.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 309
Hüküm no: 259
Orijinal metin no: [81a-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Silahdâr Yunus Bey b. Abdüsselam’ın ev ve para vakfı

Mâ-zübire fîhi mine’l-vakfi’ş-şer‘î ve’l-habsi’l-mer‘î vazaha ledeyye ve sahha beyne yedeyye hakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî fî-husûsihî ve umûmihî âlimen bi’l-hılâfi beyne’l-eimmeti’l-eslâf ve ene’l-fakīr Mehmed b. Hacı el-kassâmü’l-askerî bi-Kostantıniyyeti’l-mahmiye -ufiye anhümâ-

Yu‘mel bi-mazmûnihî ınde sübûtihî şer‘an ketebehû Ebussu‘ûd el-hakīr -ufiye anhü-

Elhamdülillâhi’l-vâkıf alâ-külli hâl âlimü’l-gaybi ve’ş-şehâdeti el-kebîrü’l-müte‘âl ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-seyyidinâ Muhammedin el-meb‘ûsü li-beyâni’l-harâmi ve’l-helâli ve alâ-âlihî ve eshâbihî hayrü’l-ashâb ve’l-âl ve ba‘d. İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Fahrü’l-emsâli’l-kirâm Silahdâr Yunus Bey b. Abdüsselam meclis-i şer‘-i şerif-i şâmihü’l-imâd ve mahfil-i dîn-i münîf-i râsihu’l-evtâda hâzır olup şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Cerrâhiler mahallesinde kâin, iki hâneyi, bir odayı, mutfağı, su kuyusunu, kenîfi, eşcâr-ı müsmireli muhavvatayı müştemil, hudûdu bir tarafından Ali b. Yusuf mülkü, bir tarafından tarîk-ı hâs, bir tarafından Süleyman Ağa b. Abdullah mülkü, bir tarafından Mehmed Çelebi b. Seydi mülkü ile mahdûd olan cemî‘ menzilini cümle hudûdu ve kâffe-i hukukuyla habs ve vakfetti. Menzil-i mezbûrda süknâyı evvelâ mâdâm ki hayâtda ola nefs-i nefîsesine, sonra Rıdvan bt. Abdullah nâm zevcesine, sonra evlâdına, evlâd-ı evlâdına batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnin şart eyledi. Nesilleri münkariz olduğunda İbrahim b. Abdullah el-Hırvadî’ye, sonra Macariyyü’l-asl Mahmud b. Abdullah’dan gayrı utekāsına, sonra evlâd-ı evlâd-ı utekāsına şart etti. Onların da nesilleri münkariz olduğunda vakfın Medîne-i münevvere evkāfına ilhâkını şart eyledi. Vâkıf-ı mezbûr on bin akçe-i Osmanîsini de hâlis-i malından ifrâz ve mahz-ı menâlinden temyîz edip vakfetti. Meblağ-ı mezbûrun mütevellî yediyle senede onu on bir hesâbı üzere istiğlâl ve istirbâh edilmesini şart etti. Ribhden senevî iki yüz seksen akçenin mütevellîye verilmesini ta‘yîn etti. Tevliyeyi de müddet-i hayâtınca kendisine, sonra neslen ba‘de neslin evlâdına, sonra eslah-ı utekāsına ve evlâd-ı utekāsına şart eyledi… Vâki‘ ikrâr mütevellî-i mezkûr tarafından vicâhen ve şifâhen tasdîk edildi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıf-ı mezbûr vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr, bey‘i, hibesi ve îrâsı câiz olmayacak şekilde, müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-kerîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâili Rebî‘i’l-âhir li-sene seb‘a ve seb‘în ve tis‘a mi’e.

Şühûdü’l-hâl: Mevlânâ Mahmud b. el-imâm, Pîr Veli b. Hacı el-imâm, Seyyid Halil b. Seyyid Yusuf el-müezzin, Nasuh Bey b. Abdullah Silahdâr, İlyas b. Abdullah, Hızır Çelebi b. ( ), Mehmed Bey b. Abdullah, Mehmed b. Ali, Şa‘bân b. Ali, Ali b. Yusuf ve gayrühüm