Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 110 Hüküm no: 48 Orijinal metin no: [13b-1, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Tuğcubaşı Mehmed Çelebi b. Mahmud’un vakfiyesi
Elhamdülillâhi’llezî şeraha sudûra ibâdihî bi-envâ‘i’l-ihsâni ve’l-hayrât ve zeyyene kulûbe ibâdihî bi-ziyâi’t-tevfîk lemmâ yuhibbuhû ve yerdâhu min-sunûfi’l-meberrât ve evdaha li’l-enâmi sübüle’s-selâm li-yehtedû ileyhâ fe-men ebsara fe-li-nefsihî fe-men amiye fe-aleyhâ, ve’s-salâtü ve’s-selâmü ale’r-resûli’l-müeyyed mine’l-meliki’l-allâm bi’l-mu‘cizeti’l-bâkıye ile’l-inkırâzi’ş-şühûr ve’l-a‘vâm Muhammed el-Mustafa seyyidü’l-enbiyâi ve senedü’r-rusuli’l-kirâm ve alâ-âlihî eshâbihi’l-bâzilîne ervâhahüm li-i‘lâi dîni’l-islâm es-sârifîne a‘mârahüm ile’l-ibâdeti fi’l-leyâlî ve’l-eyyâm, ammâ ba‘d, işbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh, şer‘î bir hüccet ve sarîh, mer‘î bir vesîkadır. Tuğcubaşı demekle meşhûr Mehmed Çelebi b. Mahmud nâm kimse âti’z-zikr vakfına li-ecli’t-tescîl mütevellî nasbettiği Mehmed b. Abdullah nâm kimse ile birlikte meclis-i şerî‘at-i şerîfe-i garrâ ve mahfil-i tarîkat-i münîfe-i zehrâya gelip hâl-i sıhhat-i karârında mezbûr Mehmed b. Abdullah’ın yüzüne şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar silk-i mülk-i sahîhinde ve taht-ı tasarrufunda olan, kazâ-yı mahmiye-i Galata muzâfâtından Boğazkesen ta‘bîr edilen hâric-i surda vâki‘ Meydan mahallesinde kâin, tahtânî iki hâneyi ve yine tahtânî küçük bir hâneyi, mutfağı, fırını, kenîfi, altında ahır bulunan odayı, selamlığı, hudûdu tarafeynden tarîk-ı âmma, bir cânibi uçuruma, bir cânibi Ütücübaşı evlerine müntehî bulunan menzilini cümle hudûdu ve hukukuyla tevâbi‘, levâhık, tarâık ve merafıkıyla niyet-i hâlise ve taviyet-i vâfiye ile hasbeten lillâhi’l-azîm ve taleben li-marzâti’r-rabbi’r-rahîm habsedip vakfetti. Vâkıf-ı mezbûr, menzil-i mezkûru mütevellî-yi mersûma teslîm eyledi. O dahî tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf eylediler ise öyle tasarruf eyledi. Vâkıf-ı mezbûr, menzil-i mezkûrda süknâyı evvelâ kendisine, sonra zevcesi Fâtıma bt. Abdullah’a, sonra müşterek evlâda, sonra neslen ba‘de neslin ve fer‘an gıbbe aslin ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâda, evlâd-ı evlâd-ı evlâda şart etti. Vakf-ı mezbûrun tevliyetini önce kendisine, sonra Mustafa Çelebi b. merhûm İbrahim Çelebi eş-şehîr bi-Üsküfcüzâde’ye, sonra menzil-i mezbûrda sâkin olacak kimseye şart etti. Mevkūfün-aleyhim tamâmen münkariz olduğunda menzil-i mezbûrun Medîne-i münevvere Evkāfı’na ilhâk edilmesini ve Medîne-i münevvere Evkāfı mütevellîsince sâir evkāfda nasıl tasarruf ederler ise öylece tasarruf edilmesini şart etti. Nezâret-i hasbiyyeyi ahâlî-yi mahalle-i mezbûreye şart etti. İstibdâlin kādı izni ile kendi yedinde olmasını şart eyledi. Vâki‘ ikrâr mütevellî-yi mezbûr tarafından vicâhen ve şifâhen tasdîk edildi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıf-ı mezbûr, vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek menzil-i mezkûrun vakfiyyetinden rücû‘ edip silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî-i mezkûr her ne kadar vakf-ı akār imâm-ı kebîr ve hümâm-ı hatîr yanında lâzım değildir lâkin imâmeyn-i hümâmeyn İmâm Ebû Yusuf-ı sânî ve İmâm Muhammed b. el-Hasan el-Şeybânî kavilleri üzere ba‘de’l-vakf ve’t-teslîm ile’l-mütevellî sıhhat-i vakf lüzûmdan müfârakat etmeyip vakıf sahîh olunca lâzım dahi olur demişlerdir diye cevap verip akār-ı mezbûru teslîm etmekde nizâ‘ ve vâkıf-ı müşârun-ileyhe redden imtinâ‘ edip hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûruna murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu.
Cerâ zâlike ve hurrire fî evâili Ramazân li-sene tis‘a ve tis‘în ve tis‘a mi’e.
Şühûdü’l-hâl: İftihârü’l-ulemâi’l-vâ‘izîn Emir Efendi el-İştibî ve Mevlânâ Mehmed el-imâm, İlyas Ağa dizdâr-ı Boğazkesen, Hızır b. İlyas Ağa, İbrahim b. İlyas, Mehmed kâtib-i Kal‘a-ı mezbûre, İmâmzâde Abdurrahman Çelebi, Mehmed Reis İmâmzâde, Bayezid b. Abdullah er-râcil, Şehlâzâde Mustafa Çelebi, Osman Çelebi kâtib-i Defterhâne, Mehmed b. el-kazzâz, Sinan Beşe er-râcil, Rıdvan b. Abdullah er-râcil, Ali Çelebi İmâm-ı mahalle-i Esirci Kemal, Ali Çelebi b. el-imâm, Ahmed Çelebi b. Ali, Mehmed Çelebi eş-şehîr bi-Üsküfcüzâde, Mustafa Çelebi eş-şehîr bi-Üsküfcüzâde, Süleyman Çelebi b. Abdurrahman, Yusuf Beşe b. Abdullah, kâtibühü’l-fakīr ve gayrühüm mine’l-hâzırîn
|