|
Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 326 Hüküm no: 278 Orijinal metin no: [86a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayasofya imamı Mehmed Efendi’nin, mahalledeki bir vakıf evin kullanımının kendisine ait olduğu iddiasının şahitlerce tasdik edildiği
Mahmiye-i İstanbul’da vâki‘ Câmi‘-i şerîf-i Ayasofya-i kebîr’de bi’l-fi‘il imâm-ı evvel olan sâhibü hâze’l-kitâb fahrü’l-eimmeti’s-sâlihîn Mehmed Efendi b. el-merhûm Burhan meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde hâlâ Haremeyn-i Muhteremeyn Evkāfı’na mütevellî olan fahrü’l-akrân Veli Bey b. Abdülmennan nâm bevvâb-ı sultânî mahzarında üzerine tasvîr-i da‘vâ edip câmi‘-i merkūm mahallesinde vâki‘ bir tarafı su terâzisi ve bir tarafı merhûm Hüseyin Ağa vakfı ve iki tarafı tarîk-i âm ile mahdûd olan menzil el-Hâc Mehmed nâm vâkıf bundan akdem dokuz yüz yetmiş senesi Zilka‘desi’nin on beşinci günü vakfedip süknâ ve tasarrufunu evvelâ kendi nefsine ba‘dehû evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ile’l-inkırâz ve ba‘de’l-inkırâz utekāsına ve evlâd-ı utekāsına ve evlâd-ı evlâd-ı utekāsına ile’l-inkırâz ve ba‘de’l-inkırâz Ayasofya-i kebîr Câmi‘-i şerîfinde her kim imâm olursa ona şart ve ta‘yîn edip Mevlânâ Abdullah Efendi eş-şehîr bi-Pervîz imzâsıyla mümzâ olan vakfiyyesi Defter-i hâkānîde mastûr ve mukayyed olmağın hâlâ ben câmi‘-i merkūmda imâm-ı evvel olmağla yedimde olan sûret-i Defter-i hâkānî ve şart-ı vâkıf-ı merkūm üzere menzil-i merkūmun süknâ ve tasarrufu bana âid olmuşiken sâbıkā Haremeyn mütevellîsi olan Hasan Bey nâm bevvâb-ı sultânî mahalle-i merkūmede sâkin Başcı Memi demekle ma‘rûf kimesne menzil-i merkūmu tafsîl-i merkūm üzere vakfedip ba‘de’l-inkırâz fukarâ-i Haremeyn’e şart ve ta‘yîn eylemişdir deyu yüz aded filori harc edip kavline mutâbık kassâm-ı askerî Mehmed b. el-Kasım imzâsıyla mümzâ ve mahtûm ve târîhi mukaddem-i mezbûr ve sahte bir vakfiyye peydâ edip sâbıkā müfettiş-i evkāf olan Abdürrezzak Efendi mu‘âvenetiyle beni zabt ve tasarrufdan men‘ edip bi-gayrı vech-i şer‘î fukarâ-i Haremeyn için zabt ve hâzır bi’l-meclis olan sarıkçı Mustafa nâm kimesneye îcâr eylemişdir. Hâl bu minvâl üzere olduğuna hâzırûn bi’l-meclis olan udûl-i ahâlî-yi mahalle-i merkūmenin vukūf ve şu‘ûru vardır. İstihbâr olunup hakīkat-i hâl ma‘lûm oldukdan sonra bi-hasebi’ş-şer‘ bana zabt ettirilmesin taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl mütevellî-i merkūm Veli Bey cevâbında fi’l-hakīka hâl minvâl-i muharrer üzere olmağın mütevellî-i sâbık müste’cir-i merkūma? îcâr etmişdir ber-vefk-i muharrer menzil-i merkūmun âhiri imâm-ı merkūma meşrûta olduğu ma‘lûmum değildir deyu münkir olmağın müdde‘î-yi merkūm imâm Mehmed Efendi’den takrîr-i meşrûhuna muvâfık beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimîn ve ahâlî-yi mahalle-i merkūmeden mefharü’l-küttâb Halil <<Çelebi>> Efendi b. el-merkūm Abdi ve Şerif Mehmed b. Ahmed el-Abbâsî ve Abdi Efendi b. Mehmed ve Müezzin Sadullah Halîfe b. Yusuf ve Zülfikār Halîfe b. Tılâlî meclis-i şer‘-i şerîfe li-ecli’ş-şehâde hâzırûn olup gıbbe’l-istişhâd fi’l-hakīka vâkıf-ı merkūm el-Hâc Mehmed hâl-i sıhhatinde menzil-i merkūmu tafsîl-i merkūm üzere mülkü iken vakfedip inkırâz-ı evlâd ve utekādan sonra câmi‘-i merkūmda her kim imâm olursa ona şart ve ta‘yîn mütevellî-i sâbık Hasan Bey’in peydâ ettiği vakfiyye-i mezkûre sahte ve müzevverdir hâlâ şart-ı vâkıf-ı mezbûr üzere menzil-i merkūmun süknâsı ve tasarrufu imâm-ı mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye âid ve râci‘dir deyu imâm-ı merkūmun min-külli vech kavline mutâbık edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de ri‘âyetihi merâsimü’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mûcebi ile menzil-i merkūmun süknâ ve tasarrufu müdde‘î-yi merkūm İmâm Mehmed Efendi’ye hükmolunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî-evâhiri şehri Rebî‘i’l-âhir li-sene ihdâ ve selâsîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Hasan b. Abdullah el-bevvâbü’s-sultânî, Osman Çelebi b. ( ) el-kâtib, Derviş Mehmed b. Mehmed Ali Beşe b. Ya‘kub, Hüseyin Çelebi b. ( ) el-kâtib, Hüseyin b. Hasan, es-Seyyid Mehmed Efendi b. ( ) el-kâtib ve gayruhüm.
|