|
Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 185 Hüküm no: 121 Orijinal metin no: [42a-1, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hüseyin b. Behram’ın vakfiyesi
Mâ zübira fîhi mine’l-vakfi ve’t-tesbîli kad sâra lâzimen bi’l-hükmi ve’t-tescîli ve innî hakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî fî-husûsihî ve umûmihî âlimen bi’l-hılâfi beyne’l-eimmeti’l-eşrâfi ve ene’l-abdü’l-fakīr Mustafa b. Halil el-Kādî bi-medîneti Üsküdar el-mahmiye -ufiye anhümâ-
Sakkun şer‘iyyün el-mefhûm li-ihvâihî ale’l-hükmi ve’l-lüzûmi nemekahu’l-fakīr ileyhi te‘âlâ Abdullah b. Durmuş el-kādi bi-Üsküdar -ufiye anhümâ-
Elhamdülillâhi’llezî sarafe kulûbe’l-mü’minîne ve’l-mü’minât min-ibâdihî ilâ-vücûhi’l-hayrât ve şeraha sudûra’l-muhsinîne ve’l-muhsinât bi-irşâdihim ilâ ahseni’t-tâ‘ât ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-resûlihî Muhammedin imâmi’l-mürselîn ve hümâmi’l-müttekīn ve alâ-âlihî ve ashâbihî hedâna’d-dîne’l-kavîm, ammâ ba‘d, işbu mazmûnunda ve meknûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Hüseyin b. Behram nâm kimse âti’z-zikr vakfına li-ecli’t-tescîl mütevellî nasbettiği Mehmed Çavuş b. Mustafa mahzarında meclis-i şer‘-i şerîfe gelip şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahrûse-i Üsküdar mahallâtından Hayreddin Çavuş mahallesinde kâin, üç bâb fevkānî hâneyi, sofayı, çatma tahtadan yapılmış diğer bir hâneyi, ahırı, fırını, su kuyusunu, bahçeyi, kenîfi ve muhavvatayı müştemil olan, hudûdu bir tarafından Âlime bt. Ahmed mülkü, bir tarafından Rahime bt. Eymen mülkü, bir tarafından Ali b. Ahmed mülkü, bir tarafından Yusuf b. Abdullah mülkü ve tarîk-ı hâs ve tarîk-ı âm ile mahdûd bulunan cemî‘ menzilini cümle tevâbi‘i ve levâhıkıyla niyet-i hâlise ve taviyet-i vâfiye ile habs ve vakfetti. Menzil-i mezbûrda süknâyı evvelâ mâdâm ki hayâtda ola kendisine, sonra Ümmi Hatun bt. Abdullah nâm zevcesine, sonra evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâdına, evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. Nesilleri kesilince menzil-i mezbûrun icâre-i mu‘tâde ile icâreye verilip hâsıl olan ücret-i kirânın Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâlini şart etti. Tevliyeyi müddet-i hayâtınca kendi yedine, sonra hâkimin münâsib göreceği kimseye şart etti. Tebdîl, tağyîr, taklîl ve teksîri ve sâir tasarrufât-ı şer‘iyyeyi müddet-i hayâtınca kendi yedinde tuttu. Menzil-i mastûru mütevellî-yi mezkûra teslîm etti. O dahî tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfta nasıl tasarruf ettilerse öyle tasarruf eyledi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıf-ı mezbûr vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr, bey‘i, hibesi ve îrâsı câiz olmayacak şekilde, müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû el-âyetü.
Vaka‘a’l-işhâd ve’t-tahrîr fî-evâili Cumâdelûlâ li-sene seb‘a aşara ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Süleyman b. Halil, Ali b. Abdullah, Mehmed b. Receb, Mesud Çelebi b. el-Hâc Murad, el-Hâc Hüseyin b. Mustafa, Abdülcelil b. İbrahim el-imâm, Yusuf b. Bâli, Mustafa b. Yusuf, Himmet b. Haccâr, Mustafa el-haccâr, Hasan Bey b. Abdullah, el-Hâc Memi b. Abdullah, Ali Çelebi b. Mahmud ve gayrühüm
|