Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 49 Numaralı Sicil (H. 1054 / M. 1644) cilt: 26, sayfa: 219 Hüküm no: 240 Orijinal metin no: [45b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mehmed Beşe b. Abdullah’ın evini İbrahim Çelebi b. İsmail’e sattığı Medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî- mahallâtından Câmi‘-i Kebîr mahallesinde sâkin Mehmed Beşe b. Abdullah nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde işbu râfi‘ü’l-kitâb mefhar-i erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem zübdetü ashâbü’t-takrîr ve’r-rakam İbrahim Çelebi b. İsmail mahzarında bi’t-tav‘ ve’r-rızâ ikrâr ve takrîr-i kelâm edip akd-i âtî sudûruna değin silk-i mülk-i sahîhimde münselik olan emlâkimden mahalle-i mezbûrede vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmetü’l-hudûd bir bâb fevkānî beyti ve bir bâb tahtânî beyti ve sofayı ve kenîfi müştemil mülk menzilimi cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfıkı ile merkūm İbrahim Çelebi’ye yirmi iki bin sekiz yüz ceyyid ve cedîd fıddî-i Osmânî râyic fi’l-vakt akçeye tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bey‘ ve teslîm ve ol dahi vech-i muharrer üzre iştirâ ve tesellüm ettikden sonra semen-i mezbûrü’n-na‘t yirmi iki bin sekiz yüz akçeyi yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz eyledim. Ba‘de’l-yevm mârrü’z-zikr menzil merkūm İbrahim Çelebi’nin mülk-i müşterâ-yı sahîh ve sarîhidir keyfe mâ yeşâ’ ve hasbe mâ yürîd mutasarrıf olsun dedikde mukırr-ı mezbûrun ber vech-i mübeyyen cârî ve sâdır olan ikrâr ve takrîrini el-mukarru lehü’l-mezbûr bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb ve imlâ olundu. Hurrire fi[’l-yevmi]’r-râbi‘ ve’l-ışrîn min Cumâdelûlâ li sene erba‘a ve hamsîn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Ahmed Çelebi b. Mehmed, Fahrü’l-emsâl Selim Beşe b. Veli, el-Hâc Abdullah b. İbrahim, Mustafa Beşe b. Mehmed, Baba Süleyman b. Turgud, İbrahim Çelebi b. ( ) min huddâm, Hüseyin Çelebi b. Ali min huddâm, Hüseyin Beşe b. Mahmud er-Râcil, Bayram Dede min huddâm ve gayruhüm mine’l-hâzırîn