|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 49 Numaralı Sicil (H. 1054 / M. 1644) cilt: 26, sayfa: 245 Hüküm no: 276 Orijinal metin no: [51b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Âişe bt. Hasan’ın menzil arsasını vakf ettiği; Hacı Abdullah Çelebi b. İbrahim’in Fâtıma bt. Memi’nin haksız yere tasarruf ettiği iddiasıyla davacı olduğu arsanın bir kısmının Fâtıma’nın mülkü olduğu
Medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de merhûm Zal Mahmud Paşa Câmi‘-i şerîfi müezzinlerinden işbu râfi‘ü’l-vesîkati’ş-şer‘iyye el-Hâc Abdullah Çelebi b. İbrahim yine medîne-i mezbûre mahallâtından Cezerî Kasımpaşa mahallesinde sâkine Fâtıma bt. Memi nâm hâtunu meclis-i şer‘-i şerîfe ihzâr ve mahzarında üzerine takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûre sâkinelerinden iken bundan akdem müteveffât olan Âişe bt. Hasan nâm hâtun mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Veli Bey mülkü ve bir tarafdan mezbûre Fâtıma’nın mülk-i mevrûsu ve bir tarafdan Ali Çelebi mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd iki bâb fevkānî ve iki bâb tahtânî beyti ve hadîkayı ve bi’r-i mâyı ve kenîfi müştemil menzilin arsasından olup cânib-i garbîsinden nısf-ı şâyi‘ini bana ve evlâdıma ve evlâd-ı evlâdıma vakf eylemişken mezbûre Fâtıma mâlikâne cümlesine vaz‘-ı yed eder, suâl olunup takrîri tahrîr ve ihkāk-ı hak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Fâtıma cevâbında feth-i makāl edip fi’l-vâki‘ menzil-i mezbûrun arsası vâkıfe-i mezbûre Âişe’nin babası mezbûr Hüseyin’in mülkü olup ba‘de vefâtihî nısf mezbûre Âişe’ye nısf-ı âharı dahi babam mezbûr Memi’ye intikāl edip ba‘de vefâtihî li ebeveyn karındaşım Ali ile bana isâbet edip kable’l-kısmet mezbûre Âişe hisse-i şâyi‘asını evvelâ kendi nefsine ba‘de vefâtihâ müdde‘î-i mezbûr Abdullah’a ve evlâdına ve evlâd-ı evlâdına vakf ve şart edip zikr olunan arsanın üzerine varılıp her birimizin hissesi ta‘yîn ve tahsîs olunmak matlûbumuzdur dediklerinde savb-ı şer‘den mevlânâ el-Hâc Ali Efendi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlarından Üstâd Mustafa b. Abdullah ve zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî olan müslimîn ile menzil-i mezbûrun arsasının üzerine varılıp müşâhede ve mesâha eylediklerinde menzil-i mezbûrun cümle arsası bennâ zirâ‘ı ile tûlen on beş ve arzan on bi-hesâb-ı şatrancî yüz elli zirâ‘ arsa olup yetmiş beş zirâ‘ı vakf-ı mezbûr için ta‘yîn ve yetmiş beş zirâ‘ı mezbûre Fâtıma’nın hissesi için tahsîs olundukdan sonra mezbûre Fâtıma kendi hisse-i şâyi‘asından yirmi beş zirâ‘ını vakf-ı mezbûra ilhâk edip mezbûr Abdullah Çelebi havlusunu müceddeden kendi malından binâ etmek üzre cânib-i garbîsinden yüz zirâ‘ arsa vakf olup cânib-i şarkîsinden elli zirâ‘ı mezbûre Fâtıma’nın olmak üzre ittifâk eylediklerini mevlânâ-yı mezbûr vâki‘ hâli mahallinde tahrîr ba‘dehû gelip vukū‘u üzre ihbâr ve takrîr eylemeğin işbu hurûf bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min Cumâdelûlâ li sene erba‘în ve hamsîn elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Veli Bey b. Süleyman el-Cündî, Ali Çelebi b. Şaban el-Cündî, el-Hâc Mustafa b. Mehmed Bey, Mehmed Çelebi b. İbrahim, Mustafa b. Mehmed el-Müezzin, Hüseyin Çelebi b. Ali min huddâm ve gayruhüm mine’l-huzzâr
|