Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 358 Hüküm no: 311 Orijinal metin no: [96a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sabbağlar Reisi Ahmed Ağa b. Abdulmuin’in Sahhaf Süleyman mahallesinde bulunan mülkünün vakfiyesi
Hamd-i bî-had ve şükr-i lâ-yu‘ad ol cenâb-ı rabbü’l-erbâb mâlikü’r-rikâb hazretlerinin dergâh-ı azamet penâhına olsun ki âlemi ibdâ‘ ve imlâ ve âdemi ahsen-i takvîm üzere inşâ eyledi ve salât ü selâm ol hazretin ravza-i raziyyesine olsun ki ümmetini dîn-i kavîme hidâyet ve tarîk-i müstakīme delâlet kıldı ve sunûf-ı rahmet-i ilâhî ve ulûf-ı rıdvân-ı nâ-mütenâhî zümre-i âl ve ashâbına olsun ki her biri halkı hakka bâdi ve sebîl-i tevfîka münâdi oldu. Ammâ ba‘d erbâb-ı elbâba rûşen ve zâhir ve ashâb-ı âdâba [idâneye] ayân ve bâhirdir ki bu cihân-ı gaddâr esâs-ı cism-i nizâr gibi nâ-üstüvâr ve bu dünyâ-yı mekkâr medâr-ı bevâr ve bünyâdı nâ-pâyidârdır ve ezkiyâ-yı asra ma‘lûmdur ki; libâs-ı hayât insâna bir palâs-ı me‘âr ve kabâ-yı vücûd bir câme-i müste‘ârdır lâ-cerem insân-ı kâmil ve merd-i müdebbir oldur ki hâl-i âfiyetinde âkibetini tedebbür ve re’y-i reşîd ile mebde ve me‘âdını tefekkür edip “ed-dünyâ mezra‘atü’l-âhire” fehvâsınca mezra‘a-i dünyâya tohm-ı hayrâtı zirâ‘at ve bezr-i hasenâtı harâset eyleye fe dârın zâd-ı âhiret ve tahsîl-i zahr-ı âhiret eyleye binâen alâ-hâza işbu kitâb-ı müşgîn nikābın tahrîrine bâ‘is ve hitâb-ı müstetâbın takrîrine sebeb-i hâdis olan sâhibü’l-hayrât ve tâlib-i meberrât atebe-i aliyyede bi’l-fi‘il reisü’s-sabbâğîn Ahmed Ağa b. Abdulmuin meclis-i şerî‘at-ı şerîfe-i garrâ ve mahfil-i tarîkat-i münîfe-i zehrâda sallallâhu alâ-şâri‘ihâ vakf-ı âti’l-beyâna li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ettiği fahrü’l-eşbâh Receb b. Abdullah mahzarında bizzât şöyle sevk-i kelâm ve ta‘bîr-i merâm etti ki; silk-i mülk-i sahîhimde muntazam ve hakk-ı sarîhim olduğu mütecessim olan emlâkden mahrûse-i Kostantıniyye lâ-zâlet mahfûfe bi’ş-şe‘âiri’d-diniyye mahallâtından Sahhâf Süleyman mahallesinde vâki‘ bir tarafı sâbıkā Kuyumcubaşı Ca‘fer Ağa mülkü ve bir tarafı merhûm Rüstem Paşa vakfı ve bir tarafı merhûm-ı mezbûrun sarâyı duvarıyla mahdûd hâriciyyesi bir beyt-i süflî ve ıstablı ve iki beyt-i ulvîyi hâviye olup dâhiliyyesi dört beyt-i süflî ve matbah ve kilâr ve bi’r-i mâyı ve iki beyt-i ulvî ve sofa ve kenîfi ve cüneyneyi müştemil olan menzilimi ve menzil-i mezbûr mukābelesinde vâki‘ bir tarafı Âişe Hatun Vakfı ve bir tarafı tarîk-i hâs ve bir tarafı Eğlence Hatun mülkü ve bir tarafı tarîk-î âm ile mahdûd ve mu‘ayyen fevkānî ve tahtânî beş bâb evli odalarını ve mahrûse-i Üsküdar’da Sultantepesi mahallesinde vâki‘ bir tarafı İskender Ağa b. Abdullah mülkü ve bir tarafı Selimşah Hatun mülkü ve bir tarafı Safiye Hatun mülkü ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd olup bir beyt-i süflî ve sofa ve ıstabl ve fırını ve iki beyt-i ulvî ve kenîf ve sâha ve cüneyneyi muhtevî olan menzilimi sıdk-ı niyet ve hulûs-ı taviyet ile vakf ve habs edip şöyle şart ettim ki; hayâtda olduğumca akār-ı mezbûr kendi tasarrufumda olup benden sonra zevcem Müferreh bt. Abdullah nâm hatun ve evlâdımız neslen ba‘de neslin ve karnen gıbbe asl sâkin olalar ile’l-inkırâz ve ba‘de’l-inkırâz ne‘ûzü billâhi’l-meliki’l-feyyâz utekāmız ve evlâd-ı utekāmız batnen ba‘de batnin ile’l-inkırâz ale’s-seviyye sâkin olalar ve ba‘de’l-inkırâz evvelen ve sâlisen zikr olunan iki menzil hasbemâ cera’l-âde mütevellî-i mezbûr yediyle îcâr olunup hâsıl olan meblağ beher sene Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâl oluna ve sâniyen zikr olunan beş bâb odaların birisi mahallemiz imâmına meşrûta olup sevâbını rûhuma ihdâ etmek üzere ba‘de salâti’l-fecr külle yevm bir Yâsîn-i şerîf tilâvet eyleye ve bir odası mahalle-i mezbûre müezzinine meşrûta olup evkāt-ı selâseden sonra üçer İhlâs-ı şerîf tilâvet eyleye ve bir odası Hazret-i Ebî Eyüb Ensârî Câmi‘-i şerîfi imâmlarına meşrûta olup haysü mâşâ günde bir âmene’r-resûlü tilâvet eyleye ve bir odası kuyumcular kârhânesi mescidi imâmlarına meşrûta olup içinde sıbyân ta‘lîm-i Kur’ân-ı azîm eyleye ve bir odası ki bi’r-i mâyı hâvîdir mütevellî-i mezbûr Receb’e ondan sonra vech-i âti’l-beyân üzere vakf-ı mezbûra mütevellî olanlara meşrûta olup hizmet-i tevliyet mukābelesinde mutasarrıf ve dahi şöyle şart ettim ki; evkāf-ı mezbûre-i meşrûtanın tebdîl ve tağyîri hayâtda olduğumca kendi elimde olup utekāmız mezbûr Receb b. Abdullah mütevellî ve Dârüssaâde ağaları hasbî nâzır ola ve mezbûr Receb’den eslah utekām mütevellî olup ba‘de’l-inkırâz re’y-i hâkim ve ma‘rifet-i nâzır bir recül-i sâlihe tevcîh oluna ve evkāf-ı mezbûreyi mütevellî-i merkūma teslîm edip ol dahi kabz ve tesellüm ve sâir mütevellîler tasarrufu gibi tasarruf eyledi deyu hatm-i kelâm kıldıkda mûmâ-ileyh Ahmed Ağa’nın ikrâr-ı meşrûhunu mütevellî-i merkūm vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkîk eyleyip ve akd-i vakf ve tesbîlü alâ-sebîli’t-tekmîl itmâm ve ta‘yîn bulıcak mûmâ-ileyh Ahmed ağa inân-ı kelâmı semt-i rücû‘a atf ve zimâm-ı merâmını savb-i istirdâda sarf ile muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb olan hâkim-i refî‘ü’l-cenâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb huzûrunda mütevellî-i mezbûr ile muhâsama edip İmâm-ı Azam ve hümâm-ı ekrem pîşvâ-yı kül ve rehnümâ-yı sübül sirâc-ı ümmet ve nâzım-ı millet Hazret-i İmâm Ebû Hanife el-Kûfî -cûziye bi’l-hayr kûfiye- katında vakf-ı akārın [96b] adem-i lüzûmuna binâen vakf-ı mezbûrdan rücû‘ câiz ve râci‘i emr-i şer‘den gayr-i mücâviz olmağın vakfdan rücû‘ mülküme istirdâd murâd ederim dedikde mütevellî-i mezbûr dahi ekser müctehidîn katında sıhhat-i vakf lüzûmdan âriye değildir deyu vakf-ı mezbûrun sıhhat ve lüzûmuna hükm-i şer‘î taleb edicek hâkim-i habîr ve nâkid-i basîr cânibeynin kelâmın ısgā ve tarafeynin merâmın istiksâ ettikden sonra vakf-ı mezbûrun eimme-i müctehidîn rıdvânullâhi aleyhim ecma‘înden sıhhat ve lüzûmuna mücevvez olanlar re’y-i reşîd ve kavl-i sedîdleri üzere sıhhat ve lüzûmuna hükm-i muhkem ve kazâ-i mübrem etmeğin hayl-i cidâl ve arak-ı hısâmları münkatı‘a olmağla zikr olunan menziller ve odalar ve vakf-ı lâzım ve lâzib oldu. “Fe men-beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahu fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû innellâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâili şehri Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene ihdâ ve selâsîn ba‘de’l-elf min-hicreti’n-nebeviyye.
Şühûdü’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîn Hüsameddin Efendi, fahrü’l-cüyûş Osman b. Gazanfer, Hüseyin b. İsmail el-müezzin, Ahmed Dede b. ( ), Yorgancı Yusuf Bey, Ali Çelebi b. Abdüssamed el-bevvâb-ı sultânî, Müstakim Efendi b. Danyar, Mehmed Efendi el-müderris, Hasan Efendi el-imâm-ı Bekârhâne, Mehmed b. Hamza el-müezzin, Yusuf b. Abdullah, Receb b. Abdullah, Süleyman b. Abdullah, Keyvan b. Abdullah, Hüseyin b. Ali ve gayruhüm mine’l-huzzâr.
|