bi’l-hilâf vakf-ı akārın lüzûmuna ve vakf-ı ebniyenin sıhhatine ba‘dehû sıhhatinin lüzûmdan adem-i müfârakatına zâhib olan meşâyih-i kirâm mezheb-i şerîfleri üzere lüzûmuna dahi hüküm buyurup eşyâ-i mezkûre vakıf lâzım olup min-ba‘d naks ve nakzına mecâl muhâl olmuşdur. Şol kimesne ki tağyîrine sa‘y ve tebdîline mütesaddî ola a‘mâli mahbût ve ahvâli nâ-mazbût olup rûz-ı hesâbda envâ‘-i itâb ve esnâf-ı ikāb ile mu‘âteb ve mu‘âkab ola dedik.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-ışrîn [13a] min-Muharremi’l-harâm min-şühûri sene sitte aşere ve elf min-hicreti men lehü’l-izzü ve’ş-şeref.

Şühûdü’l-hâl: Kıdvetü’l-havâs ve’l-mukarrebîn umdetü ashâbi’l-izzi ve’t-temkîn Mustafa Ağa el-ma‘rûf bi-bâbi’s-sa‘âde ağası, Mu‘temedü’s-süddeti’s-seniyye Osman Ağa Reisü’l-hâzinîn bi’l-atebeti’l-aliyye, umdetü erbâbi’l-izzi ve’t-temkîn Mehmed Ağa el-ma‘rûf bi-Kilârcıbaşı, umdetü’l-ekâbir ve’l-a‘yân makbûlü’s-sudûr ve’l-erkân Mustafa Ağa el-ma‘rûf bi-sarây-ı âmir[e] ağası, umdetü erbâbi’l-izzeti’l-aliyye Osman Ağa el-ma‘rûf bi-kethüdâ-i sarây-ı âmire, fahrü’l-ekârim ve’l-a‘yân Davud Ağa b. Abdülmennan zîde kadruhû, fahrü’l-a‘yân İbrahim Ağa b. Abdurrahman zîde kadruhû, fahrü’l-ekârim ve’l-a‘yân Mahmud Ağa b. Abdülmennan zîde kadruhû, zübdetü ashâbü’s-sa‘âdeti’l-aliyye İsmail Ağa reisü’l-bâziyyîn-i sâbıkā bi’l-atebeti’l-aliyye zîde kadruhû, fahrü’l-emâcidi’l-kirâm Mustafa Ağa min-zümre-i müteferrika bi’l-atebeti’l-aliyye, fahrü’l-ekârim Mustafa Kethüdâ b. Abdülkerim zîde kadruhû, umdetü erbâbi’t-tahrîr ve’l-beyân Hasan Çelebi min-küttâbi’d-divân, fahrü’l-eimmeti’l-kirâm eş-Şeyh Ömer Halîfe b. Abdülkadir el-imâmü’l-mahalle-i mezbûre, el-Hâc Hüseyin Halîfe b. Yusuf el-müezzin bi’l-mahalleti mezbûre, zübdetü erbâbi’l-kalem Mehmed Bey b. Abdullah el-kâtib bi’d-dîvâni’l-âlî, umdetü’l-emâsil ve’l-eşbâh Hüseyin Ağa b. Abdullah ez-zevvâk-ı sultânî, fahrü’l-ekârim ve’l-a‘yân Ali Ağa el-ma‘rûf bi-müteferrika zîde kadruhû, fahrü’l-eşbâh Hüseyin Ağa b. Abdullah zîde kadruhû, fahrü’l-a‘yân Mehmed Ağa b. Abdülmennan, fahrü’l-cüyûş Nasuh Çavuş b. Abdullah, Fahrü’l-kāidîn Mehmed Çavuş b. Abdullah, fahrü’l-ekârim Hüseyin Ağa b. Abdüddâim, Receb Bey b. Abdullah el-Cündî, Süleyman Ağa b. Abdullah el-bevvâbü’s-sultânî, Şa‘ban Bey b. Abdullah min-zümreti’s-serrâcîni’l-hâssa, Ömer Bey b. Abdullah el-bevvâbü’s-sultânî ve fahrü’l-hurûf el-fakīr Salih Mehmed b. Şemseddin ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.