Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655) cilt: 27, sayfa: 131 Hüküm no: 124 Orijinal metin no: [24a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Şah Sultan Vakfı’na ait harap durumdaki evin vakfa daha faydalı olacağı için Şaban Ağa b. Abdülbâki’nin mülk evi ile istibdâl edildiği Medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -âmelehu’llâhu te‘âlâ bi lütfihi’l-cârî- mahallâtından merhûme Şah Sultan mahallesinde vâki‘ merhûme-i mezbûre vakfından olup iki tarafdan iftihârü’l-ekârim ve’l-e‘âlî Şaban Ağa b. Abdülbâkī mülkü ve bir tarafdan yine merhûme-i müşârun-ileyhânın câmi‘-i şerîfi ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd harâba müşrif menzilin hâlen mütevellîsi olan fahrü’l-eşbâh Hasan Çelebi b. Ali meclis-i şer‘-i hatîrde sevk-i kelâm ve tabîr ani’l-merâm edip menzil-i mahdûd-ı mezkûr Ağa-yı müşârun-ileyh hazretlerinin müceddeden binâ eylediği menzile muttasıl olmağın taraf-ı pür-şereflerinden husûs-ı âti’z-zikre vekîl-i sâbitü’l-vekâleleri olan mefharü’l-emâcid ve’l-ekârim Mehmed Ağa b. Ahmed menzil-i mezbûru bi’l-vekâle müvekkil-i müşârun-ileyhin mülkü olup yine mahalle-i mezbûrede vâki‘ iki tarafdan iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim Süleyman Bey b. el-merhûm Davud Paşa? mülkü ve bir tarafdan Evliyâ Efendi veresesi mülkleri ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd olup on bir bâb tahtânî odaları ve bir bakkal dükkânını müştemil menzil ile istibdâl etmek murâd edinir, el-hâletü hâzihî menzil-i mezbûr rey‘ ve kıymet cihetinden vakf-ı mezbûrdan evfer ve ekser olduğunu müşâhede için vakıf olan menzilin üzerine varılmasın taleb ederin dedikde kıbel-i şer‘-i şerîfden fahrü’l-müderrisîn Mevlânâ Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlarından üstâd Mehmed b. Abdullah ve sukūf ve ebniye ahvâline kemâl mertebe vukūf ve şu‘ûru olan bî-garaz müslimîn ile evvelâ vakıf olan menzilin üzerine varıp mi‘mâr-ı mezbûr arsasını müşâhede eyledikde hesâb-ı mezbûr üzre bin üç yüz doksan dört zirâ‘ geldikde ol mahalde hâzırûn olan ehl-i vukūf bî-garaz müslimîn vakıf olan menzil arsasının kıymeti her zirâ‘ı ellişer akçeden bin beş yüz akçe ve binâsının kıymeti yirmi bin akçe ki cem‘an [arsasının] ve binâsının kıymeti ber vech-i tahmîn bin guruş ki cem‘an iki bin üç yüz doksan dört guruş ve icâre-i misli yevmî on ikişer akçe olmağla istibdâl min külli’l-vücûh cânib-i vakf-ı mezbûra enfa‘ ve evlâdır deyû icmâ‘ ve ittifâk eylediklerini meclis-i şer‘-i şerîfde ihbâr ettiklerinde, bu husûsda vakf-ı mezbûra istibdâl enfa‘ ise istibdâl oluna deyû izn-i âlî sâdır olmağın muvakkı‘u sadr-ı kitâb olan hâkim-i câsim fukahâ-yı ulü’l-[el]bâbdan vakfı tecvîz edenler kavli üzre vech-i meşrûh üzre istibdâle izin verdikde vakıf olan menzil-i mezbûru mütevellî-i mezkûr müvekkil-i mûmâ-ileyh Şaban Ağa’nın mülkleri olan mârrü’z-zikr menzil ile istibdâl edip vekîl-i mezbûr dahi mülk-i merkūmu vakıf olan menzile bedel vermekle mülk olan menzil-i mezbûr vakıf olup vakıf olan menzil-i mezkûr mülk oldukdan sonra vekîl-i sâlifü’z-zikr Mehmed Ağa takrîr-i kelâm edip mütevellî-i merkūm sâbıkan vakıf olan menzil-i merkūma vaz‘-ı yed edip vakıf için tasarruf eder, ref‘ olunup istibdâl-i mezbûr muktezâsınca mülk olmak üzre müvekkilime teslîm olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’l-istintâk mütevellî-i mezbûr cevâbında v[â]kıf vakfiye-i ma‘mûlün bihâsında istibdâl oluna deyû şart ve ta‘ayyün etmediği? için? câiz olmamağın kemâkân menzil-i mahdûd-ı mezkûra vakfiyyet üzre vaz‘-ı yed edip tasarruf ederin, müvekkil-i mûmâ-ileyh mülk-i sâbıkına mutasarrıf olsun dedikde vekîl-i mezbûr Mehmed Ağa i‘âde-i kelâm edip vâkıf istibdâl şart etmediği sûretde dahi hâkim için istibdâle kudret vardır, zîrâ vakfa nev‘an za‘f târî olsa mütevellî rey‘-i galle cihetinden ekser ve vâfir bulduğu takdîrce hâkim izn-i sultânî ile istibdâl edicek nakz ve nakza mecâl muhâl ve adîmü’l-ihtimâldir binâ’en alâ zâlik istibdâl-i mezbûrun sıhhatinde hüküm taleb ederiz dedikde hâkim-i mûmâ-ileyh -esbağallâhu ni‘âmehû aleyh- âlimen bi’l-hilâf istibdâl-i mezkûrun sıhhatinde ve bedel verilen menzil-i mahdûd-ı mezkûrun vakfiyyetine ve sâbıkan vakıf olan menzilin mülkiyetine hüküm buyurduklarında mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min Şevvâli’l-mu‘azzam min şuhûri sene hamsin ve sittîn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-e’imme Mehmed Efendi el-İmâm, Ahmed Halîfe b. Mehmed el-Müezzin, Ali Çelebi b. Mehmed el-Kayyım, Abdullah Beşe b. İskender, Ali Beşe b. Mustafa, ...? Ağa b. Abdülbâkī, Ali Beşe b. Mustafa