.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 37 Numaralı Sicil (H. 1047 / M. 1637 - 1638)
cilt: 25, sayfa: 440
Hüküm no: 584
Orijinal metin no: [92a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sultan Bayezid Vakfı’na ait sınırı ihtilaflı arazinin sınırlarının tesbit edilmesi fermanı

Akzâ kuzâti’l-müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, hüccetü’l-hakkı ale’l-halkı ecma‘în, vârisü ulûmi’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în mevlânâ Hâslar kadısı -zîdet fezâ’iluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Bayezid Hân -tâbe serâhû- evkāfı mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân ( ) -zîde kadruhû- südde-i sa‘âdetime arzuhâl edip evkāf-ı mezbûreden kazâ-i mezbûre tâbi‘ Yayla nâm karyesine mümtâz ve mu‘ayyen sınırı dâhilinde vâki‘ re‘âyâ tâifesi zirâ‘at ve hırâset eyleyip kadîmü’l-eyyâmdan öşr ve resmin evkāf-ı mezbûre câbîleri alıgeldiği ba‘zı yerler için Handan Ağazâde demekle ma‘rûf ( ) nâm kimesne benim mutasarrıf olduğum Istıranca nâm karye toprağından ve öşr ve resmin ben alırım deyû dahl ve nizâ‘dan hâlî olmadığın bildirip men‘ ve def‘ olunmak bâbında emr-i şerîfim recâ eylediği ecilden müsin ve bî-garaz müslümanlar ile mahall-i nizâ‘ın üzerine varıp kadîmî sınır her ne mahalden idiği ehl-i vukūf ihbârıyla tamâm ma‘lûm edindiğinizden sonra ahadühümâ âharın sınırına tecâvüz etmemek üzre ol mahalden müceddeden vaz‘-ı alâim ve ta‘yîn ve Asitâne-i sa‘âdetime arz eylemek emrim olmuşdur buyurdum ki hükm-i şerîfimle vardıkda, müsin ve bî-garaz müslümanlar ile mahall-i nizâ‘ın üzerine varıp husûs-ı mezbûru tamâm hakk-ı adl üzre teftîş ve tefahhus eyleyip göresiz nizâ‘ olunan mahaller ol dahl eyleyen mezbûrun Istıranca nâm karyesinin mu‘ayyen sınırı dâhilinde olmayıp fi’l-vâki‘ mezkûr Yayla nâm vakıf karyesinin mümtâz ve mu‘ayyen sınırı dâhilinde kadîmden vakıf tarafından öşr ve resmini alıgelen yerlerden iken mezbûr ol vechile dahl ve nizâ‘ ederse câiz değildir kadîmî sınır her ne mahalden eylediğin ehl-i vukūf ihbârıyla tamâm ma‘lûm edindiğinizden sonra geri ol mahalden ta‘yîn-i hudûda ve Asitâne-i sa‘âdetime arz edip min ba‘d nizâ‘ ve kānûna ve emr-i hümâyûnuma muhâlif mezbûru ve âdemisi vakıf sınırı dâhilinde olan yerlere dahl ve ta‘arruz ettirmeyip men‘ ve def‘ eyleyesiz şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın. Tahrîren fî evâsıtı Cumâdelâhire li sene seb‘a ve erba‘în ve elf. Be makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse.