Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 280 Hüküm no: 236 Orijinal metin no: [67b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ömer Ağa’nın, değirmen davasından men olunması
Ma‘rûz.
Vilâyet-i Anadolu’da İznikmid kazâsına tâbi‘ Değirmendere karyesi ahâlîsinden sâhib-i arzuhâl es-Seyyid Ömer Ağa b. el-müteveffâ es-Seyyid Osman Ağa Salı günü huzûr-ı hazret-i fetvâ-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde li-ebeveyn kız karındaşı mu‘arrefetü’z-zât Şerife Hadice Hatun hâzıra olduğu hâlde mezbûr es-Seyyid Ömer Ağa’nın li-ebeveyn ammi olup karye-i merkūmede sâkin iken bundan akdem vefât eden Hüseyin Bey’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Âişe Hatun bt. Ömer ile sulbî kebîr oğulları es-Seyyid Mehmed Bey ve es-Seyyid Mehmed Hayrullah Bey’e ba‘de’l-inhisâr verese-i merkūmeden kendi nefsinden asıl ve li-ebeveyn er karındaşı mezbûr es-Seyyid Mehmed Hayrullah Bey ve zevce-i mezbûre Âişe Hatun taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i sâbitü’l-vekâleleri derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism mezbûr Mehmed Bey muvâcehesinde karye-i merkūme hâricinde Kazıklı karyesinde vâki‘ iki göz bir bâb âsiyâbın yedi sehm i‘tibârıyla iki sehm hissesi Midyevî? Ömer Ağa ve Salim Ağa nâm kimesnelerden şirâen bâ-hüccet-i şer‘iyye ve bir sehm hissesi dahi pederim müteveffâ-yı merkūm es-Seyyid Osman Ağa’dan mevrûs ve kız karındaşım hâzıra-i mezbûreden müşterâ cem‘an üç hisse-i şâyi‘a benim yedimde mülküm iken asîl ve müvekkilân-ı merkūmûn es-Seyyid Mehmed Bey ve es-Seyyid Mehmed Hayrullah Bey ve Âişe Hatun’dan her biri değirmen-i mezkûrda mûrisleri müteveffâ-yı merkūmdan mevrûs hisse-i ma‘lûmeleriyle ma‘an benim ber-vech-i muharrer üç sehm hisse-i şâyi‘amı dahi fuzûlî zabt ve vaz‘-ı yed etmeleriyle suâl olunup hisse-i mezkûreden keff-i yed birle mahâllinde bana teslîme asıl ve müvekkilân-ı merkūmûna tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ etdikde ol dahi cevâbında değirmen-i mezkûre müvekkilân-ı mezbûrân ile ma‘an vaz‘-ı yedini ikrâr, lâkin işbu yedimde olup bin iki yüz kırk yedi senesi Ramazan-ı mübâreki’nin dokuzuncu günü târîhiyle müverrah ve ol târîhde Rumeli Kazaskeri bulunan merhûm Halil Hamid Paşazâde Mehmed Ârif Beyefendi’nin işbu bir kıt‘a i‘lâmı nâtık olduğu üzere babam ve mûrisim müteveffâ-yı merkūm es-Seyyid Hüseyin Bey karye-i merkūme civârında Yeniköy toprağında vâki‘ herbiri ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-kıt‘a tarla ve çayır ve orman ve mağazadan mutasarrıf olduğu nısf hisse-i şâyi‘alarıyla değirmen-i mezkûru senden da‘vâ eylediğimde sen dahi sâlifü’l-beyân tarla ve çayır ve orman ve mağazanın nısf hisselerini babam ve mûrisimiz müteveffâ-yı mezkûr tasarrufunda ve değirmen-i mezkûr dahi müstakıllen yedinde mülküm olup senin kat‘an alâka ve medhalin olmadığını tâyi‘an ve kat‘iyyen ikrâr ü i‘tirâf ve ba‘de’l-yevm zikr olunan tarla ve çayır ve orman ve mağazanın nısf hisse-i şâyi‘alarıyla zikr olunan değirmen aslâ ve kat‘â müdâhale ve ta‘arruz etmemek üzere ta‘ahhüd etmiş idin deyü bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ibrâzıyla bi’l-asâle ve bi’l-vekâle eylediği def‘ini ve mazmûn-ı i‘lâm-ı mezkûru merkūm es-Seyyid Ömer Ağa bi-tamâmihî ikrâr ve tasdîk edip, lâkin târîh-i mezkûrda husûs-ı mezkûra mübâşir ta‘yîn olunan gāib ani’l-meclis ismi ma‘lûmum olmayan bir kimesne bana ikrâh etmekle öyle olucak benim ikrâr-ı meşrûhum mükrehen olmuşdur deyü eylediği ikrâh da‘vâsı şer‘an mu‘teber olmamağla mûcebince mezbûr es-Seyyid Ömer Ağa da‘vâ-yı mezkûresiyle asil ve müvekkilân-ı mezbûrdan bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ değirmen-i mezkûru asil ve müvekkilân-ı merkūmûnun ke’l-evvel zabt ve tasarrufları iktizâ eylediği huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 15 Ca sene [12]57.
|