.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626)
cilt: 45, sayfa: 615
Hüküm no: 559
Orijinal metin no: [179M/b-1, Arapça]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sitti Hatun bt. Abdullah’ın vakfiyesi

Mâ hüve’l-muharrer fîhi mine’l-vakfi ve’t-tescîli cerâ beyne yedeyye el-fakīr ile’llâhi’l-meliki’l-kadîr Abdullah b. Lütfullah el-Kādî bi-asâkiri muzaffere bi-memâliki Rumeli -ufiye anhümâ-

Yu‘teberu mâ-tezammenehû mine’l-vakfi’s-sahîh inde sübûtihî ve intifâi mâ-yünâfîhi şer‘an ketebehû Mehmed -ufiye anhu-

Elhamdülillâhi’llezî vakafe dûne mevâkıfi ceberûtihi’l-efhâm ve’l-ukūl ve hâra fî-şâhidetihi’l-efkâri’l-ecilleti’l-fuhûl ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-seyyidinâ Muhammedin efdalü men indehû ilme’l-kitâb ve alâ-âlihî ve sahbihî hayrü’l-âl ve hayrü’l-ashâb ammâ ba‘d. İşbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Dârü’s-saltanati’s-seniyye mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından el-hâc Teberrük mahallesinde sâkine Sitti Hatun bt. Abdullah kıbelinden âti’z-zikr vakıf ikrârına vekâleti Hasan b. Abdullah ve Hamza b. Abdullah’ın şehâdeti ile sâbit olan fahrü’l-müderrisîn zahrü’l-mudakkıkīn Mevlânâ Mansur b. Mehmed meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîf el-masûn ani’t-tağyîr ve’t-tahrîfe gelip şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, müvekkile-i mezbûresi işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahalle-i mezbûrede vâki‘, fevkānî iki bâb hâneyi, mutfağı, fırını, kenîfi, ahırı ve muhavvatayı hâvî, hudûdu bir tarafından vâkıfe-i mezbûre vakfı , bir tarafından Abdülkerim b. Abdurrahman mülkü, bir tarafından Medîne-i münevvere vakfı, bir tarafından tarîk-ı âm ile mahdûd bulunan cemî‘ menzilini cümle hudûdu ve hukuku ile niyeti sâfiye ve taviyyet-i vâfiye üzere habs ve vakfetti. Menzil-i mezbûrda süknâyı evvelâ Hasan b. Abdullah nâm zevcine ve Zâhide bt. Abdullah nâm hatuna sonra onların evlâdına, neslen ba‘de neslin evlâd-ı evlâdına şart etti. Ba‘de inkırâzihim utekāsına, evlâd-ı utekāsına, karnen ba‘de karnin evlâd-ı evlâd-ı utekāsına şart etti. Ba‘de inkırâzi’l-kül Medîne-i münevvere fukarâsına şart etti. Vâkıfe-i mezbûre sonra menzil-i mezkûru tescîl maksadıyla mütevellî nasbettiği Mustafa b. Abdullah’a teslîm etti. O dahi tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfda nasıl tasarruf ettiler ise öyle tasarruf eyledi. Mütevellî-i mezbûr vâki‘ ikrârı vicâhen ve şifâhen tasdîk etti. Emr-i vakf-ı mezbûr vech-i mastûr üzere tamâm olduğunda vâkıfe-i mezkûre İmâm-ı a‘zam Ebû Hanîfe katında vakfın adem-i lüzûmuna mütemessiken vakfiyyetten rücû‘ edip menzilin mülk-i sahîhine ilhâkını talep ve istirdâd eyledi. Mütevellî, imâmeyn-i hümâmeynin re’ylerine tevfîkan redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm. Ve ecrü’l-vâkıfe ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fî-evâhiri şehri’l-Muharremi’l-harâm li-sene hamse ve tis‘în ve tis‘a mi’e.

Şühûdü’l-hâl: Mehmed b. Ni‘metullah el-imâm ve Mansur b. Mehmed el-müezzin ve Mehmed b. Ali ve Mehmed b. Abdullah ve Ahmed Ağa b. Abdullah ve Mustafa Bey b. Abdullah ve Ahmed b. Ali ve Ca‘fer b. Abdullah er-râcil ve Mustafa b. Abdullah er-râcil ve Hamza b. Abdullah ve el-Hâc Hasan b. Abdullah ve Pervâne b. Abdullah ve Mehmed b. Hamza ve Mustafa b. el-Hâc Ca‘fer ve Nasûh b. Abdullah