Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 122 Hüküm no: 53 Orijinal metin no: [7b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Sabiha Hatun bt. İskender’in câriyesinin vasiyet yoluyla âzatlı olduğunun tespiti İşbu bâ‘isü’l-kitâb orta boylu, açık kaşlı, sarı elâ gözlü Rûsiyyetü’l-asl Timurhan bt. Abdullah mahfil-i kazâda kendi seyyidesi olup mahrûse-i Galata’da Arab Câmi‘i mahallesi sâkinelerinden iken fevt olan Sabiha Hâtun bt. İskender’in li ebeveyn kız karındaşı kızı ve zî-rahm cihetinden hasren vârisesi olup tereke müteveffât-ı mezbûreden olmak üzre kendiye vâzı‘atü’l-yed olan Âişe Hâtun bt. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffât-ı mezbûre Sabiha Hâtun hâl-i hayâtında câriye-i memlûkesi olduğum hâlde beni tedbîr-i mutlak ile müdebbere edip ıtkımı mevtine ta‘lîk etmiş idi hâliyâ vefât ettikde sülüs malı kıymetimce müsâ‘id olmağın ben sâir harâir-i asliyyât gibi hürre olmuş iken merkūme Âişe tereke-i müteveffât-ı mezbûreden olup rakīk olmak üzre bana bi gayrı hakkın vaz‘-ı yed eder suâl olunup yed-i mubtılası üzerimden ref‘ ve sebîlim tahliyye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl merkūme Âişe müdde‘iyye-i mezbûre Timurhan’a vech-i muharrer üzre vaz‘-ı yedini ikrâr ve lâkin mûrisesi müteveffât-ı mezbûre Sabiha Hâtun vech-i meşrûh üzre müdde‘iyye-i mezbûre Timurhan’ı tedbîr-i mutlak ile müdebbere eylediğini ve sülüs malının kıymetine müsâ‘id olduğunu inkâr edicek müdde‘iyye-i mezbûreden müdde‘âsını mütebeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ricâl-i müslimînden olup mahalle-i mezbûre ahâlîsinden olan Hasan Hoca b. Ramazan ve mahrûse-i mezbûrede vâki‘ Bereketzâde mescid-i şerîfi’nin müezzini olan Eskici Hoca demekle şehîr el-Hâc Ali Efendi b. Receb nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i şerîfe hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffât-ı merkūme Sabiha Hâtun hâl-i hayâtında câriye-i memlûkesi olduğu hâlde müdde‘iyye-i mezbûre Timurhan’ı tedbîr-i mutlak ile bizim huzûrumuzda müdebbere edip ıtkını mevtine ta‘lîk eylemiş idi, hâliyâ vefât ettikde sülüs malı kıymetine müsâ‘id olmağın müdde‘iyye-i mezbûre sâir harâir-i asliyyât gibi hürre olmuşdur, merkūme Âişe’nin yed-i mubtılası üzerinden ref‘ ve sebîli tahliyye olunması vâcibdir, biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olup mûcebince müdde‘iyye-i mezbûre Timurhan’ın hürriyetine ba‘de’l-hükm mâ hüve’l-vâki‘ bi’l-ibtigā ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min şehri Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve seb‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Çelebi b. Mahmud, es-Seyyid Ahmed Çelebi b. Mehmed, el-Hâc Musli b. Abdullah, Çukacı el-Hâc Mustafa b. ( ).