Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 470 Hüküm no: 422 Orijinal metin no: [133b-2, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayni Hatun bt. Hüsrev’in vakfiyesi
Elhamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü alâ-nebiyyihî Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în ammâ ba‘d. İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Nurlu Dede mahallesinde sâkine sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât Ayni Hatun bt. Hüsrev meclis-i şer‘-i şerîfe hâzıra olup şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahalle-i mezbûrede vâki‘, iki bâb fevkānî, bir bâb tahtânî hâneyi, odayı, ahırı, su kuyusunu ve kenîfi hâvî, hudûdu bir tarafından Nâzenin bt. Abdullah mülkü, bir tarafından Oruç mülkü, bir tarafından Nurlu Dede vakfı, bir tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd bulunan cemî‘ menzilini cümle tevâbi‘i ve levâhıkıyla niyet-i sâfiye ve taviyyet-i vâfiye üzere habs ve vakfetti. Menzil-i mezbûrda süknâyı mâdâm ki hayâtda ola evvelâ nefs-i nefîsesine, ba‘de vefâtihâ, müddet-i hayâtınca Fâtıma Hatun bt. Mahmud nâm hatuna, sonra mezbûre Fâtıma’nın kız kardeşi Râbia Hatun bt. Mahmud’a her gün İhlâs-ı şerîfi üç kere okuyup sevâbını rûhuna hediye etmeleri üzere şart etti. Ba‘de inkırâzi’l-kül, menzil-i mezbûrun mütevellî yediyle icâre-i mu‘tâde ile icâreye verilip hâsıl olan ücret-i kirânın Medîne-i münevvere fukarâsına irsâlini şart etti. Ta‘mîr ve termîmi menzilde sâkin olanlara şart etti. Menzil-i mezbûru tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği kimseye teslîm etti. O dahi tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf ettiler ise öyle tasarruf eyledi. Mütevellî-i mezbûr vâki‘ ikrârı vicâhen ve şifâhen tasdîk etti. Emr-i vakf-ı mezbûr vech-i mastûr üzere tamâm olduğunda vâkıfe-i mezkûre İmâm-ı a‘zam Ebû Hanîfe katında vakfın adem-i lüzûmuna mütemessiken vakfiyyetten rücû‘ edip menzilin mülk-i sahîhine ilhâkını talep ve istirdâd eyledi. Mütevellî, imâmeyn-i hümâmeynin re’ylerine tevfîkan redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm. Ve ecrü’l-vâkıfe ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-ışrîn min-şehri Rebî‘i’l-evvel min-şühûri sene hamse ve selâsîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Mustafa Halîfe b. Mehmed el-müezzin, Ali b. Hasan el-cündî, Hasan b. Mehmed, Mehmed Subaşı b. Ahmed, Halil b. Memi, Mehmed b. Ahmed, Hasan Çelebi b. Ahmed, Hasan b. Musa, Abdülkerim b. Osman, el-Hâc Mehmed b. Mustafa, Musa b. İsa, Mehmed b. Yusuf
|