Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 37 Numaralı Sicil (H. 1047 / M. 1637 - 1638) cilt: 25, sayfa: 442 Hüküm no: 586 Orijinal metin no: [92b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. İstanbul defterine kayıtlı zimmi reayanın cizyelerinin toplanması berâtı Nişân-ı şerîf-i âlîşân-ı sâmî-i sultânî ve tuğrâ-yı hâkānî hükmü oldur ki Vilâyet-i hâshâ-i İstanbul defterine tâbi‘ zimmî re‘âyânın bin kırk altı Ramazâni’ş-şerîfinin gurresinden bin altı Şa‘bâni’l-mu‘azzamı’nın gāyetine gelinceye değin üzerlerine edâsı lâzım gelen cizyeleri cem‘ ve tahsîl olunmak lâzım ve hükm olmağın, sipâhi oğlanları cemâ‘atinden ( ) bölükde yevmî otuz bir akçeye mutasarrıf olan Emir Râce? emîn ve cemâ‘at-i mezbûreden yüz yirmi dokuzuncu bölükde yevmî yirmi beş akçeye mutasarrıf olan Mehmed Ecîrkesri kâtib ta‘yîn olunup ellerine tuğrâlı defter verilip irsâl olunmuşdur, imdi mûcebince cem‘ ve tahsîl ettirilmek emr edip buyurdum ki hükm-i şerîfimle mezbûrân kullarım -zîde kadruhümâ- vardıklarında siz ki kadılarsız defter-i mezbûra tâbi‘ zimmî re‘âyânın târih-i mezkûrda uhdelerine edâsı lâzım gelen cizyeleri bu bâbda verilen tuğrâlı defter mûcebince her bir hânelerinden ikişer yüz kırkar akçe hesâbı üzre cem‘ ve tahsîl ve kabz ve defter ettirip [hâri]cden bir ferde inâd ve muhâlefet ettirmeyesin ve mîrî için alınan altın ve guruş hızâne-i âmireme alındığı üzre ve kānûn-ı kadîm muktezâsınca ikişer akçe noksâna aldırıp ziyâdeye ve noksâna aldırmayasız ve akçe alınmak lâzım geldikde onu bir dirhem gelir hâlis akçe aldırıp zinhâr züyûf ve kırkık akçe aldırmayasın ve elbette altın ve guruş alınır deyû re‘âyâyı ol vechile ta‘cîz ettirmeyesin ve cizye cem‘ine müteferrika ve çavuş ve zu‘amâ ve erbâb-ı timar ve dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri ve âhar bölük halkı ve sâir askerî tâifesinden ve a‘yân-ı vilâyetden ba‘zı zî-kudret kimesneler karışıp mâni‘ olurlarsa min ba‘d ol ma[kū]leleri cizye umûruna müdâhale ettirmeyip men‘ ve def‘ eyleyesiz men‘le memnû‘ olmayanları isimleri ve iştihârları ve dirlikleri ile yazıp Dersa‘âdet’ime arz ve i‘lâm edesiz ve mezbûrlar bin kırk altı Şa‘bâni’l-mu‘azzamı’nın üçüncü gününde iki yüz yirmi iki bin beş yüz otuz üç ve yine mâh-ı merkūmun onuncu gününde yüz seksen bir bin altı yüz altmış akçe ve yine sene-i mezbûre Rebî‘ulâhiri’nin yirminci gününde seksen üç bin sekiz yüz on akçe ki bu cümle dört yük seksen sekiz bin dört akçe eder meblağ-ı mezbûru vech-i peşîn Asitâne-i sa‘âdetim cizyesine teslîm eylemişdir ammâ hîn-i cem‘de tamâm ihtimâm edip hilâf-ı şer‘ ve kānûn ve mugāyir-i emr-i hümâyûn te’addî ve tecâvüzden ve kesr-i defterden ve nakz-ı cizyeden be gāyet ihtirâz eyleyesiz şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min şehri Saferi’l-hayri’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve erba‘în ve elf. Be makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse.