Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 19 Numaralı Sicil (H. 1028 - 1030 / M. 1619 - 1620) cilt: 24, sayfa: 316 Hüküm no: 383 Orijinal metin no: [59a-3, Arapça] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mustafa Bey b. Sadi’nin evini ve dört bin akçesini vakf ettiği
Elhamdü li men lehü’l-hamd ve’s-senâ ve’s-salât alâ nebiyyihî Muhammed eşrâfü’l-verâ ve alâ âlihî ve ashâbih ammâ ba‘d işbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh şer‘î bir hüccet ve sarîh mer‘î bir vesîkadır. Medîne-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî- mahallâtından Baba Haydar mahallesinde sâkin olan sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât bevvâb-ı sultânî Mustafa Bey b. Sadi, dünyânın fânî, âhiretin bâkī olduğunu idrâk ettiğinde taleben li merzâti’r-Rabbi’r-Rahîm ve hereben min azâbihi’l-elîm yevme lâ yenfe‘u mâlün ve lâ benû illâ men etallâhe bi kalbin selîm işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu elinde ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu mahalle-i mezbûrede vâki‘ iki tarafdan Mehmed Çelebi b. Mustafa mülkü, diğer tarafdan Fâtıma Hâtun bt. Abdullah mülkü ve diğer tarafdan da tarîk-i âm ile mahdûd olup tahtânî ve fevkānî ikişer beyti, tarîk-i mezkûr tarafında kâin tahtânî ve fevkānî birer beyti, su kuyusunu, helâyı, meyveli ve meyvesiz ağaçlı havluyu hâvî menzilini niyet-i sâfiye ve taviyye-i vâfiye ile vakf edip haps etti. Yol tarafındaki fevkānî ve tahtânî beytte süknâyı müddet-i hayâtınca Fâtıma Hâtun bt. Süleyman nâm zevcesine, vefâtından sonra ise tahtânî ve fevkānî iki beytte oturan kimesneye şart etti. Fevkānî ve tahtânî iki beytte süknâyı evvelâ müddet-i hayâtınca kendi nefsine, vefâtından sonra evlâdına evlâd-ı evlâdına neslen ba‘de neslin ve fer‘ân gıbbe aslın evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. Nesilleri kesilince fevkānî iki beytte süknâyı Kahraman bt. Abdullah nâm ümm-i veledine, sonra evlâdına ve evlâd-ı evlâdına şart etti. Tahtânî iki beytte süknâyı âzâdlı kölelerinden kim varsa anlara ve anların evlâdına ve evlâd-ı evlâdına şart etti. Nesilleri kesildiğinde cemî‘-i menzil-i mevkūfta süknâyı vâkıf-ı müşârün-ileyhin karındaşı Abdi b. Sadi’ye ve vâkıf-ı mûmâ-ileyh diğer karındaşının oğlu Mehmed b. Derviş’e ale’s-seviye şart etti. anların vefâtından sonra ikisinin evlâdına evlâd-ı evlâdına şart etti ba‘de’l-inkırâz -sânehüm anhu el-melikü’l-feyyâz- menzil-i mevkūfun Medîne-i münevvere fukarâsının istifâdesi için mütevellî-i evkāf yediyle ücret-i münâsible kirâya verilmesini şart etti. Vâkıf-ı mezbûr ilâveten hâlis-i malından ve mahz-ı menâlinden ifrâz ve temyîz edip râyicü’l-vakt dört bin akçe-i Osmânîsini dahi vakf etti. Meblağ-ı mezbûrun senede ona on bir ribh üzre istiğlâl-i şer‘î ve istirbâh-ı mer‘î ile istiğlâl ve istirbâh edilmesini şart etti. Bunun rehn-i kavî ve kefîl-i melî ile veya haseb-i îcâb-ı hâl ikisinden birisi ile yapılmasını şart etti. Ribhin menzil-i mevkūf-ı mezbûrun meremmetine sarfını şart etti. Mahalle-i mezbûre ahâlîsinin hasbî nâzır olmalarını şart etti. Sonra vâkıf-ı mezbûr, menzil-i merkūmu ve meblağ-ı mersûmu tescîl maksadıyla mütevellî olarak nasb ettiği Veli b. Mustafa nâm kimesneye teslîm etti. O da vâkıfdan tesellüm etti. Hâl bu minvâl üzre iken vâkıf-ı müşârün-ileyh İmâm-ı A‘zam indinde vakf-ı akārın, mütevellîye mücerred teslîmi ile adem-i lüzûmuna muhteccen menzilin istirdâdını taleb etti. Kezâ eimme-i selâsemiz indinde vakfiyyet-i nukūdun butlânına istinâden meblağ-ı mezbûru ve ecr-i misilden fazla ahz ettiğini de geri istedi. Mütevellî-i mezbûr, evvelâ İmâmeyn-i hümâmeyn İmâm Yusuf ve İmâm Muhammed Şeybânî’nin re’yine sâniyen Ensârî’nin İmâm Züfer’den rivâyetine göre ba‘de’l-hükm nakid vakfının lüzûmu ictihâdına tevfîkan i‘âdeden ictinâb etti. Nizâ‘ ve muhâsama edip hâkim huzûrunda mürâfa‘aya vardılar. Hâkim, eimme-i eslâf beyninde vakıf husûsunda cârî ihtilâfı da bilerek ve hüküm için îcâb eden husûsâta da ri‘âyet ederek, vakıf cânibini evlâ ve ercah görüp önce İmâmeynin kavli üzre vakfiyyet-i akārın sıhhatine sâniyen İmâm Züfer’in kavline istinâden meblağ-ı mezbûrun vakfiyyetinin lüzûmuna hükm etti. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm" ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm”
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâdis min Recebi’l-ferd sene tis‘a ve ışrîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Süleyman Ağa b. Abdullah Ser-bevvâbân-ı hâssa, Mehmed Efendi b. Hemdem el-İmâm, Alemüddin Efendi b. Süleyman el-İmâm, Mehmed b. Ferruh, Seyyid Mehmed b. ( ), Mustafa b. Hasan, Beğim-zâde Mustafa, Mehmed b. Abdurrahman el-İmâm, Mehmed b. Mustafa er-Râcil, Mehmed b. Şaban, Mustafa b. Abdullah, Ramazan b. Mehmed, Murad b. Abdullah, Abdülbâkī b. Receb er-Râcil, Mustafa b. Mehmed, Hüsrev b. Abdullah, el-Hâc Hasan ( ), Ali b. Abdullah el-Muhzır, Perviz b. Abdullah el-Muhzır, Yakub b. Abdullah el-Muhzır, Mustafa b. Mehmed el-Muhzır, Yusuf b. Abdullah el-Muhzır ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|