.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 225
Hüküm no: 163
Orijinal metin no: [55b-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Cihan Hatun bt. İbrahim’in vakfiyesi

Yu‘mel bi-mazmûnihî ınde-sübûtihî şer‘an ketebehü’l-fakīr Hâmid -ufiye anhümâ-

İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘i bir hüccet, sarîh ve mer‘î bir vesîkadır. Sâhibetü’l-hayrât râgıbetü’s-sadakāt Cihan Hatun bt. İbrahim kıbelinden âti’z-zikr ikrâr-ı vakfa ve rücû‘ da‘vâsına vekâleti Mahmud b. Pervâne el-müezzin ve el-Hâc Ca‘fer b. Abdullah’ın şehâdeti ile sâbit olan Pîrî Çelebi b. İsa meclis-i şer‘-i şerîfe gelip şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, müvekkile-i mezbûresi işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahmiye-i Kostantıniyye’de vâki‘ Küçük Ayasofya Câmi‘i mahallesinde kâin, altında ahır bulunan fevkānî üç bâb hâneyi, su kuyusunu ve kenîfi müştemil, hudûdu üç tarafından Yahya Kethüdâ b. Abdullah mülkü, bir tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd menzilini niyet-i hâlise ve taviyet-i vâfiye ile habsedip vakfeyledi. Menzil-i mezbûrda süknâyı mâdâm ki hayâtda ola evvelâ kendisine sonra müddet-i hayâtınca Emine bt. Abdullah’a, sonra mezbûre Emine’nin evlâdına, evlâd-ı evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâdına şart eyledi. Sonra müddet-i hayâtınca Hamza b. Yusuf nâm kimseye, sonra evlâdına, evlâd-ı evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâdına şart eyledi. Sonra vâkıfe-i mezbûrenin atîkası ve mezbûre Emine’nin annesi Gülahmer bt. Abdullah’a, sonra evlâdına, evlâd-ı evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâdına şart eyledi. Sonra Medîne-i münevvere fukarâsına şart eyledi. Sonra menzil-i mezbûru mütevellî Hamza b. Yusuf’a teslîm eyledi. O dahî tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfta nasıl tasarruf ettilerse öyle tasarruf eyledi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıfe-i mezbûre vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî Hamza b. Yusuf redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr, bey‘i, hibesi ve îrâsı câiz olmayacak şekilde, müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâsıtı şehri Ramazân li-sene selâse ve semânîn ve tis‘a mi’e.

Şühûdü’l-hâl: İlyas Ağa b. Abdülhay Reîsü’l-muhzırîn, Sinan Halîfe b. Abdullah, Fethullah Çelebi b. Abdülvâsi‘ el-imâm, el-Hâc Yakub b. Ali, Süleyman b. Abdullah, Hasan b. Abdullah, Mahmud b. Abdullah er-râcil, Ca‘fer b. Abdullah ve gayrühüm