Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 19 Numaralı Sicil (H. 1028 - 1030 / M. 1619 - 1620) cilt: 24, sayfa: 153 Hüküm no: 136 Orijinal metin no: [22a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ereğli kasabasında mahkeme kadısının Duka’dan haksız yere para aldığı
Sa‘âdetlü ve izzetlü ve fukarâya merhametlü sultânım hazretlerinin hâkpâ-yı azîmü’ş-şânlarına arz-ı hâl-i dâ‘î oldur ki Kasaba-i Ereğli sâkinlerinden Duka nâm zimmînin değirmeninde mürd olan zimmî için ba‘zı müslümanları ihzâr edip keşfi için değirmenin üzerine vardıkda çarhının içinde mürd olan zimmîyi sıkıp mürd olmuş görülüp keşf olundukda yine ba‘zı müslümanlar evlerine dağılıp ba‘zısı Efendi ile mahkemeye varıp ol hînde Efendi hazretleri yedi bin beş yüz akçe keşf nâmına [akçe] almayınca mürd olan zimmî[yi] değirmende[n] indirmemişdir bu husûsa cemî‘an müslümanlar şâhidiz ve sultânım cânibinden kapıcı Mehmed bendeniz emr-i pâdişâhîyle ve mürâsele-i şerîfle ve sultânımın mektûb-ı şerîfleri ile gelip ol hînde mahkeme-i şerîfede meclis olup ol meclisde Efendi hazretleri buyurdu ki ol gece Duka’dan yedi bin beş yüz akçesini almışımdır dediğine cemâ‘at-i müslimîn bu husûsa şâhidleriz kapıcı Mehmed bendenize hayli te‘addî etti siz benim mahkemem basdınız deyû anın dahi aslı yokdur iftirâdır muhassalü’l-kelâm cemâ‘at-i müslimîn ağzından Efendi hazretleri mahzar peydâ edip göndermişlerdir müslümanlara iftirâdır Allah’a ma‘lûmdur ki o mahzardan haberimiz ve âgâhımız yokdur huzûr-ı Hak’da cevâb versinler ve bu husûsda Duka zimmîye olan hakāret kimesneye olmamışdır zulm-i sarîh olmuşdur vallâhi ta‘bîr olunmaz zîre ma‘lûm-ı sa‘âdet ola bâkī ed-du‘â. El-fakīr Mustafa el-Hatîb-i câmi‘-i cedîd, el-fakīr Hasan Ağa Zevvâk-ı sultânî, el- fakīr Piyâle çavuş-ı Dergâh-ı âlî, el-fakīr Ali Halîfe el-Müezzin-i câmi‘-i Cedîd, el-fakīr Mehmed Beşe Dergâh-ı âlî, el-fakīr Hasan Beşe Dergâh-ı âlî, el-fakīr Mustafa Bey Dergâh-ı âlî, el-fakīr Aydın Dergâh-ı âlî, el-fakīr Mehmed Bey Dergâh-ı âlî, el-fakīr Davud Dergâh-ı âlî, el-fakīr Ahmed Bey Dergâh-ı âlî, el-fakīr Ali Servanî kasaba-i Ereğli, el-fakīr Hacı Kurd el-Hammâmî, el-fakīr Yünci? Hacı, el-fakīr Mehmed Bey Dergâh-ı âlî, el-fakīr Mehmed Sâdık, el-fakīr Receb Teberdâr. Dokuzunun mührü var ve mâ‘adâsı ki yirmiye müntehî olmuşdur mühürleri yokdur ve hem hatt-ı vâhid iledir cümlesi.
|