|
Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 264 Hüküm no: 205 Orijinal metin no: [68a-1, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Safiyye bt. Muhyiddin’in vakfiyesi
Mâ-tazammene hâze’s-sakkü’ş-şer‘î ve sifrü’s-sahihü’l-mer‘î min-asli vakfi’l-akār ve ta‘yîni’ş-şürût alâ-vechi’l-muhtâr vazaha ledeyye ve sahha beyne yedeyye fehakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî âlimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eşrâf nemekahü’l-fakīr ilâiltâfi Rabbihi’s-samed Mehmed b. eş-Şeyh Mehmed el-müvellâ hilâfeten bi-mahkemeti Mahmud Paşa bi-medîneti Kostantıniyyeti’l-mahmiye -ufiye anhümâ-
Elhamdülillâhi’l-vâkıf alâ-külli hâl ve’s-salâtü alâ-seyyidinâ Muhammed ve alâ-ashâbihî ve âl, ammâ ba‘d, İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden hüccet-i sahîha-i şer‘iyye ve vesîka-i sarîha-i mer‘iyyedir. Mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Davudpaşa mahallesinde sâkine sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât Safiyye bt. Muhyiddin nâm hatun meclis-i şer‘a hâzıra olup işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahalle-i mezbûrede vâki‘, bir taraftan İbrahim Çavuş b. ( ) mülkü, bir taraftan Ağa b. ( ) mülkü, bir tarafdan vakıf bahçe, bir tarafdan tarîk-ı âm ile mahdûd olan, altlarında beş dükkân bulunan üç bâb fevkānî odayı ve beş bâb tahtânî odayı cümle tevâbi‘ ve levâhıkıyla niyet-i sâfiye ve taviyet-i vâfiye üzere habsedip vakfettiğini ikrâr ve i‘tirâf eyledi. Menzil-i mezbûrda süknâyı evvelâ müddet-i hayâtınca kendisine, vefâtından sonra kız karındaşının kızı Râbia bt. Şeyh Mehmed’e ve mezbûre Râbia’nın evlâdına batnen ba‘de batnin ve fer‘an ba‘de aslin şart eyledi. Münkariz olduklarında Medîne-i münevvere fukarâsına şart eyledi. Tevliyeyi Haremeyn-i Şerîfeyn Evkāfı mütevellîsi Başcı Mescidi imâmı İbrahim Halife’ye şart etti… Hâl bu minvâl üzere iken vâkıfe-i mezkûre vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr, bey‘i, hibesi ve îrâsı câiz olmayacak şekilde, müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâhiri şehri Rebî‘i’l-âhir li-sene selâse ve ışrîn ve elf mine’l-hicreti.
Şühûdü’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîn Ramazan Efendi b. Ahmed, fahrü’l-kuzât Mustafa Efendi b. Mehmed, Ahmed Efendi b. Süleyman, Mahmud Çelebi b. İbrahim, İbrahim b. Mahmud, Ömer Halife b. Mustafa, Seyyid Mustafa el-müezzin, Seyyid Mehmed el-müezzin, Mehmed Çelebi b. İbrahim Halife
|