Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 19 Numaralı Sicil (H. 1028 - 1030 / M. 1619 - 1620) cilt: 24, sayfa: 309 Hüküm no: 372 Orijinal metin no: [57b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma Hâtun bt. Şemseddin Efendi’nin Maraş kadısı Musa Efendi b. Derviş Mehmed Efendi’ye sattığı evin parasının ödenmesi
Dârü’s-saltanati’s-seniyye Kostantıniyye-i [mahmiye] mahallâtından Bıçakçı mahallesi sâkinlerinden umdetü’l-muhadderât zahrü’l-muvakkarât safiyyetü’z-zât melekiyyetü’s-sıfât Fâtıma Hâtun bt. Şemseddin Efendi tarafından husûs-ı âti’l-beyânı ikrâra [vekâleti] bimâ hüve nehci’l-mu‘teber sâbite olan fahrü’l-mehâdîmi’l-kirâm mevlânâ Atâullah [Çelebi b.] el-mebrûr Şeyh Mehmed Efendi meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde işbu küttâb-ı sedâddan? olup sâbıkan Maraş kadısı olan umdetü’l-ulemâ’i’l-izâm zübdetü’l-fuzalâi’l-fihâm mevlânâ Musa Efendi b. el-merhûmü’l-mebrûr Derviş Mehmed Efendi tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup vekâleti hasm-ı şer‘î-i câhid mahzarında Behram Bey b. Mustafa ve Süleyman b. Mehmed [şehâdetleriyle] şer‘an sâbit olan sulbî oğlu Mehmed Münirî Efendi mahzarında bi’l-vekâle ikrâr [medîne-i Ebâ] Eyyûb el-Ensârî -râdiye anhu Rabbühü’l-Bârî- mahallâtından Baba Haydar mahallesinde (...) b. Abdullah mülküne ve bir tarafdan Moravî vakfı’na ve bir tarafdan merhûm (...) ve bir tarafdan tarîk-i âma müntehî olup muhavvataynı hâvî muhavvata-i dâhiliyyesi üç beyti ve matbahı ve iki su kuyusunu ve kenîfi ve cüneyneyi muhtevî olup ve muhavvata-i hâriciyyesi (...) ve bir tahtânî beyti ve ahırı ve kenîfi müştemil olup müvekkilem mezbûre zevci Mehmed Efendi’den iştirâ [ettiği] mülk menzilini cümle-i tevâbi‘ ve levâhıkı ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfıkı ile müvekkil-i mûmâ-ileyh Musa Efendi’ye vekâlet-i mahkiyem hasebiyle yüz kırk bin nakd-i fıddî-i Osmânî râyic fi’l-vakt akçeye bâtten bey‘ ve teslîm-i mebî‘ eylemiş iken hâlâ mukābele-i bey‘de olan yüz kırk bin akçeyi vermede ta‘allül eder alıverilmesin taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl merkūm Mehmed Münirî Efendi cevâbında eğerçi menzil-i mezbûru iştirâ edip mebî‘-i mezkûru ahz ve kabz ettin ve lâkin bey‘a müşârün-ileyhâ Fâtıma vekîli olduğunu sened ikāmet etmeyince mukābele-i bey‘de olan semen-i ma‘hûdu verdim dedikde müşârün-ileyhâyı ilm-i şer‘î ile ârifân olan fahrü’l-müderrisîn Mustafa Efendi b. İbrahim ve İsmail Çelebi b. Hüsrev nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup edâ-i şehâdet-i şer‘iyye kılıp, müşârün-ileyhâ Fâtıma Hâtun tarafından menzil-i merkūmu bey‘a ve kabz-ı semene mûmâ-ileyh Atâullah Efendi’yi vekîl nasb ve ta‘yîn etmişdir bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz dediklerinde şehâdetleri ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye hayyiz-i kabûlde ve mahall-i irtizâda vâkı‘a oldukdan sonra vekâlet-i mesfûrenin sıhhatine hükm-i şer‘î lâhık olmağın mukābele-i bey‘de olan yüz kırk bin akçenin teslîm ve edâsına tenbîh olunup ba‘de’l-[yevm] vekîl-i mezbûr semen-i ma‘hûdun ahz ve kabzına mukır ve mu‘terif olmağın mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Hurrire fi’l-yevmi’s-sâdis min Recebi’l-ferd li târihi’l-mezbûr.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.
|