Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 160 Hüküm no: 96 Orijinal metin no: [31b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kamer Hatun bt. Abdullah’ın vakfiyesi
Mâ hürrire fî hâzihi’s-sahîfeti’s-sahîhati ve’l-vesîkati’l-enîkati mine’l-vakfı ve’t-te‘bîd ve’l-habs ve’t-tahlîd cerâ küllühû yedeyye ve tebeyyene cemî‘uhû beyne yedeyye mâ‘a mâ-fereğa aleyh mine’ş-şurûti ale’n-nehci’l-mufassali’l-mebsût ve inni kazaytuhu fihî bi’s-sıhhati ve’l-lüzûmi âlimen bi’l-hilâfi’l-meşhûri’l-ma‘lûm ve murâ‘iyen li-mâ yecibu murâ‘âtühu fî-emri’t-tescîl min-küllî dakīk ve celîl ketebehü’l-abdü’l-fakīr ileyhi sübhânehû te‘âlâ Hüsameddin b.İdris el-müvellâ hilâfeten bi-mahkemeti Mahmud Paşa fî-medîneti dâri’s-saltanati’s-seniyye Kostantıniyyeti’l-mahmiye ufiye anhümâ.
Fî zımnihî mâ-yu‘teberu inde’s-sübûti’l-mu‘teber ketebehû Mehmed b. Sadeddin el-fakīr -ufiye anhümâ-
Hamd-i firâvân ve şükr-i bî-pâyân ol hüdâvendi bî-niyâz ve perverdigâr-ı kâr-sâz-ı azzet esmâ’uhu ve ammet ni‘amâuhû ve cenâb-ı şerîfine lâyık ve sezâ ve şayeste ve revâdır ki hıls-i ibâdımdan nicesine “ve mâ-tükaddimû li-enfüsiküm min-hayrin tecidûhu indellâhi” fehvâsınca tenbîh ile hâb-ı gafletden intibâh vermişdir ve salavât-ı bî-gāye ve teslîmât-ı mâ lâ nihâye ol kāimmakām-ı mahmûd ve sâhib-i fazl ve cûd, habîb-i Hüdâ ve Resûl-i kibriyâ, pîşvâ-yı enbiyâ ve mürselîn ve muktedâ-yı evvelîn ve’l-âhirîn hazretlerinin rûh-ı pâklerine îsâr ve ravza-i ıtırnâklarına nisâr olunur ki şevârık-ı envâr-ı şer‘-i güzîn ile zulümât ve küfr ve ilhâdı muzmahil ve bevârık-ı leme‘ânı dîn-i metîn-birle gayâhib-i bağiy [ve] fesâdı merfû‘ ve zâil eylediler ve fevâtih-i tahiyyât-ı sâfiyât ve levâyıh-ı tekrîmât-ı vafiyyât zümre-i âl-i evlâd ve fırka-i ashâb ve ahfâdlarının riyâz-ı meşâhid-i aliyyelerine irsâl ve hadaik-i merâkıd-ı celiyyelerine îsâl olunur ki turuk-ı necâta hâdîler ve sübül-i selâmete münâdîlerdir -rıdvânullâhî te‘âlâ aleyhim ecma‘în- “ve alâ-men tebi‘ahüm ilâ-yevmi’d-dîn” erbâb-ı fitnat ve ashâb-ı basîret ayn-ı i‘tibâr ve dîde-i ihtiyâr ile gerdiş-i devr-i dûn ve cünbüş-i çarh-ı bukalemûna nazar edip edvârında selâmet ve etvârında istikāmet görmediler ve yakīnen bildiler ki, dünyâ dâr-ı makām ve medâr-ı nizâm değildir binâsının inhidâmı mu‘ayyen ve sükkânının in‘idâmı mübeyyendir ikāmeti rıhlete makrûn ve devleti mihnetle meşhûn lâ-cerem âkil oldur ki zaman-ı âfiyetde yedinde kurdet ve evân-ı sıhhatde dilinde miknet var iken fevt-i fırsat tazyi‘-i vakt etmeyip hayr ve ihsâna tâlib ve fazl ve imtinâna râgıb ola binâen alâ-zâlik Dârü’s-saltanati’s-seniyye Kostantıniyye el-mahmiye mahallâtından Nişancıpaşa-yı atîk mahallesinde sâkine sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât ve tâlibetü’l-meberrât ve’s-sadakāt fahrü’l-muhadderât zahrü’l-muvakkarât Kamer Hatun bt. Abdullah tarafından vakf-ı âti’l-beyânı ikrâra ve da‘vâ-i rücû‘a vekîl olup ahrâr ve ricâlden el-Hâc Piyale b. Abdullah ve Hemdem b. Abdullah şehâdetleri ile garîm-i câhidü’l-vekâle mahzarında şer‘an isbât-ı vekâlet eden fahrü’l-akrân Mehmed Bey b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i şâmihü’l-imâd ve mahfil-i dîn-i münîf-i râsihi’l-evtâdda vakf-ı âti’z-zikr li ecli’t-tescîl mütevellî nasb olunan Muzaffer b. Abdullah mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î kılıp müvekkile-i mezbûrenin mahalle-i mezbûrede vâki‘ olup hudûdunun bir tarafı Molla Gürânî Vakfı’na ve bir tarafı İshak Bey Vakfı’na ve iki tarafı tarîk-i âmma müntehî olup muhavvateyni müştemil olup dâhiliyyesi beş beyt-i ulvî ve beyt-i süflîyi ve sofa ve ahırı ve dahlîzi ve bi’r-i mâyı ve hâriciyyesi kapı üzerinde bir beyt-i ulvîyi ve bir ıstablı ve üzerinde şâhnişîn ta‘bîr olunur bir beyt-i ulvîyi ve kenîfi müştemil olup [32a] silk-i mülk-i sıhhatinde muntazam ve sümut-ı hakk-ı sarîhinde münharit olan menzilini cemî‘-i tevâbi‘ ve levâhık ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfık ile hasbeten lillâhi te‘âlâ ve taleben li merzâtihi Rabbihi’l-kerîm vakf-ı sahîh-i şer‘î ve habs-i sarîh-i mer‘î kılıp şart eyledi ki; mâdâm ki ni‘met-i sıhhatiyle mütena‘ime ola kendi sâkine ola ve ba‘de vefâtihâ menzil-i mezbûrun açılacak kapısından gāyetine dek tansîf ve tahdîd olunup taraf-ı yemîni ki Bâb-ı atîk tarafı olup dört fevkānî evin ve sofa ve ıstabl ve dahlîzin süknâsını vâkıfe-i mezbûrenin mu‘tekası olan Kerime bt. Abdullah’a meşrûta ola ve yine Bâb-ı mezbûrun taraf-ı şimâlinde vâki‘ olup bir tahtânî ve fevkānî oda ve matbah ve kilâr ve şâhnişîn ta‘bîr olunur beyt-i ulvînin süknâsını müdebberesi Hadice’nin hakk-ı meşrûtu olup ve zikr olunan bi’r-i mâyı alâ-tarîkı’l-iştirâk mutasarrıf olalar ve ba‘de vefâtihümâ her birinin hakk-ı meşrûtu olan menzilin süknâsı evlâdlarına ve evlâd-ı evlâdlarına meşrût olup zükûr ve inâsı müsâvî olalar ve her kangının evlâdı münkariz olursa onların hakk-ı meşrûtunu mezbûre Kerime’nin zevci olan Muzaffer tasarruf eyleye ve ba‘de’l-inkırâz cemî‘ü’l-evlâd menzil-i mezbûrun süknâsı yine mezbûr Muzaffer’e meşrût ola ve ba‘de vefâtihî evlâdına ve evlâd-ı evlâdına meşrût olup ve ba‘de’l-inkırâz menzil-i mezbûr ücret-i mu‘tâd ile îcâr olup hâsıl olan evvelâ ta‘mîr ve termîmine sarf olunup bâkī her ne kalırsa Medîne-i Münevvere -sallallâhu te‘âlâ- ( ) fukarâsına sarf oluna ve menzil-i mârru’z-zikre mütevellî vekîl-i mûmâ-ileyh Mehmed Bey ola ba‘de vefâtihî sâbıkü’z-zikr Muzaffer mütevellî ola ve ba‘de vefâtihî mahmiye-i mezbûrede hâkimü’ş-şer‘a müfevvez ola deyu vekîl-i mezbûru menzil-i mârru’z-zikri mütevellî-i mesfûra teslîm edip ol dahi teslîm[tesellüm] edip sâir mütevellîler gibi tasarruf edicek vekîl-i mûmâ-ileyh mütevellî-i merkūm üzerine takrîr-i da‘vâ edip İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı efham, sultânü serîri’l-ictihâd fülk-i feleki’l-hidâyeti ve’l-irşâd hazret-i Ebî Hanîfe el-Kûfî -cûziye hayrü’l-cezâ ve kûfî- katında vakf-ı akārda adem-i lüzûm mübeyyen olmağla vakfiyet-i menzil-i mezbûrdan bi’l-vekâle rücû‘ eyledim kemâ-kân müvekkilemin mülküne istirdâdın taleb ederim mütevellî-i mezbûr menzil-i mezkûrdan kasr-ı yed edip bana teslîm eylesin dedikde mütevellî-i mezbûr cevâbında imâmeyn-i hümâmeyn ve şeyheyn-i kamkāmeyn imâm-ı sânî Ebû Yusuf ve İmâm-ı Muhammed eş-Şeybânî -aleyhimâ rahimehu rabbühümâ’l-âfî- vakf-ı akārda lüzûm mukarrerdir deyip onların kavl-i şirleri[şerîfleri] üzere hüküm taleb ederim dedikde hâkim-i muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb tûbâ-leh hüsnü-meâb vakf-ı mârru’z-zikrin umûm ve husûsunda sıhhat ve lüzûmuna eimmetü’l-eslâf beyninde cârî olan hilâfa âlim olduğu hâlde hükm-i sıhhat-ı şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î birle tescîl ve tahrîr ve tesbît ve tastîr eyleyip vakf-ı lâzım ve müebbed ve habs-i lâzım-ı muhalled oldu min-ba‘d ne te’vîl-i fâsid ile tahvîl ne ve nakz-ı ta‘tîle kimesnede mecâl ve ne bir tezvîr-i kâsid ile tağyîr-i şerâit ve tahrîr-i zevâbıt bir ferde kīl ü kāle ihtimâl vardır. “Fe-men beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû fe-inna’llâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min-Ramazân sene tis‘a aşere ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Mustafa Efendi b. Mehmed el-imâm, Abdi b. Mehmed el-müezzin, İbrahim b. Abdullah el-kayyım, Hasan b. Mehmed, Yusuf b. Mehmed, el-Hâc Hüseyin b. Abdullah Sefer b. Mustafa, Ca‘fer b. Abdullah, Mehmed b. Hasan el-bevvâbü’s-sultânî, Süleyman b. Mehmed, Mehmed Efendi, İbrahim b. Abdullah, Ali b. Abdullah, Hemdem b. Abdullah, Kenan b. Abdullah, Yusuf b. Abdullah, Mehmed Çelebi b. Handan, Derviş Bey b. Abdullah el-cündî, Osman b. Abdullah, Mehmed b. Abdullah.
|