.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667)
cilt: 17, sayfa: 166
Hüküm no: 126
Orijinal metin no: [17a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Gümrük emîni Siyavuş Ağa’nın, Şıkk-ı sânî defterdarı Mehmed Efendi’deki buğday bahasından olan alacağını vârislerinden tahsil ettiği

Efendi hazretleri imzâsıyla Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiyye’de sâbıkan gümrük emîni olan Mefharü’l-emâsil ve’l-akrân Siyavuş Ağa b. Abdülmennân tarafından husûs-ı âti’l-beyânı ikrâra vekîl olup Hasan Bey b. Abdurrahman ve Sinan Bey b. Mustafa şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Ali Bey b. Ahmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde mahmiye-i mahkiyede şıkk-ı sânî defterdârı iken bundan akdem vefât eden Mehmed Efendi’nin verâseti zevce-i metrûkesi Müferrah Hâtun bt. Abdullah’a ve sulbî kebîr oğlu Abdülkerim Çelebi’ye ve sulbiye kebîre kızı Havva’ya münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkik oldukdan sonra mezbûrûn Müferrah ve Abdülkerim Çelebi ve Havva taraflarından vech-i câ’î üzre müvekkil-i müşârün-ileyh Siyavuş Ağa ile sulha ve bedelini teslîme vekîl olup mezbûretânı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân İbrahim Bey b. Mehmed ve Mustafa Bey b. Mehmed şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan işbu bâ‘isü’l-kitâb Ebûbekir Efendi b. Ahmed mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip bin altmış sekiz senesinde müvekkil-i müşârün-ileyh Siyavuş Ağa müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi’ye hayâtında her keyli altmış beş akçeye olmak üzre iki bin keyl buğdayını yüz otuz bin râyic fi’l-vakt akçeye bey‘ ve teslîm edip ol dahi ber vech-i mübeyyen iştirâ ve tesellüm eyledikden sonra meblağ-ı mezbûrdan otuz iki bin akçesini mezbûr Mehmed Efendi yedinden alıp kabz edip doksan sekiz bin akçesi zimmetinde bâkī deyni iken fevt olmağın müvekkil-i mûmâ-ileyh Siyavuş Ağa meblağ-ı bâkī doksan sekiz bin akçe hakkını müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesine vaz‘-ı yedleri şer‘an sâbit olan müvekkilûn-ı mezbûrûndan vekîl-i mezbûr muvâcehesinde da‘vâ ve taleb eylediğinde vekîl-i mezbûr cevâbında müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Efendi hayâtında bin altmış sekiz senesinde ol mikdâr buğdayı senden yüz otuz bin râyic fi’l-vakt akçeye senden iştirâ ve tesellüm eylediğinden sonra meblağ-ı mezbûru tamâmen yine ol târihde sana def‘ ve teslîm etmişidi deyip müvekkilim müşârün-ileyh Siyavuş Ağa dahi mezbûr Mehmed Efendi bin yetmiş iki senesinde zikr olunan buğday bahâsından meblağ-ı bâkī doksan sekiz bin akçe zimmetinde bana lâzımü’l-edâ deyni olduğunu mahzar-ı müslimînde ikrâr ve i‘tirâf etmişidi dedikde gıbbe’l-inkâr beynlerinde münâza‘ât-ı şedîde vukū‘undan sonra beyinlerine muslihûn tavassut edip müvekkil-i müşârün-ileyh Siyavuş Ağa’yı da‘vâ-yı merkūmesinden vekîl-i mezbûr Ebûbekir Efendi ile beş yüz elli kıt‘a esedî guruş üzerine sulh eylediklerinde müvekkil-i müşârün-ileyh Siyavuş Ağa dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr beş yüz elli kıt‘a mezbûrü’n-na‘t guruşu tereke-i mezbûreden vekîl-i mezbûr Ebûbekir Efendi yedinden alıp kabz edip mâ‘adâsı da‘vâsından müvekkilûn-ı mezbûrûn Müferrah ve Abdülkerim Çelebi ve Havva’nın zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledi ba‘de’l-yevm husûs-ı mezbûra müte‘allika müvekkilûn-ı mezbûrûn ile kat‘â da‘vâ ve husûmeti yokdur sudûr dahi ederse lede’l-hükkâmi’l-kirâm istimâ‘ olunmasın dedikde vekîl-i mezbûr Ali Bey’i ber vech-i meşrûh cârî ve sâdır olan ikrârında vekîl-i mezbûr Ebûbekir Efendi vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkīk etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min Cumâdelûlâl li sene 1077.


Şuhûdü’l-hâl: Hasan Çavuş el-Mübâşir, Hasan Çukadâr b. Hüseyin, Ebûbekir Ağa b. Mahmud Ağa, Osman Ağa b. Abdullah, Ali Bey b. Abdullah, Hasan Çelebi b. Abdullah, İbrahim Efendi Müftüzâde.