|
Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 191 Hüküm no: 124 Orijinal metin no: [45a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mahmud Paşa’nın vakfiyesi
Mâ fîhi min-asli’l-vakfi ve şurûti vazaha ve sahha ındî ale’n-nemati’l-mebsût fe-hakemtü bi-sıhhatihî ve’l-lüzûmi fi’l-husûsi ve’l-umûmi vâkıfen ale’l-hılâfi beyne’l-eimmeti’l-eşrâf harrerehu’l-fakīr Ya‘kub b. Mehmed el-müvellâ bi-mahkemeti Davud Paşa bi-medîneti Kostantıniyyeti’l-mahmiye -ufiye anhümâ-.
Hamd-i nâ-mahdûd ve senâ-yı gayr-ı ma‘dûd ol vâcibü’l-vücûd ve müfeyyizü’l-hayr ve’l-cûd hazretine lâyık ve sezâ ve ahrâ ve ûlâdır ki hıls-ı ibâdını zînet-i akl-i râsih ve hilyet-i şer‘-i nâsih ile müzeyyen ve muhallâ ve uyûn-ı basâyirini kuhl-i hidâyet ile mükehhal ve mücellâ edip sülûk-ı mesâlik irşâda tevfîki refīk ve temhîd esâs-ı ma‘âşa hakīk eyledi ve dürûd-ı amîmü’l-vürûd ol sâhib-i makām-ı mahmûd ve misbâh-ı bezmgâh-ı vücûd ve miftâh-ı gencine-i sehâ ve cûd a‘nî güzîde-i enbiyâ ve resûl râh-nümâ-yı rehrevân-ı sübül Resûl-i müctebâ Muhammed Mustafa -aleyhi efdalü’s-salavât ve ekmelü’t-tahiyyât- hazretlerinin rûh-ı pür fütûhlarına îsâr ve nisârdır ki ashâb-ı me‘âsî ve âsâm “yevme yü’hazü’l-mücrimûne bi’n-nevâsî ve’l-akdâm” onun şefâ‘atın ve lutf ve keremin recâ ederler ve tahiyyât-ı bî-pâyân ve teslîmât-ı firâvân-ı ervâh-ı tayyibe-i âl ü ashâb ve eşbâh tâhire-i evlâd ve ahbâbına olsun ki her biri vâkıf-ı hadîs “el-mer‘ü yestezılli tahte zılli sadakātihi” olup emvâlini vücûh-ı hayrâta nisâr ve infâk-ı fî-sebîlillâhi sâir ef‘âl üzerine îsâr eylediler. Rıdvânullâhî te‘âlâ aleyhim ecma‘în. Erbâb-ı elbâba hafî ve ashâb-ı ârâya muzmer ve muhtefî değildir esâs cihân-ı gaddâr cism-i nizârım gibi nâ-üstüvâr ve bu dünyâ-yı mekkâr dâr-ı bevâr ve binâsı misâl-i evhen-i büyût [45b] beyt-i ankebut gibi nâ-pâyidârdır. Mukīmi mukārin-i şeref-i irtihâl ve na‘îmi muntazır-ı zevâldir. Menâzili mesâyibe-i süknâ ve mesâkini mesâyibe-i mebnîdir. Mahall-i ikāmet sürûr ve mahfil-i rahât-ı ubûr değildir ve bu dahi zâhir ve rûşen ve künbed-i semâda mânend-i zekâ mübeyyendir ki libâs-ı hayât-ı insân bir pelâs-ı âr ve câme-i vücûd-ı âlemiyân bir kubâ-yı müste‘ardır. Pes insân-ı kâmil oldur ki “ve mâ-halaktü’l-cinne ve’l-inse illâ li-ya‘budûn” muktezâsınca hazret-i hâliku’l-ibâda ibâdetde kâhil ve bir an ondan gāfil olmayıp hâl-i âfiyetde meâl-i âkıbeti re’y-i reşîd ile tedebbür ve fikr-i sedîd ile tefekkür edip “ed-dünyâ mezra‘atü’l-âhire” muktezâsınca mezra‘a-i fâhiredir. Tohm-ı hayrâtı zirâ‘at ve mihsade-i zâhirede bezr-i hasenâtı hırâset edip tahsîl-i melekât-ı kudsiyye ve tekmîl-i maârif-i ünsiyye bâbında sarf-ı kudret ve bezl-i cehd ve tâkat kılıp mehâsin-i a‘mâl ile muhallâ ve a‘mâl-i hasene ile müzekkâ ve musaffâ olup rûz-ı haşrda heyet-i heniyye üzere mahşûr ve na‘îm mukīm-i dârü’n-na‘îm ile mesrûr ola. Binâen alâ-zâlik sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât tâlibü’l-meberrât ve’s-sadakāt kıdvetü’l-e‘âlî ve’l-e‘âzim müctemi‘ü’l-me‘âlî ve’l-mefâhim zü’d-devleti’r-râsihine ve’l-izzeti’l-bâzıhti’l-mahfûf bi-sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-ma‘bûd hazret-i Mahmud Paşa -yesserallâhu mâ-yeşâ- Cenâb-ı Rabbü’l-eflâk mâlikü’l-emlâk -cellet azametühû ve allet kudretühû- hazretlerinin ihsân eylediği ni‘am-ı cemîle ve minen-i cezîleyi kemâl-i tenbîh üzere mülâhaza ettikde “ve lâ tensa nasibeke mine’d-dünyâ ve ahsin kemâ ahsena’llâhü ileyke” emr-i şerîfinde gaflet üzere olmayıp mefhûm-ı şerîf “mâ-indeküm yenfedü ve mâ-indallâhi bâkin” tab‘-i çâlâk-ı serî‘i’l-idrâkine münsâk olmağın mazmûn-ı hadîs-i şerîf “izâ mâte ibnü âdeme inkata‘a amelühû illâ an selâsin” ve “veledin sâlihin yed‘û lehû” ve “ilmin yüntefe‘u bihî” ve “sadakatin câriyetin” fehvâ-yı sa‘âdet-intimâları muktezâsınca erbâb-ı hasenât-ı câriye ve ashâb-ı sadakāt-ı bâkiye silkine münselik olmağa rağbet edip tasarrufât-ı şer‘iyyesi nâfize ve teberru‘ât-ı mer‘iyyesi câize olduğu hâlde meclis-i şer‘-i şerîf-i mutahhar ve mahfil-i dîn-i münîf-i münevverde ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î kılıp ahsen-i emvâl ve etyab-ı mâl ve menâlimden mahmiye-i Kostantıniyye -hamâhallâhu ani’l-beliyye- mahallâtından Başçı Hacı mahallesinde vâki‘ muhavvateyni müştemil olup muhavvata-i dâhiliyyesi altı beyt-i ulvî ve iki beyt-i süflî ve beş sofayı ve hamâmı ve matbahı ve mahzeni ve bi’r-i mâyı ve cüneyneyi zât-ı eşcârı müştemil olup ve muhavvata-i hâriciyyesi dört beyt-i ulvî ve dört beyt-i süflî ve hamâmı ve matbahı ve ahırı ve cüneyne-i yesîreyi müştemil olup bir cânibi Hamza Ağa mülkü ile ve bir cânibi Osman Ağa mülkü ile ve iki cânibi tarîk-i âm ile mahdûd olup babam merhûm ve mağfûrun-leh Musa Efendi’den irs-i şer‘le intikāl eden menzil-i mevrûsumu ve menzil-i mezkûra mülâsık olup kız karındaşım merhûme ve mağfûre Emine’den irs-i şer‘le intikāl eden mülk-i mevrûsum ki muhavvateyni müştemil olup muhavvata-i dâhiliyyesi bir beyt-i ulvî ve iki beyt-i süflî ve üç sofayı ve matbahı ve cüneyneyi müştemil olup ve muhavvata-i hâriciyyesi iki beyt-i ulvî ve üç sofayı ve ahırı ve cüneyne-i yesîreyi müştemil olup etrâf-ı selâsesi kendi mülküm ile ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd olan menzil-i mevrûsumu ve bu menzile mülâsık olup bir cânibi Osman Çavuş mülkü ile ve bir cânibi kendi mülküm ile ve iki cânibi tarîk-i hâs ve tarîk-i âm ile mahdûd olan yirmi yedi bâb odalarımı ve bir büyük ahırımı âmme-i hudûd ve merâfıkîn ta‘yîn ve kâffe hukūk ve tarâikın tebeyyün ettiğimden sonra hasbeten lillâhi’l-azîm ve hasbeten [haseneten] li-rûhi Resûlihi’l-kerîm vakf-ı sahîh-i şer‘î ve habs-i sarîh-i mer‘î ile vakf ve habs edip şöyle şart eyledim ki mâdâm ki libâs-ı hayâtı lâbise ve nefs-i nefîsem yedimde enîse ola menzileyn-i mezbûreynin [46a] tasarruf ve süknâsı kendime şart eyledim bi-emri’llâhi’l-meliki’l-a‘lâ dâr-ı dünyâdan dâr-ı bekāya rıhlet ettiğimde evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım batnen ba‘de batn ve karnen isre karnen mutasarrıf ve sâkin olalar ba‘de’l-inkırâz hafazahümü’l-lâhi ani’l-eskām ve’l-emrâz merhûm babamdan intikāl menzil-i mezkûrun içeri ve taşrasını zevcem umdetü’l-muvakkarât zübdetü’l-muhdderât aleyhi’z-zât safiyetü’s-sıfât Fâtıma Sultân hazretleri mâdâm ki zevc-i âhara varmaya onlar sâkine ola ba‘de vefâtihâ utekām mutasarrıf ve sâkin olalar ba‘dehüm evlâdları ve evlâd-ı evlâdları batnen ba‘de batn ve karnen isre karn sâkine olalar ba‘de’l-inkırâz menzil-i mezkûr icâre-i mu’tâde ile îcâr olunup hâsıl olan icâresi Medîne-i Münevvere -şerrefehallâhu- fukarâsına irsâl oluna ve kız karındaşım merhûme Emine’den intikāl eden menzilde utekām sâkin olalar ba‘dehüm evlâdları ve evlâd-ı evlâdları batnen ba‘de batnin sâkin olalar ve ba‘de’l-inkırâz kezâlik îcâr olunup hâsıl olan icâresi Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâl oluna ve zikr olunan odalar dahi icâre-i mu‘tâde ile îcâr olunup hâsıl olan icâresinden yevmî iki akçe cihet-i tevliyet ve yevmî onu on iki akçe hafaza-i Kur’ân-ı mecîdden altı nefer kimesneye verilip her gün mahalle-i mezbûre mescidinde ba‘de salâti’l-fecr cem‘ olup birer cüz’-i şerîf tilâvet ve kırâ’at edip bir cüz’-i şerîfin sevâbını hazret-i Resûl-i ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem rûh-ı latîflerine ihdâ’ oluna ve bir cüz’-i şerîfin sevâbı kendi rûhuma ihdâ’ oluna ve iki cüz’-i şerîfin sevâbı vâlideynim rûhlarına ihdâ’ oluna ve bir cüz’-i şerîfin sevâbı karındaşım Ahmed Çelebi rûhuna ihdâ oluna ve bir cüz’-i şerîfin sevâbı karındaşım merhûme Emine rûhuna ihdâ olunup her biri yevmî ikişer akçe alalar ve vakf-ı merkūmun cümlesine ebnâ-i sipâhiyândan fahrü’l-eşbâh Ali Bey b. Abdullah nâm kimesne mütevellî olup ta‘yîn olunan yevmî iki akçe vazifeye mutasarrıf ola ba‘de vefâtihî re’y-i hâkime müfevvaz kıldım ki her kim mahal olursa onu mütevellî nasb ve ta‘yīn eyleye ve mûmâ-ileyhâ Fâtıma Sultân vakf-ı merkūma hasbî nâzıre olup mezbûrûnun vazîfeleri mâh be-mâh edâ olundukdan sonra bâkī kalan meblağı nâzıre-i mezbûre kabz edip menzileyn-i mezbûreyn ve hücerât-ı mezkûrenin ta‘mîr ve meremmâtına harc u sarf ede deyu beyân-ı şurût edip menzil-i mezbûreyni ve hücerât-ı merkūmeyi li ecli’t-tescîl mütevellî nasb eylediğim umdetü’l-a‘yân Müstedâm Çavuş b. İnehan nâm kimesneye teslîm eyledim ol dahi kabz ve tesellüm edip sâir evkāf mütevellîleri gibi tasarruf etti [ede] dedikde mütevellî-i mezbûr dahi ıkrâr-ı meşrûhunu bi’l-müvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk eyledikde vâkıf-ı mûmâ-ileyh en‘amullâhu aleyh vech-i meşrûh üzere istirdâda şurû‘ edip vakf-ı akār ind-i sened-i eimme-i kibâr Ebî Hanîfe el-Kûfî -câzâhullâhü bi’l-ecri’l-vefî- katında semt-i lüzûm ile mevsûm olmadığı maktû‘ ve meczûmdur husûs-ı vakıfda ise maksûd-ı aslı devâm ve lüzûmdur binâenaleyh vakfımdan rücû‘ ettim akārât-ı mezbûre ve musakkafât-ı mesfûreyi silk-i mülküme idhâl murâdımdır deyu mütevellîden istirdâd eyledikde mezbûr mütevellî cevâb-ı savâba mütesaddî olup eğerçi vakf-ı akār ol imâm-ı celîlü’ş-şân katında lüzûmdan ârîdir lâkin imâmeyn-i hümâmeyn Ebû Yusuf el-imâmü’s-sânî ve imâmü’s-sâlîs Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî -aleyhime’l-mennü’s-subhânî- katlarında sıhhate lüzûm lâzım ve devâm ve sebât emr-i mütehattimdir deyu redden imtinâ‘ etmekle beynlerinde şikāk ve nizâ‘ olup bu bâbda tevkī‘-i vakî‘i ile turre-i kitâbı muvakki‘ olan hâkim-i câsim ve’l-ecbâba murâfa‘a olup her biri muktezâsınca hüküm taleb eylediklerinde ol hayyir-i habîr sehhelallâhu aleyhi külle asîr tarafeynin delîlinde teemmül-i fâik ve nazar-ı lâyıkdan sonra cânib-i vakfa nazar [46b] ve mennâ‘un li’l-hayr zümresine iltihâkdan hazer edip vakf-ı mezbûrun ol iki imâm-ı azîmü’ş-şân celiyyü’l-burhân re’y-i reşîd ve kavl-i serîrleri üzere sıhhat-i lüzûmuna hüküm buyurmağla habl-i nizâ‘ları insirâm ve urve-i ihtisâmları infisâm buldu pes vakf-ı mezbûr lühûk-ı hükm-i mesfûr ile vakf-ı sahîh ve lâzım ve habs-i sarîh mütehattim olup min-ba‘d nakzı ve nakzına mecâl muhâl ve ibtâl ve ihlâli mümteni‘ü’l-ihtimâl oldu. “Fe-men beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehri Şa‘bâni’l-mu‘azzam min-şühûri sene ışrîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Kıdvetü’l-e‘âlî ve’l-ekârim Mehmed Efendi b. Abdullah eş-şehîr bi-Bosnevî, fahrü’l-ahâlî ve’l-a‘yân Mustafa Ağa el-mütekā‘id, zübdetü’l-akrân İbrahim b. Mehmed Paşa el-müteferrika, kıdvetü’l-a‘yân Derviş Ağa b. Mehmed Paşa el-müteferrika, Fahrü’l-ahâlî ve’l-eşbâh Mehmed Efendi b. Ali Ağa, İbrahim b. Murad el-imâm, fahrü’l-cüyûş Osman b. Süleyman Çavuş, fahrü’l-akrân Mehmed Efendi b. Lalezâr, kıdvetü’l-a‘yân Hüseyin Ağa b. Hürrem Ağa, fahrü’l-cüyûş Emrullah Çavuş b. Şemseddin, fahrü’l-eşbâh Ahmed Çelebi eş-Şehîr bi-Topçubaşızâde, İbrahim Subaşı b. ( ), Abbas b. ( ) er-râcil ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|