.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 170
Hüküm no: 106
Orijinal metin no: [35b-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Nefise Hatun bt. Abdullah’ın vakfiyesi

Mazmûnuhû alâ-vefkı’l-eslâf min-mesâili’l-evkāf fe-hakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî fî-husûsihî ve umûmihî nemekahu’l-abdü’l-fakīr Abdülvehhâb b. Mehmed el-müvellâ hilâfeten bi-mahkemeti Balat bi-Kostantıniyyeti’l-mahrûse -ufiye anhümâ-

Hamden lillâhi’l-meliki’l-azîzi’l-gafûr ve’s-salâtü alâ-Muhammedin seyyidü’l-enbiyâi ilâ kâffeti’l-halâyık ve alâ-âlihi’l-izâm ve eshâbihi’l-kirâm ammâ ba‘d. İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât ve râgıbetü’s-sadakāt ve’l-meberrât fahrü’l-muhadderât ve zahrü’l-muvakkarât Nefise Hatun bt. Abdullah dünyânın fâni âhiretin bâki olduğunu idrâk ettiğinde, meclis-i şer‘-i şerîfe hâzıra olup âti’z-zikr vakfına tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği Mehmed Halife b. İbrahim el-müezzin mahzarında şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, işbu ikrârın kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahmiye-i Kostantıniyye’de vâki‘ Edirnekapı kurbündeki Kilise câmi‘i mahallesinde kâin, fevkānî ve tahtânî birer bâb hâneyi, sofayı, bahçeyi, muhavvatayı ve kenîfi hâvî, hudûdu iki tarafından Fâtıma Hatun mülkü, bir tarafından Elif Hatun Vakfı, bir tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd menzilini cümle tevâbi‘i ve levâhıkıyla habs ve vakfetti. Vâkıfe-i mezkûre menzil-i mezbûru mütevellîye teslîm etti, o dahî tesellüm eyledi. Menzil-i mezbûrda süknâyı evvelâ müddet-i hayâtınca kendisine, vefâtından sonra Nuh b. Hasan nâm kimseye, sonra evlâdına, batnen ba‘de batnin evlâd-ı evlâdına şart etti. Ba‘de’l-inkırâz menzil-i mezbûrun icâreye verilip hâsıl olan ücretin Medîne-i münevvere fukarâsına irsâlini şart etti… Hâl bu minvâl üzere iken vâkıfe-ı mezbûre vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî mezbûr Mehmed Çelebi redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr, bey‘i, hibesi ve îrâsı câiz olmayacak şekilde, müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû el-âyetü.

Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâsıtı şehri Rebî‘i’l-evvel li-sene isnetâ aşara ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Mustafa Halife b. İbrahim el-imâm, Mehmed b. Ahmed el-müezzin, Mehmed Halife b. İbrahim el-müezzin, Mehmed b. Ahmed, Hüdâverdi b. Ahmed, İbrahim b. Şa‘bân, Emrullah b. Mehmed, Hasan b. Hamza, Ahmed b. Abdullah, Memi b. Mehmed ve gayrühüm