Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 37 Numaralı Sicil (H. 1047 / M. 1637 - 1638) cilt: 25, sayfa: 298 Hüküm no: 370 Orijinal metin no: [59b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Hatice bt. İnayetullah’ın menzil satışında aldatıldığına dair şikayette bulunduğu Medîne-i Hazret-i Ebî Eyyûb el-Ensârî mahallâtından Aşçıbaşı mahallesinde sâkine Hatice Hâtun bt. İnâyetullah Efendi mahfil-i kazâda li ebeveyn karındaşı Abdülkādir Çelebi mahzarında takrîr-i da‘vâ edip bundan akdem silk-i mülk-i sahîhimde münselik olup mahalle-i merkūmede vâki‘ bir tarafdan merkūm Abdülkādir Çelebi’nin babasından intikāl eden mülk menzili ve bir tarafdan İshak Çelebi mülkü ve bir tarafdan Fâtıma Hâtun sâkine olduğu vakıf menzil ve taraf-ı râbi‘den ba‘zan tarîk-i âm ve ba‘zan âhar-ı diğer Fâtıma nâm hâtun mülkü ile mahdûd olan mülk menzili kıymet-i mislinin ziyâdeye tahammülü var iken mezbûr Abdülkādir Çelebi beni tağrîr edip kıymet olmayan yirmi iki bin akçeye menzil-i mezbûru benden iştirâ etmişidi lâkin mezbûr Abdülkādir Çelebi beni mağrûr etmekle akd-i mezbûrda gabn-ı fâhiş vâki‘ olmuşdur. Gabn hükmü ile menzil-i mezbûru istirdâd ederim suâl olunup şer‘an ihkāk-ı hak olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdülkādir Çelebi cevâbında, fi’l-hakīka menzil-i merkūmu kız karındaşım mezbûre Hatice Hâtun’dan yirmi iki bin akçeye iştirâ eyledim meblağ-ı mezbûr yirmi iki bin akçe menzil-i mezbûrun kıymet-i misli olmadığı ve akd-i merkūmda gabn-ı fâhiş olduğu ma‘lûmum ve müsellemim değildir deyicek müdde‘iye-i merkūme Hatice Hâtun’dan müdde‘âsına muvâfıka beyyine taleb olundukda, udûl-i ricâlden Abdullah Efendi b. Maden el-İmâm ve Derviş Hasan b. Ahmed ve İnâyet Çelebi b. Ahmed ve Abdi b. Mustafa nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında, her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip fi’l-vâki‘ menzil-i mezbûrun kıymet-i mislinin el-ân otuz bin akçeye mümkün olduğu ma‘lûmumuzdur ve akd-i merkūmda gabn-ı fâhiş mukarrerdir. Biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz dediklerinde gıbbe ri‘âyetihî şerâiti’l-kabûl şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vâkı‘a olmağın, mâ hüve’l-vâki‘ mûcebiyle hükm birle ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-ışrîn min Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve erba‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Receb Efendi b. Abdi, Receb Bey b. Mehmed, Abdullah b. Mustafa, Mustafa Beşe Çukadâr, Mahmud b. Ahmed.