Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655) cilt: 27, sayfa: 59 Hüküm no: 19 Orijinal metin no: [4b-1, Arapça] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mâhi Hâtun’un vakfettiği evin Kasımpaşa’daki Zâviye-i cedîde fukarâsına ait olduğu
Mahrûse-i Galata tevâbi‘inden kasaba-i Kasımpaşa’da kâine Zâviye-i cedîdede hâlen sâkin olan Seyyid Halil Efendi b. Seyyid Abdülhay ve Derviş Zünnûn b. Ali ve Derviş Receb taraflarından vekîl olup husûs-ı âti’l-beyâna vekâleti bimâ hüve nehcü’s-sübût şer‘an sâbit olan Mehmed Efendi b. Ahmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîfde kendi yazısı ile muvakkı‘-ı a‘le’l-kitâb olan hâkim huzûrunda medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî mahallâtından Hacı Hüsrev mahallesinde kâin olup bir tarafdan Kamer Hâtun mülkü ve bir tarafdan mekābir-i müslimîn ve bir tarafdan Hüseyin b. Ali mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd olan cemî‘ menzile vâzı‘ü’l-yed olan Mahmud b. Ahmed nâm kimesne muvâcehesinde iddi‘â edip üzerine takrîr-i da‘vâ eyledi ki menzil-i mezbûr zâviye-i merkūme fukarâsına vakıfdır, Mâhi Hâtun nâm hâtun hâl-i hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde cemî‘ menzil-i mezbûru evvelâ hayâtda olduğu müddetçe kendi nefsine ve vefâtından sonra Derviş Mehmed b. Kasım nâm oğluna sonra evlâdına ve evlâd-ı evlâdına neslinin kesilmesinden sonra menzil-i mezbûr zâviye-i merkūme fukarâsına âid olmak üzre vakf ve habs etmişdi dedikden sonra elindeki bin yirmi dokuz yılının evâhiri Zilka‘deti’ş-şerîfe târihiyle müverraha ve Havâss-ı aliyyede kadı olan Mehmed Efendi b. Mahmud’un imzâladığı vakfiyesini ibrâz eyleyerek suâl olunup cevâb alınmasını taleb eylemeğin mezbûr müdde‘â aleyhden suâl olunup inkâr ile cevâb vericek müdde‘i’l-mezbûrdan da‘vâsına şehâdet edecek beyyine taleb olundukda Mehmed Beşe b. Yusuf ile Hüseyin Beşe b. Bâli şehâdet için hâzır olup gıbbe’l-istişhâdi’ş-şer‘î müdde‘â aleyh muvâcehesinde mezbûre Mâhi Hâtun nâm hâtun bizim huzûrumuzda menzilin bu şekilde vakıf olduğunu ikrâr etti ve menzil-i mezbûr elân mezbûr zâviyenin fukarâsına dönmüşdür deyû şehâdet-i şer‘iyye ile şehâdet ettiklerinde şer‘an makbûle olmağın hâkim mevlânâ-yı mûmâ-ileyh kezâlik bununla hükmetmeğin hükm-i mes’ûl bi’t-taleb tahrîr olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ ve’l-ışrîn min şehri Recebi’l-ferd li sene hamsin ve sittîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Derviş Ahmed b. İsmail, Mehmed Efendi b. Nasuh, Abdullah Efendi b. Mehmed, Ali Beşe b. Mustafa, Abdullah Beşe b. İskender, Hüseyin Çelebi b. Ali
|