.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 469
Hüküm no: 421
Orijinal metin no: [133b-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sahte Olduğundan Dolayı Terkin Edilmiş Kayıt

Bu vakfiye sahte ve müzevver olduğu bi’l-fi‘il Rumeli Kadıaskeri olan umdetü’l-ulemâ Azmizâde Mustafa Efendi huzûrlarında mütebeyyin olmağla bu vakfiyede mastûr olan menzilin mülkiyyetine hüküm ve müdde‘î olan Mustafa’nın yedine hücec-i müte‘addide verilip vakfiye mazmûnu ile amel olunmamak için şerh verildi ve mülkiyyet hücceti sicill-i sânîde mukayyeddir. [Mühür].

<< Elhamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü alâ-nebiyyihî Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în ammâ ba‘d. İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât Cemile Hatun bt. İbrahim Çelebi meclis-i şer‘-i şerîfe hâzıra olup şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Selvi mahallesinde vâki‘, dâhilî ve hâricî muhavvatayı hâvî, dâhiliyesi fevkānî bir bâb hâneyi, mutfağı, su kuyusunu, iki kenifi müştemil, hâriciyesi ise fevkānî bir bâb hâneyi, altında ahır bulunan küçük bir bâb odayı müştemil olan, hudûdu bir tarafından Havva Hatun bt. ( ) mülkü, bir tarafından Halil Efendi mülkü, bir tarafından Bağdadlı Hatun diye ma‘rûfe hatun mülkü, bir tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd bulunan cemî‘ menzilini cümle hudûdu ile niyet-i sâfiye ve taviyyet-i vâfiye üzere hasbeten lillâhi’l-azîm habs ve vakfettiğini ikrâr ve i‘tirâf eyledi. Vâkıfe-i mezbûre menzil-i mezbûrda süknâyı evvelâ nefs-i nefîsesine, ba‘de vefâtihâ, Muharrem Beşe b. Abdullah nâm râcile, sonra onun evlâdına, neslen ba‘de neslin ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâdına, sonra Medîne-i münevvere fukarâsına şart etti. Vâkıfe-i mezbûre sonra menzil-i merkūmu tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği Ömer Beşe b. Abdullah nâm kimseye teslîm etti. O dahi tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf ettiler ise öyle tasarruf eyledi. Mütevellî-i mezbûr vâki‘ ikrârı vicâhen ve şifâhen tasdîk etti. Emr-i vakf-ı mezbûr vech-i mastûr üzere tamâm olduğunda vâkıfe-i mezkûre İmâm-ı a‘zam Ebû Hanîfe katında vakfın adem-i lüzûmuna mütemessiken vakfiyyetten rücû‘ edip menzilin mülk-i sahîhine ilhâkını talep ve istirdâd eyledi. Mütevellî, imâmeyn-i hümâmeynin re’ylerine tevfîkan redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâdis aşere min-Şa‘bân li- sene selâse ve selâsîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Ali Subaşı b. Mezid?, Davud Çelebi b. Bâli er-râcil, Mustafa Çelebi b. er-râcil, Hasan Çavuş b. Abdullah, Mehmed b. Hamza el-muhzır, İslam Çelebi b. el-muhzır, Ahmed Çelebi b. Ali, Mehmed b. Abdullah, Mehmed b. Ahmed, Bayezid b. Abdullah, Ali b. Abdullah, Mehmed Efendi el-kâtib>>