Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 49 Numaralı Sicil (H. 1054 / M. 1644) cilt: 26, sayfa: 98 Hüküm no: 77 Orijinal metin no: [14b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Âişe Hanım bt. Mustafa Ağa’nın tarlasının sınırını kaydırarak bitişiğindeki Sultan Bayezid Vakfı’na ait tarlaya tecavüz ettiği, yapılan keşifle eski sınırın tespitine dâir
[Derkenâr:] Vezîr-i a‘zam Mehmed Efendi hazretlerinin tarla hüccetidir. Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde tahrîr olunması kıbel-i men lehü’l-emrden fermân olunmağın bi’l-fi‘l medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de âbık nâibi olan mevlânâ Receb Efendi b. Abdi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd Mustafa ve zeyl-i kitâb-ı sıhhat nisâbda isimleri mastûr olan müslimîn ile mahmiye-i Kostantıniyye hısnı ebvâbından Yenikapı hâricinde vâki‘ münâza‘un fîh olan mahallin üzerine varıp akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde meclis-i mezbûrda işbu kitâb-ı sıhhat-nisâb huzûr-ı âlîleri ile şeref-yâb olup hâlen vezîr-i a‘zam ve düstûr-ı ekrem olan sadr-ı vüzerâ-yı izâm ve bedr-i küberâ-yı fihâm, müessis-i bünyân-ı devlet ü ikbâl, müşeyyid-i erkân-ı sa‘âdet iclâl, nâzım-ı menâzım-ı memleket-i Osmâniyye, nâhic-i menâhic-i ma‘delet-i hâkāniyye, kā‘id-i mekā‘id-i izzet-i râsiha, âkid-i me‘âkid-i rif‘at-i şâmiha el-mahfûf bi-sunûfi’l-meliki’l-e‘âlî a‘nî Hazret-i Mehmed Paşa -veffekahullâhu te‘âlâ li mâ yürîd ve mâ yeşâ’ lâ-zâle bâbühü’l-âlî melâzü’l-efâzıl ve’l-e‘âlî ilâ en yehtelle intizâmü’l-eyyâm ve’l-leyâlî- hazretlerinin taraf-ı şerîf ve cânib-i münîf ve savb-ı latîflerinden husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup nehc-i şer‘î ve nesk-ı mer‘î üzre alâ vechi’l-hasm vekâleti sâbite olan umdetü’l-a‘yân makbûlü’s-sudûr ve’l-erkân Mahmud Ağa b. Abdülvedûd medîne-i mezkûre mahallâtından Takyeci mahallesinde sâkine fahrü’l-muhadderât Âişe Hanım bt. el-merhûm Mustafa Ağa tarafından kezâlik hasm-ı şer‘î muvâcehesinde mezkûreyi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Siyavuş b. Abdülmennân ve Hasan Çelebi b. Mehmed el-Kâtib şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan müvekkile-i mezkûre Âişe Hanım’ın vâlidesi Sâlih[a] Hâtun bt. ( ) muvâcehesinde bi’l-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkilim Paşa-yı müşârün-ileyh -esbağallâhu ni‘amehû aleyh- hazretlerinin merhûm huld-âşiyân Sultan Bayezid-i Veli evkāfı arâzisinden olup işbu mahalde vâki‘ bir tarafı hâlen vaz‘ olunan sınır taşından merhûm Receb Paşa tarlasının taş duvarına varınca yüz doksan dört zirâ‘ ve bir tarafı Ortakoz nâm mahalden Mirza Çavuş nâm kimesnenin bahçesinin taş duvarına varınca iki yüz otuz iki zirâ‘ ve bir tarafı Davud Paşa’ya giden yolun alt yanından Halil Paşa oğlu Mustafa Bey tarlasına varınca üç yüz otuz üç zirâ‘ ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd tûlen ve arzan bi-hesâb-ı terbî‘î yirmi bir bin altı yüz seksen zirâ‘ bir kıt‘a tarlasının müvekkile-i mezkûre Âişe Hanım kendi tarlasına muttasıl olmağla tûlen iki yüz elli zirâ‘ ve arzan on yedi buçuk zirâ‘ mikdâr tarlayı gasb edip kendi tarlasına ilhâk eylemişdir, zikr olunan tarla ber mûceb-i tezkire-i mütevellî-i vakf bu âna gelince mutasarrıf olanlar bu minvâl üzre mutasarrıflar iken hâlen müvekkile-i mezkûre sınır taşlarını kaldırıp zikr olunan mikdâr mahalli gasb eylemişdir, vekâletim hasebiyle yine ke’l-evvel sınır taşların eski mahalline vaz‘ olundukdan sonra müvekkile-i mezkûrenin kasr-ı yedine kıbel-i şer‘den tenbîh olunmak matlûbumdur suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezkûre Sâliha Hâtun cevâbında zikr olunan tarlanın müvekkilesi vech-i muharrer üzre gasb eylediğini bi’l-külliyye inkâr edicek vekîl-i mûmâ-ileyh Mahmud Ağa’dan sıdk-ı makālini mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ricâlden ve sikāt-ı muvahhidînden zahr-ı erbâbi’t-tahrîr ve’l-kalem Arabzâde Mehmed Efendi b. Receb ve hâssa mi‘mârlardan el-Hâc Hasan b. Ömer li ecli’ş-şehâde meclis-i mezbûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müvekkile-i mezkûre Âişe Hanım zikr olunan tarladan tûlen iki yüz elli zirâ‘ ve arzan on yedi buçuk zirâ‘ mikdârı mahal gasb edip kendi tarlasına ilhâk ve sınır taşlarını mahallinden kaldırıp zikr olunan mikdâr mahal ileri komuşdur ve zikr olunan tarlanın fi’l-hakīka bir tarafı hâlen vaz‘ olunan sınır taşından merhûm Receb tarlasının taş duvarına varınca yüz doksan dört zirâ‘ ve bir tarafı Ortakoz nâm mahalden Mirza Çavuş nâm kimesnenin bahçesinin taş duvarına varınca iki yüz otuz iki zirâ‘ ve Davud Paşa’ya giden yolun altı yanından Halil Paşa oğlu Mustafa Bey tarlasına varınca üç yüz otuz üç zirâ‘dır bi-hesâb-ı terbî‘î yirmi bir bin altı yüz seksen zirâ‘dır ve bir tarafı tarîk-i âmdır [15a ] ve bu âna gelince mutasarrıf olanlar ber mûceb-i tezkire-i mütevellî-i vakf bu minvâl üzre mutasarrıf olagelmişlerdir, biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye hayyiz-i kabûlde vâkı‘a oldukdan sonra zikr olunan tûlen iki yüz elli zirâ‘ ve arzan on yedi buçuk zirâ‘ tarladan müvekkile-i mezkûrenin kasr-ı yedine ve zikr olunan sınır taşlarını yine ke’l-evvel eski mahalline vaz‘ etmeğe tenbîh eylediğini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ba‘dehû meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inbâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fî evâili şehri Rebî‘ilevvel li sene erba‘a ve hamsîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: ( )
|