Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 111 Hüküm no: 49 Orijinal metin no: [14a-1, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kaptan Ali Bey b. Süleyman vakfiyesi
Tübika mâ-fî sicillina’l-mahfûz ve ene’l-abdü’l-fakīr ila’llâhi’l-meliki’l-kadîr Mehmed b. Mahmud el-kassâmü’l-askerî bi-medîneti Galata el-mahmiye -ufiye anhümâ-
Elhamdülillâhi’l-vâkıfı’l-emri’llezî lem-yezel beyne’l-kâf ve’n-nûn el-münezzeh ani’t-takābüz ve’l-harakât ve’s-sükûn. Ahmedühû hamden yeğurruhû? ve lâ yehûn. Ve usallî alâ-seyyidinâ Muhammedin el-meb‘ûsi alâ-kâffeti’l-ümem ve’l-kâfirûne bi-bi‘setihî câhıdûne ve alâ-âlihî ve eshâbihi’llezîne li-dînihî yubsirûn. Ammâ ba‘d, işbu mazmûnunda ve meknûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘i bir hüccettir. Sâhibü’l-hayrât ve münşi’l-meberrât fahrü’r-rüesâ ve zahrü’l-küberâ Ali Bey b. Süleyman el-Kapudan -dâme ikbâlühû- dünyâ-yı deniyyenin me’vâ-yı beliyye olduğunu ve ahiret azığı tedârik mahalli bulunduğunu idrâk ettiğinde işbu vakfın kendisinden sudûruna kadar silk-i mülk-i sahîhinde olan ve taht-ı tasarrufunda bulunan, medîne-i Galata mahallâtından Okçu Musa mahallesinde kâin olan, dâhilî ve hâricî muhavvatayı hâvî, muhavvata-i hâriciyesi, altlarında mahzen, önlerinde bir hâne, aralarında sahanlık bulunan biri diğerinden munfasıl fevkānî iki hâneyi, fevka’l-bâb diğer iki hâneyi, altlarında mahzen bulunan diğer iki fevkānî hâneyi müştemil, muhavvata-i dâhiliyesi aralarında sofa, altlarında tahtânî iki hâne bulunan fevkānî iki hâneyi, bu iki hâneden ayrı diğer bir fevkānî hâneyi, hamamı, fırını, odunluğu, eşcâr-ı müsmireyi ve gayri müsmireyi, iki su kuyusunu ve kenîfi müştemil olan, hudûdu Kıbleten Ramazan Reis ve Müntehâ Hatun Vakfı’na, şarken Âbide Hatun mülkü, kısmen el-Hâc Davud mülkü, kısmen Mehmed b. Mahmud mülkü, kısmen Zâhide Hatun mülküne, garben kısmen Tekgöz Mahmud Vakfı, kısmen tarîk-ı hâssa, şimâlen Okçu Musa Vakfı’na müntehî bulunan menzilini cümle tevâbi‘i ve kâffe-i menâfi‘i ile vakf, habs, tasadduk ve te’bîd eyledi. Ve dahî mahmiye-i mezbûre mahallâtından Şehsüvâr mahallesinde kâin, menzil-i sâlifü’z-zikre karîb, altlarında tahtânî iki hâne bulunan fevkānî iki hâneyi, kenîfi, muhavvatayı müştemil, hudûdu merhûme Hümâ Hatun Vakfı’na, tarîk-ı âmma, Mehmed Reis mülküne ve tarîk-ı hâssa müntehî bulunan menzilini cümle hudûdu ve kâffe-i hukukuyla vakfetti. Süknâyı evvelâ müddet-i hayâtınca kendisine şart eyledi. Vefâtından sonra şimâl tarafındaki hâneyi zevcesi Aynî Hatun bt. Ahmed’e, şark tarafındaki hâneyi sulbiyye kızı Fâtıma Hatun’a, fevka’l-bâb hâneleri büyük kızı Râziye Hatun’a, munfasıl hâneyi kız karındaşı Âişe bt. İbrahim’e şart eyledi… Vâki‘ ikrâr mütevellî-yi mezbûr tarafından vicâhen ve şifâhen tasdîk edildi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıf-ı mezbûr, vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek menzileyn-i mezkûreynin vakfiyyetinden rücû‘ edip silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî-i mezkûr her ne kadar vakf-ı akār imâm-ı kebîr ve hümâm-ı hatîr yanında lâzım değildir lâkin imâmeyn-i hümâmeyn İmâm Ebû Yusuf-ı sânî ve İmâm Muhammed b. el-Hasan el-Şeybânî kavilleri üzere ba‘de’l-vakf ve’t-teslîm ile’l-mütevellî sıhhat-i vakf lüzûmdan müfârakat etmeyip vakıf sahîh olunca lâzım dahi olur demişlerdir diye cevap verip akār-ı mezbûru teslîm etmekde nizâ‘ ve vâkıf-ı müşârun-ileyhe redden imtinâ‘ edip hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûruna murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzileyn-i merkūmeynin vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-kerîmi’r-rabbi’r-rahîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fî evâili Zilka‘de li-sene seb‘a ve tis‘în ve tis‘a mi’e
Şühûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Selâmet el-imâm, Ahmed Bey b. Abdullah, el-Hâc Ramazan b. Abdullah, el-Hâc Murad b. Abdullah, Mehmed Bey b. Kasım el-kâtib, Derviş b. Abdi el-müezzin, Mehmed b. Abdi el-müezzin, Sinan b. Abdullah el-hayyât ve gayrühüm mine’l-hâzırîn
|