.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841)
cilt: 94, sayfa: 281
Hüküm no: 237
Orijinal metin no: [67b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Karahisar-ı Şarki ahalisinden vefat eden Sarıoğlu Mustafa’nın varisleri arasındaki davanın Karahisar’da görülmesi

Ma‘rûz,

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâle nazar olundukda Anadolu’da Karahisar-ı şarkī kazâsı sâkinlerinden olup verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Arife Hatun ile sulbiye kızları Hadice ve Fâtıma ve Mahir hatunlar ve oğlunun oğlu Osman’a münhasıra olduğu hâlde fevt olan Sarıoğlu Hacı Mustafa nâm kimesne maraz-ı fevtinde mülkü olan kazâ-i mezbûr derûnunda iki bâb menzil ve Turşu Bahçeleri demekle arîf iki kıt‘a bahçede iki bâb menzilleri ile bâ-tapu tasarrufunda olan iki kıt‘a tarlalarını vakfedip teslîm ile’l-mütevellî ve tescîl-i şer‘î bulunmaksızın mezbûr el-Hâc Mustafa fevt olup verese-i merkūmûndan zevce ve benât-ı merkūmât vakf-ı mezkûru kabûl etmeyip zikr olunan menzil ve bahçeleri beynlerinde iktisâm ve tarlaları dahi tapu-yı misilleriyle ahz murâd etdiklerinde oğlunun oğlu merkūm Osman mücerred ceddimin vakfıdır deyü tevliyetini dahi bana şart kılmışdır deyü emlâk-ı mezkûreyi zabt ve sâhibât-ı arzuhâl-i mezbûrât Arife ve Hadice ve Fâtıma ve Mahir hatunlar gadr dâ‘iyesinde olmağla ol vechile sâhibât, arzuhâl-i merkūm Osman ile mahâllinde terâfu‘-i şer‘-i şerîf olunmak üzere bir kıt‘a fermân-ı âlîşân sudûru istid‘âsından ibâret olduğu işbu arzuhâlleri meâlinden müstefâd olup ancak sâlifü’z-zikr arazi-yi mîrîyenin kable’t-temlîk vakfiyeti gayr-ı sahîh olup ve mâ‘adâ emlâk-ı mezkûrenin vakfiyeti sahîh ve lâzım olup olmayacağı [68a] mahâllinde ba‘de’t-terâfu‘ bilinecek mevâddan olmağla bu sûretde sâhibât-ı arzuhâl mezbûrât, merkūm Osman ile mahâllinde terâfu‘-i şer‘-i şerîf ve ihkāk-ı hak olunmak iktizâ etmekle vech-i meşrûh üzere terâfu‘ları bâbında kazâ-i mezbûr muhassılı ve nâibine hitâben bir kıt‘a emr-i âlîşan sudûru re’y-i âlîlerine menût mevâddan idüğü huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 4 C sene [12]57.