.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 402
Hüküm no: 344
Orijinal metin no: [113a-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kamer Hatun bt. İskender Bey’in vakfiyesi

Vakfiyye-i Kamer Hatun

Elhamdülillâhi’llezî halaka’l-insâne allemehu’l-beyân ve hedâhu min-fazlihî sübüle’l-ihsân ve haddâhu ile’l-hayrât ve’l-meberrât ve’l-hasenât ve’s-salâtü alâ-Muhammedin ve alâ-âlihî ve sahbihi’llezîne hüm sebekūnâ bi’l-îmân ammâ ba‘d, işbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Sâhibetü’l-hayrât fahrü’l-muhadderât ve râtibetü’l- meberrât el-mahfûfe bi-inâyeti meliki’l-ekber Kamer Hatun bt. İskender Bey kıbelinden âti’z-zikr vakıf ikrârına ve rucû‘ da‘vâsına vekâleti Mevlânâ Mehmed b. Sinan el-müsta‘id ve Rıdvan b. Abdullah’ın şehâdeti ile sâbit olan fahrü’l-akrân Mevlânâ İbrahim b. Pîrî el-imâm meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîfe gelip bi’l-vekâle şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, müvekkile-i mezbûresi dünyâ-yı deniyyenin fâni âhiretin ise bâki olduğunu idrâk ettiğinde işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar silk-i mülk-i sahîhinde ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Dizdârzâde mahallesinde kâin, muhavvateyni hâvî, muhavvata-i dâhiliyesi iki odayı, kileri, altlarında birer bâb hâneyi, tahtânî diğer kileri, iki kenîfi, sâhayı, üzerinde oda bulunan ahırı müştemil, muhavvata-i hâriciyesi önünde sofa bulunan tahtânî bir bâb hâneyi, ahırı, odayı, su kuyusunu ve iki kenîfi müştemil bulunan, hudûdu bir tarafından Hayyât Sinan b. Abdullah mülkü, üç tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd cemî‘ mülk menzilini cümle tevâbi‘i ve levâhıkı ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfıkı ile habs ve vakfetti. Süknâyı müddet-i hayâtınca kendisine ba‘de vefâtihâ Hanife bt. Abdullah nâm mu‘takasına şart etti… Sonra menzil-i mezkûru tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği kimseye teslîm etti. O dahi tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf ettiler ise öyle tasarruf eyledi. Mütevellî-i mezbûr vâki‘ ikrârı vicâhen ve şifâhen tasdîk etti. Emr-i vakf-ı mezbûr vech-i mastûr üzere tamâm olduğunda vâkıfe-i mezkûre İmâm-ı a‘zam Ebû Hanîfe katında vakfın adem-i lüzûmuna mütemessiken vakfiyyetten rücû‘ edip menzilin mülk-i sahîhine ilhâkını talep ve istirdâd eyledi. Mütevellî, imâmeyn-i hümâmeynin re’ylerine tevfîkan redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm. Ve ecrü’l-vâkıfe ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâili Muharremi’l-harâm li-sene selâse ve seb‘în ve tis‘a mi’e.

Şühûdü’l-hâl: Seyyid Suad b. Seyyid İshak el-Mansûrî, Ahmed b. Yusuf el-imâm bi’l-mahalleti’l-mezkûre, Mevlânâ Mehmed b. Sinan Kasabzâde, Rıdvan b. Abdullah, Sinan b. Abdullah, Piyâle b. Abdullah, el-Hâc Hüseyin b. Ali, Hasan b. Abdullah, Yeniçeri Sinan b. Abdullah, Yusuf b. Abdullah el-Bosnevî ve gayrühüm mine’l-hâzırîn