Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 494 Hüküm no: 445 Orijinal metin no: [140b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kasımpaşa Kulaksız mahallesinden Ramazan Çavuş b. Hüsrev’in evini vakfetmesi
Fî-zımnihî mâ-yu‘teberu inde’s-sübûti’l-mu‘teber ketebehû Esad el-fakīr -ufiye anhû-
Mâ fîhî mine’l-vakfı ve şerâitihî isme’r-rücû‘ cerâ beyne yedeyye fe-hakemtü bi-cevâzihî ve sıhhatihî [ve] lüzûmihî ve ene’l-fakīr Abdulbâki b. Mehmed el-müvellâ-hilâfeten bi-mahkemeti Kasım Paşa -ufiye anhümâ-
Yu‘teberu mazmûnühû inde sübûtihî şer‘an nemakahü’l-fakīr Mehmed el-Kādî bi-medîneti Kostantıniyye.
Menşe-i inşâ-i kalem ve mebde-i imlâ-i kalem budur ki, mahmiye-i Galata hâricinde vâki‘ kasaba-i Kasım Paşa mahallâtından Kulaksız Ahmed mahallesinde sâkin kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Ramazan Çavuş b. Hüsrev mahfil-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde hâzır olup tasarrufât-ı kavliyesi câize ve teberru‘ât-ı şer‘iyyesi nâfize olduğu hâlde ikrâr ve takrîr-i kelâm edip atyeb-i emlâkimden olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Kulaksız Ahmed Vakfı ile ve bir tarafı kendi mülkü ile ve bir tarafı tarîk-i gayr-ı nâfir ile ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd fevkānî iki bâb oda ve iki sofa ve hadîka ve bi’r-i mâ ve kenîfi müştemil menzilimi niyet-i hâlisa ve taviyet-i sâfiye ile vakf ve habs edip hayâtda oldukça kendim sâkin olup vefâtımdan sonra utekāmdan olan Üftade ve Rahime ve Şakire ve Gülistan nâm Hatunlar ve Piyale ve Hasan nâm kimesneler alâ-tarîkı’l-münâvebe sâkin olalar ve ba‘de vefâtihim evlâdları ve evlâd-ı evlâdları batnen ba‘de batnin ve menzil-i mezbûrun muhtâc-ı meremmet olan yerlerini sâkin olanlardan her kimin nevbetinde vâki‘ olursa meremmet eyleye ve silk-i mülkümde münselik olup zikr olunan menzile mülâsık ve muttasıl ve hudûd-ı mezkûre ile mahdûd bir kahvehânemi dahi vakf edip tasarrufu hayâtda oldukça yedimde olup ba‘de’l-vefât mütevellî-i vakf-ı merkūm olan ahz ve vech-i mu‘tâd üzere îcâr edip ücretinden hâsıl olan meblağdan kifâyet mikdârın mezbûr kahvehânenin meremmetine harc edip mâ‘adâsın zevcem olan Fâtıma bt. Hasan nâm Hatuna teslîm eyleye, ol dahi kendi mesârıfına sarf edip rûhum için du‘â eyleye ve ba‘de vefâtihâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına neslen ba‘de neslin ve ba‘de’l-inkırâz el-iyâzü billâhi te‘âlâ an-kahri’l-feyyâz Medîne-i Münevvere Evkāfı’na her kim mütevellî olursa zikr olunan menzili ve kahvehâneyi ahz u kabz ve îcâr edip ücretinden hâsıl olan meblağı medîne-i mûmâ-ileyhâ fukarâsının mesârıflarına sarf eyleye ve vakf-ı mezbûrun hasbî tevliyyeti kendi yedimde olup vefâtımdan sonra Piyale b. Abdullah nâm mu‘takım mütevellî ola ve ba‘de vefâtihî evlâdı evlâd-ı evlâdı ile’l-inkırâz ve ba‘dehû re’y-i hâkimü’ş-şer‘a müfevvez ola deyu şart ve ta‘yîn edip li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ettiği Ali Çelebi b. Bayram nâm kimesneye ba‘de’t-tahliyyeti’ş-şer‘iyye teslîm edip ol dahi kabz ve tesellüm ettikden sonra vâkıf-ı mezbûr iâde-i kelâm edip vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı ekrem re’y-i şerîfleri üzere gayr-ı lâzım olmağın vakf-ı mezbûrdan rücû‘ ve mülküme red murâd ederim dedikde mütevellî-i merkūm dahi cevâz veren hıyâr-ı eimme-i Hanefiyye’den olan imâmeyn-i emcedeyn kelâm-ı pür-intizâmları üzere lüzûm-ı vakf-ı muharrer emr-i muhakkak ve mukarrerdir ve ândan rücû‘ gayr-ı sahîhdir deyu sadr-ı kitâbda tevkī‘i vâki‘ olan hâkim-i murâfa‘a olup hâkim-i mûmâ-ileyh dahi meşâyih-i izâm beyninde vâki‘ olan hilâfa âlim olduğu ciheti ile evvelâ vakfa sâniyen lüzûmuna ve sıhhatine hüküm edip vakf-ı sahîh-i şer‘î ve habs-i sarîh-i mer‘î olup mahkûmün-bih olmak ile vâki‘ müttefikun-aleyh olup vakfiyet üzere muhakkak ve mukarrer kılındı, min-ba‘d nakz [ve] nakzına mecâl münteni‘ü’l-ihtimâldir, cerâ zâlike ve,
Hurrire fî-evâhiri Recebi’l-mürecceb li-sene isneyn ve selâsîn ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Eş-Şeyh Musa Efendi, Abdülkerim Efendi el-imâm, Mehmed b. İbrahim el-cündî, Fazlullah b. Ali, Mehmed b. Turgud, Mehmed b. İbrahim, Hüseyin b. Mustafa, Mehmed Çelebi b. Abdünnebî, Mustafa b. Ali, (…) b. Abdi, Veysi Efendi b. ( ) ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|