.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 586
Hüküm no: 529
Orijinal metin no: [171b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kıbrıs’da Girinye halkından Mehmed Çelebi b. Kasım Ağa’nın ev ve arazi vakfiyesi

Uriza alâ-hâze’l-kitâbi’ş-şer‘î fe-lemmâ tâle‘tühu min-kavâdimihî ilâ-havâfîhî? fe-vecedtü muvâfıkan li’ş-şer‘i’l-kavîm mâ-fîhî kabiltühû sümme emzaytühû ve ene’l-fakīr Abdurrahman Mustafa el-Kādî bi-Girinye el-mahrûsa -ufiye anhümâ-

Sahha mâ-yahtevî mine’l-infâk hasbemâ kâne beyne’l-evsâf âlimen bi-ihtilâfi …? fî-mecâriyi mesâili’l-evkāf nemakahû efkaru hayri’l-ümem es-Sa‘d eş-şehîr bi’l-Muharrem b. el-merhûm Ekmelüddin cezâhümallâhü bi’l-hayri yevme’d-dîn el-Kādî bi-medîneti Lefkoşa el-mahrûsa el-mücâz bi’l-iftâ bi-Kıbrıs -gufire lehümâ-

Hamd-i mevfûr ve senâ-yı nâ-mahsûr ol vâkıfü’l-hâl-ı gafûr ve mâlikü’l-melik-i şekûr cânibine ref‘ olunur ki, kemâl-i rahmet ve fart-ı re’fetinden kendi harem-i hâss-ı inâyetinde mürebbâ olan habîbi ve hasta dillere tabîbi câmi‘ü’l-kelimât mecma‘ü’s-sâdât kāidü’l-halk bi’l-yedeyyi ve’l-avni şâh? levlâke mâ-halaktü’l-kevn mihr-i sipihr-i ıstafâ hoca-i âlem Muhammed Mustafa -sallallâhü aleyhi ve sellem teslîmen kesîren- hazretlerini hezâr âyât-ı beyyinât ve envâr-ı lâmi‘ât ile ba‘s ü irsâl eyleyip müstahıkk-ı nevâl ve lâyık-ı efdâl olan bendelerini habl-i metîn-i Kur’ân-ı mübîn ile küngüre-i kâh-ı meydân-ı ferâh-ı âlem-i nûr ve pîşgâh-ı makarr-ı salâbet-penâh-ı kurb-ı huzûra cezb eyler, în çe lütuf ve vefâ …? subhâne ve în çe azmen e‘azze sultâne Allâhümme erzükne’l-vusûle ilâ-tilke’s-saâdeti’l-ebediyye ve’l-hayâti’s-sermediyye inneke ente’l-birre’r-rahîm ve’l-meliki’l-cevâdi’l-kerîm, ammâ ba‘d, bu kitâb-ı müstetâb-ı anberîn-nikābın sâhibi ve hayrât u hasenâtın tâlibi cezîre-i Kıbrıs’da mahrûsa-i Girinye sükkânından Mehmed Çelebi b. Kasım Ağa nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i şâmihü’l-erkânda vakf-ı âti’l-beyâna mütevellî nasb ettiği vâlidesi Âlemefruz bt. Abdullah nâm hatun muvâcehesinde bu vech-i vecîh üzere takrîr-i kelâm ve bu nehc-i bedî‘ üzere ta‘bîr ani’l-merâm ettiği mahrûsa-i mezbûre kazâsına tâbi‘ Aryadiko nâm karyede vâki‘ hudûd-ı erba‘ası Hasan Kethüdâ ve Yusuf Ağa ve Kara Ali mülklerine ve tarîk-i âmma müntehî olan altı bâb tahtânî ve fevkānî mülk-i mevrûs olan menzilimi müştemil olduğu havlusu ve bi’r-i mâisi ve bahçesi ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmiresi ile ve kazâ-i mezbûra tâbi‘ Temloz nâm karyede vâki‘ yüz dip eşcâr-ı zeytin ve yüz dip eşcâr-ı harnubumu ve müte‘ayyen mâ-i cârîmi ve karyeteyn-i mezbûreteynde vâki‘ kendime intimâ ile hudûdu inde’l-ahâlî ma‘lûme olan tahmînen iki yüz dönüm arâzî-i müteferrikayı izn-i sultânî ve sâhib-i arz ma‘rifeti ile vakf ve habs ve teslîm ile’l-mütevellî edip şöyle şart eyledim ki, rey‘ât-ı vakıfdan her sene bin akçe Medîne-i Münevvere -sallallâhü alâ-men nevverehâ- fukarâsına irsâl olunup mâ‘adâsı vâlidem mezbûre Âlemefruz hayâtda oldukça ahz eyleye ve ba‘de vefâtihâ kıbel-i şer‘den bir sâlih ve mütedeyyin kimesne yevmî dört akçe vazîfe ile mütevellî nasb olunup cümle rey‘âtı Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâl eyleyeler dedikde mütevellî-i mezbûre vâkıf-ı merkūmun kelâm-ı meşrûhunu bi’l-müvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk edip emr-i vakıf tamâm ve hâl-i tescîl itmâm buldukdan sonra vâkıf-ı mezbûr inân-ı kelâmını semt-i rücû‘a atf ve zımâm-ı merâmını savb-ı istirdâda sarf edip ettiği İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı ekrem hazretleri katında vakf-ı akār lâzım olmayıp rücû‘ câiz olduğuna binâen vakf-ı mezkûrdan rücû‘ ve kemâkân mülküme istirdâd ederim dedikde mütevellî-i mezbûre cevâbda savb-ı savâba zihâb edip dedi ki, eğerçi İmâm-ı A‘zam katında lüzûm [172a] mün‘adimdir, lâkin imâmeyn-i hümâmeyn hazretleri re’y-i âlem-ârâları üzere teslîm ile’l-mütevellî olan vakfa lüzûm târî olduğu şâibe-i şübheden ârîdir, mezheb-i mezkûr üzere hüküm sudûr etmek taleb ederim dedikde bu kitâb-ı müstetâbı âsâr-ı aklâm-ı anber-kāmı ile teşrîf eden hâkim-i hâsım hazretleri cânib-i vakfı tercîh edip âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâfi’l-eslâf lüzûm-ı vakfa hükm edip bu vesîka-i enîka alâ-hüve’l-hakīka ketb u imlâ ve sebt ü inşâ olunup yed-i tâlibe i‘tâ olundu, cerâ zâlik ve,

Hurrire fî-evâhiri Zilhicceti’ş-şerîfeti’l-muntazam fî-silki şühûri sene semân aşere ve elf mine’l-hicreti’n-Nebeviye aleyhi ve alâ-âlihî efdalü’t-tahiyye.

Şühûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzât Mevlânâ Muslihiddin Efendi el-Kādî bi-Tuzla sâbıkan, Abdülhalim Kethüdâ-yı Azebân-ı Lefkoşa, Ali Çelebi b. el-mezbûr, Hasan Ağa-yı Azebân-ı Lefkoşa, Mehmed Kethüdâ b. Mustafa, el-Hâc Musa b. Mehmed, Mehmed Çelebi b. Müstecab, el-Hâc İshak Çavuş, Mustafa Çelebi Kâtibü’l-hurûf ve gayruhüm.