.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 429
Hüküm no: 372
Orijinal metin no: [121a-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Suriyye Hatun bt. Abdülvehhâb’ın vakfiyesi

Mâ-zübire fîhi min-asli’l-vakfi ve şerâitihî sahîhün muhakkakun ındî ve hakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî fî-husûsihî ve umûmihî âlimen bi’l-hilâfi beyne’l-eimmeti’l-eşrâf ve ene’l-hakīr İbrahim b. Ahmed el-kassâmü’l-askerî bi-dâri’s-saltanati’s-seniyye Kostantiniyyeti’l-mahmiye -ufiye anhümâ-

Elhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-resûlihî Muhammedin seyyidü’l-mürselîn ve alâ-âlihî ve sahbihi’l-ecma‘în ve bihî neste‘în ve alâ-meni’t-tebe‘ahüm ilâ-yevmi’d-dîn aleyhim rıdvânullâhi te‘âlâ el-melikü’l-mu‘în ve alâ-cemî‘i’l-ensâri ve’l-müctehidîn ammâ ba‘d. İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât fahrü’l-muhadderât Suriyye Hatun bt. Abdülvehhâb meclis-i şerî‘at-i şerîfe-i garrâ ve mahfil-i tarîkat-i münîfe-i zehrâya hâzıra olup işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, Dârü’s-saltanati’s-seniyye mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Kâtib Kasım mahallesinde kâin, üç bâb fevkānî ve tahtanî haneyi, iki sofayı, su kuyusunu, fırını, kenîfi, eşcâr-ı müsmire ve gayri müsmireli muhavvatayı müştemil, hudûdu bir tarafından sarrâc-ı sultânî el-Hâc Mehmed b. Abdullah mülkü, bir tarafından Kâtib-i hakanî Abdulbâki Çelebi mülkü, bir tarafından Davud b. İvaz mülkü, bir tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd menzilini cümle tevâbi‘i ve levâhıkıyla niyet-i sâfiye ve taviyyet-i vâfiye üzere habs ve vakfettiğini ikrâr ve i‘tirâf eyledi. Menzil-i mezbûrda süknâyı mâdâm ki hayâtda ola evvela nefs-i nefîsesine, ba‘de vefâtihâ zevcesi zevvâk-ı sultânî fahrü’l-eşbâh Ali Ağa b. Sefer’e, sonra evlâdına, evlâd-ı evlâdına, neslen ba‘de neslin ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. Ba‘de’l-inkırâz utekāsına, neslen ba‘de neslin ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâd-ı utekāsına şart etti. Nesilleri münkariz olduktan sonra hâlâ menzil-i mezbûrda sâkine Mâhitâb Hatun bt. Abdülvehhâb nâm hatuna, sonra onun utekāsına, neslen ba‘de neslin ve fer‘an gıbbe aslin onların evlâdına şart etti. Ta‘mîri menzilde sâkin olanlara şart etti. Ba‘de’l-inkırâz Medîne-i münevvere -alâ-müşrifihâ tahiyyâtün mükerrere- fukarâ ve mesâkînine şart etti. Tevliyeyi, umdetü erbâbi’l-izzi ve’t-temkîn mukarrebü mülûki’s-selâtîn Kābil Ağa b. Abdülmu‘în nâm kimseye, sonra Medîne-i münevvere evkāfına kim mütevellî ise o kimseye şart etti. Tebdîl ve tağyîri müddet-i hayâtınca yedinde muhâfaza etti. Vâkıfe-i mezbûre sonra menzil-i mezkûru, tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği mezkûr Kābil Ağa’ya teslîm etti. O dahi tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf ettiler ise öyle tasarruf eyledi. Mütevellî-i mezbûr vâki‘ ikrârı vicâhen ve şifâhen tasdîk etti. Emr-i vakf-ı mezbûr vech-i mastûr üzere tamâm olduğunda vâkıfe-i mezkûre İmâm-ı a‘zam Ebû Hanîfe katında vakfın adem-i lüzûmuna mütemessiken vakfiyyetten rücû‘ edip menzilin mülk-i sahîhine ilhâkını talep ve istirdâd eyledi. Mütevellî, imâmeyn-i hümâmeynin re’ylerine tevfîkan redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm. Ve ecrü’l-vâkıfe ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâhiri şehri Cumâdelâhire min-şühûri sene isnetey ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Câmi‘u’l-mehâmid ve’l-mefâhir Anber Ağa b. Abdüddâim er-reis fi-Sarây-ı atîk, iftihârü’l-müderrisîni’l-kirâm Mevlânâ Abdullah Efendi, Receb Çavuş b. Hasan el-kāid-i sultânî, Ferruh Bey b. Abdullah sarrâc-ı sultânî, Ali Bey b. Abdullah bevvâb-ı hakānî, el-Hâc Pervâne b. Abdullah bevvâb-ı hakānî, el-Hâc Perviz b. Abdullah bevvâb-ı sultânî, Mehmed Bey b. Abdullah bevvâb-ı sultânî, Bayezid Bey b. zevvâk-ı sultânî, Mustafa Bey b. Abdullah zevvâk-ı sultânî ve gayrühüm mine’l-hâzırîn