|
Evkaf-ı Hümâyûn Mahkemesi 673 Numaralı Sicil (H. 1300-1301 / M. 1883-1884) cilt: 100, sayfa: 93 Hüküm no: 52 Orijinal metin no: [33-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bostaniçi mahallesi imamı müteveffâ Hüseyin Efendi’nin kızı Lütfiye Hanım’ın rüşdünü ispat etmesi
el-Hâc Hüsnü, isbât-ı rüşd
Hudâvendigâr-ı esbak cennet-mekân Sultan Ahmed Hân-ı evvel -tâbe serâhû- hazretlerinin evkāf-ı şerîfeleri hudûdu dâhilinde Galata’ya muzâfe kasaba-i Tophâne’de Bostaniçi mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden mahalle-i mezkûre imâmı Hüseyin Efendi b. Mustafa b. Abdullah’ın sulbiye kızı olup mahalle-i mezkûre imâm ve muhtârlarının memhûr ilmühaberleri mûcebince el-yevm yirmi yaşını mütecâvize ve bulûğunu mukırre ve mu‘terife olarak ber-vech-i âtî rüşdünü iddi‘â eden mahalle-i mezkûrede sâkine zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan işbu bâ‘isetü’l-kitâb Lütfiye Hanım m. li-ebeveyn hâli ve tesviye-i umûruna bâ-hüccet-i şer‘iye vasîyy-i mansûbu olup zikri âtî mâlına vâzı‘ü’l-yed olan Saray-ı Hümâyûn tablakârlarından Yusuf Ağa b. Ali b. Abdullah mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edüp hâlâ ben yirmi yaşını mütecâvize olarak âkıle ve bâliğa ve rüşdüm bulûğuma munzama olup umûrumu bi’n-nefs rü’yete kādire ve i‘âne-i vasîden müstağniye olmamla ber-mûceb-i defter-i kassâm pederim müteveffâ-yı mezbûrdan mevrûs olup vasîyy-i mezbûrun vâzı‘ü’l-yed olduğu mâlımı hâlâ taleb ederim deyü da‘vâ etdikde vasîyy-i mezbûr Yusuf Ağa dahi cevâbında müdde‘iye-i mezbûrenin ber-vech-i muharrer mâlına bi’l-vesâye vâzı‘ü’l-yed olduğunu tâyi‘an ikrâr mâ‘adâ rüşd müdde‘âsını inkâr edicek, müdde‘iye-i mezbûreden ber-vech-i muharrer müdde‘âsına mutâbık beyyine taleb olundukda ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden ve Saray-ı Hümâyûn teberdârlarından Hasan Efendi b. Hüseyin ve İsmail Efendi b. Ali nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müdde‘iye-i mezbûre Lütfiye Hanım hâlâ yirmi yaşını mütecâvize olarak âkıle ve bâliğa ve rüşdü bulûğunu munzam olup umûrunu bi’n-nefs rü’yete kādire ve i‘âne-i vasîden müstağniyedir, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidiz, şehâdet dahi ederiz deyü herbiri müttefikü’l-lafz ve’l-ma‘nâ bi’l-muvâcehe edâ-yı şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde şâhidân-ı mezbûrân ser-teberdâr-ı zülfiyân el-Hâc Ahmed Efendi b. İdris ve teberdâr Mehmed Efendi b. Ali’den evvelâ bâ-varaka-i mestûre sırran lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idiklerini mübeyyin müzekkiyân-ı mûmâ-ileyhimâ zîr-i varakayı ba‘de’t-temhîr alenen dahi teberdârân imâmı Hafız Mustafa Efendi b. Ahmed ve herbiri teberdârândan Ahmed Ağa b. Abdullah ve Hasan Ağa b. Mehmed ve Ali Efendi b. Abdullah’dan lede’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olduğu ihbâr olunmağın mûcebince ba‘de’l-hükm vâzı‘ü’l-yed olduğu mâlı mezbûre Lütfiye Hanım’a teslîme vasîyy-i mezbûr Yusuf Ağa’ya tenbîh eylediğini Evkāf-ı Hümâyûn Mahkeme-i Teftîş Beytü’l-mâl kassâmı fazîletlü efendi inhâ etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 21 Zilka‘de sene 1300
Şühûd[ü’l-hâl]: Ömer Ağa b. Kadri, Muhzır Mehmed Ağa b. Mustafa ve gayruhum.
|