Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 393 Hüküm no: 339 Orijinal metin no: [110b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kanlıca kasabasında Mustafa Ağa b. İbrahim’in ev eşyalarının vakfiyesi
Mâ-hurrire fîhi mine’l-vakfi ve’t-tescîli müseccelen ale’l-icmâli ve’t-tafsîl vaka‘a küllühû ledeyye ve ve cerâ cemî‘uhû beyne yedeyye ve hakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî ve husûsihî ve umûmihî âlimen bi’l-hilâfi’l-vâki‘ fî-mes’eleti’l-evkāfi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eslâf ve’l-ecilleti’l-eşrâf ve ene fakīr ileyhi te‘âlâ Hüseyin b. el-Hâc Hasan el-Kādî bi-Siroz -ufiye anhümâ el-melikü’l-Gaffâr-.
Hamd-i bî-pâyân ol mâlik-i mülk-i câvidân ve vâkıf-ı esrâr-ı ins ü cân hazretlerinin bârgâh-ı mukaddeslerine ref‘ olunup ve dürûd-ı salât ve selâm-ı huceste nizâm-ı şâh-ı rüsül maksad-ı aksâ-yı küll Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi vesellem min-külli subh ve mesâ hazretlerinin ravza-i raziyye-i hatîre-i hazîrelerine ve âl-i ashâb-ı izzet intisâblarının ervâh-ı celiyye-i zâhirelerine îsâr olundukdan sonra bu vesîka-i enîka ve bu nemîka-i enîkanın tahrîrine sebeb budur ki Yoros kazâsına tâbi‘ kasaba-i Kanlıcak sâkinlerinden sâhibü’l-hayrât ve tâlib-i meberrât kıdvetü’l-emâcid ve’l-ekârim umdetü’l- efâhim ve’l-e‘âzım Mustafa Ağa b. İbrahim meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde ve mahfil-i dîn-i ezherde vakf-ı âti’z-zikri tescîl için mütevellî nasb eylediği el-Hâc Ahmed Efendi b. Mehmed mahzarında ikrâr u i‘tirâf edip silk-i mülkümde münselik olan üç aded beledî döşek ve bir minder gılâfını ve sekiz aded kumaş yasdıkları ve dört aded yorgan ki üçü beledî ve biri kumaş ve üç Yanbolu kebesi ve bir Bender kebesi ve bir döşeme Selanik keçesi ve iki kırmızı kilim ve bir kaliçe ve bir minder keçesi ve iki beyaz velence ve dört aded sahan ve iki yahni tepsisi ve bir güğüm ve bir orta kazgan ve bir esbâb leğeni ve tencere-i sagīr ve bir tencere-i kebîr ve üç yemiş tepsisi ve bir baklava tepsisi ve bir cam tası ve bir şerbet tası ve bir kevgir kepçesi ve bir ibrik ve leğen ve bir maşraba ve bir bakır sini ve bir havan ve bir balta ve bir satır ki bu cümle eşyâ-i mezkûremi hasbeten lillâhi te‘âlâ ve haseneten li-resûlihi’l-kerîmi’l-a‘lâ vakf ve habs ettik ve şöyle şart eyledim ki mâdâm ki hayâtda olam eşyâ-i mevsûfe-i mersûmenin tasarrufu yedimde olup kemâ yenbağî mutasarrıf olam ve ben bu dâr-ı fenâdan dâr-ı bekāya irtihâl ettiğimden sonra eşyâ-i mezkûre zevcem fahrü’l-muhadderât Râziye bt. Abdullah nâm hatun mutasarrıfe ola ba‘de vefâtihâ eşyâ-i mersûmeye utekām ve evlâd-ı utekām mutasarrıf olalar ile’l-inkırâz ba‘de’l-inkırâz mevcûd bulunan eşyâ-i mezkûre Medîne-i Münevvere şerrefallâhu te‘âlâ ilâ-yevmi’l-kıyâme fukarâsına olup Medîne-i Münevvere evkāf-ı şerîfine mütevellî olan bey‘ edip Dârüssaâde ağası olanların ma‘rifetleri ile Surre’ye ilhâk olunup müstahıkkına i‘tâ oluna deyu eşyâ-i mezkûreyi mütevellî-i mezbûra teslîm edip ol dahi kabz ve tesellüm ettikde vâkıf-ı müşârun-ileyh Mustafa Ağa’nın kelimâtını tahkīk eyledikden sonra vâkıf-ı zimâm-ı kelâmını semt-i âhara atf ve da‘vâ ve rücû‘ ve mütevellî ile nizâ‘ ve hısâma şürû‘ edip mürûr-ı dühûr ve kürûr-ı şühûr ile vakfa fütûr ihtimâli ile İmâm-ı Azam hümâm-ı efham sirâcü’l-ümme ve tâcü’l-eimme ve muktedâ-yı kül rehnümâ-yı sübül İmâm Ebî Hanife Numan b. Sâbit zâ‘afullâhu ecrehu ez‘afe adede’n-nücûmi’s-sevâbit hazretleri katında zikr olunan menkūl ve muhavvel kısmının tebe‘an li’l-akār vakfiyyeti câiz olmayıp ona mebnî olan şerâit dahi sıhhate fâiz ve cevâzı câiz değildir mütevellî-i mezbûr menkūlât-ı mersûme-i ma‘hûdeyi bana teslîm eylesin dedikde mütevellî-i mesfûr cevâba mütesaddî olup menkūlâtdan tebe‘an li’l-akār vakfolanlar İmâmeyn-i hümâmeyn-i berreyn-i bahreyn katlarında vakfolup mütevellîye teslîm olundukdan sonra vakf-ı lâzım kabîlinden olup pes cümle menkūlât-ı meşrûhanın tertîb-i mezkûr üzere zikri sebk edip eimme-i eşrâf kavilleri üzere <> vakfiyyeti sahîha olıcak şerâit-i muharrerenin dahi alâ-mezhebihim sıhhati mukarrer oldu deyicek muvakkı‘-ı kitâb olan hâkim-i refî‘ü’l-cenâb kelâm-ı tarafeynde teemmül-i kesîrden sonra cânib-i mütevellîde rüchân-ı kavî ve yedinde bürhân-ı celî mu‘âyene edicek zikr olunan menkūlâtın alâ-re’yi men-yerâhu min-evla’l-fazl ve’l-intibâh şerâit-i mezbûre ile sıhhat ve lüzûm-ı vakfiyyete ve vech-i meşrûh üzere şerâitinin meşrû‘iyetine hükm-i muhkem-i şer‘î ve vakf-ı mübrem-i mer‘î ettikden sonra cümlesi vakf-ı lâzım ve mütehattim ve habs-i sâbit-i dâim oldu. “Fe men-beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahu fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû innellâhe semî‘un alîm” ve vaka‘a’l-işhâd alâ-zâlik.
Fî-gurreti Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene ihdâ ve selâsîn ve elf min-hicreti men-lehü’l-izzü ve’ş-şeref
Şühûdü’l-hâl: Hasan Halîfe b. Hızır el-imâm, İbrahim b. Mustafa, Mehmed b. Mustafa el-müezzin, Mehmed Bey b. Mustafa el-cündî, Mehmed Bey b. Ali. Halil Çelebi b. Mustafa, Mehmed Beşe b. Rıdvan, Mehmed Reis b. Mustafa, Ebubekir b. Mustafa, Mahmud b. Ali, Mehmed Çelebi b. Mustafa eş-şehîr bi-Çorbacızâde, Mustafa Çelebi b. Yusuf, Ahmed b. Yusuf, Mehmed b. Sultanşah, Hüseyin Çelebi b. Ca‘fer, Mehmed Efendi b. Hasan, Mehmed b. Veli el-müezzin.
|