Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655) cilt: 27, sayfa: 145 Hüküm no: 144 Orijinal metin no: [27b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İsak v. Portugal’ın Kiremitçi Ahmed Çelebi Evkâfı’ndan kiraladığı evin kirasının bir kısmını ödemediğini iddia eden mütevelli Mehmed Çavuş’un davasının reddi
Havâss-ı Kostantıniyye -hamâha’llâhu te‘âlâ ani’l-beliyye- kazâsına tâbi‘ kasaba-i Hasköy’de vâki‘ merhûm Kiremitçi Ahmed Çelebi Evkāfı’na hâlen meşrûtiyet üzre mütevellî olan fahrü’l-eşbâh Mehmed Çavuş b. Ebîbekir nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahmiye-i İstanbul’da Kalavrite cemâ‘atinden olup kasaba-i merkūmede merhûm Pîrîpaşa mahallesinde sâkin işbu râfi‘ü’s-sifr İsak v. Portugal nâm Yahudi muvâcehesinde tevliyeti hasebiyle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı mezbûrdan olup mahalle-i merkūmede vâki‘ iki tarafdan vakf-ı mezbûr odaları ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd olup tabaka-i ulyâda ve vustâda yedi bâb fevkānî odaları ve iki matbahı ve iki tahtapûşu ve dört aded kenîfi ve iki dehlizi ve süflâda bir bâb tahtânî odayı ve iki odun mahzeni ve iki aded su kuyusunu ve iki havluyu ve bir bakkal ve iki hayyât dükkânlarını müştemil olan vakıf menzil bundan esbak mahrûse-i Galata’da Lonca mahallesinde sâkin Lorice v. Lor? nâm zimmînin tasarrufunda olup lâkin bilâ-veled hâlik olmağla menzil-i mezbûr intikāl-i cârî üzre vakf-ı mezbûra intikāl eyledikde mezbûr İsak tâlib olup rağabât-ı nâs münkatı‘a oldukdan sonra vakf-ı mezbûra meşrûtiyet üzre mütevellîye olan Belkıs nâm hâtun menzil-i mahdûd-ı mezkûru tevliyeti hasebiyle mezbûr İsak’a sekiz yüz kıt‘a riyâlî guruşa icâre-i mu‘accele ve beher ay yetmiş akçe ücret-i müeccele ile îcâr ve teslîm etmişidi, lâkin icâre-i mu‘accelesi olan sekiz yüz guruşun dört yüz seksen guruşunu mezbûre Belkıs Hâtun vakf-ı mezbûr için kabz edip bâkī kalan üç yüz yirmi kıt‘a riyâlî guruşunu kable’l-ahz mütevellîye-i mezbûre fevt olmağla mersûm İsak zimmetinde kalmışidi, hâlen tevliyet-i mahkiyem hasebiyle taleb ederin suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr İsak cevâbında fi’l-hakīka menzil-i mahdûd-ı mezkûru vech-i muharrer üzre istîcâr ve tesellüm etmişidim lâkin icâre-i mu‘accele-i merkūme sekiz yüz guruşu mütevellîye-i merkūme Belkıs Hâtun’a hâl-i hayâtında şuhûd-ı müslimîn huzûrunda bi’t-tamâm def‘ ve teslîm ol dahi vakf-ı mezbûr için tevliyeti hasebiyle tamâmen kabz ve tesellüm etmişdir deyû def‘le mukābele edicek gıbbe’l-istintâk ve akībe’l-inkâr mezbûr İsak’dan def‘-i mezbûru mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ricâlden olup mahmiye-i İstanbul’da Acı Musluk mahallesi sükkânından el-Hâc Salih Bey b. Satılmış ve yine mahmiye-i mezbûrede Tahta Minâre mahallesi sükkânından Halil Bey b. Mehmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olundukda fi’l-hakīka menzil-i mezbûrun icâre-i mu‘accelesi olan sekiz yüz kıt‘a riyâlî guruşu merkūm İsak mütevellîye-i mersûme Belkıs Hâtun’a bizim huzûrumuzda def‘ ve teslîm ol dahi tevliyeti hasebiyle vakf-ı mezbûr için tamâmen ahz ü kabz etmişidi, biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû şehâdet eylediklerinde mütevellî-i mezbûr şâhidân-ı merkūmân şehâdetlerinde kâziblerdir deyû ta‘n etmekle tezkiye için ihtimâmen kıbel-i şer‘den Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi şâhidân-ı mersûmânın zikri mürûr eden mahallelerine varıp mezbûrânın ahvâllerini sırran ve alenen suâl eyledikde her birinin mahallesi ahâlîsi şâhidân-ı merkūmân ehl-i sünnet ve’l-cemâ‘atden olup her biri sâlih [28a] ve dindâr kimesnelerdir deyû her birinin hüsn-i hâllerine haber verdiklerini Mevlânâ-yı müşârun-ileyh mahallinde ketb ü tahrîr ba‘dehû meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr eyledikde gıbbe ri‘âyeti şerâ’iti kabûlihâ şehâdetler[i] makbûle ve mesmû‘a olmağın mûcebiyle mütevellî-i mezbûr Mehmed Çavuş bî-vech ta‘arruzdan men‘ olunup mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fî evâhiri Şevvâli’l-mükerrem li sene hamsin ve sittîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-müderrisîn Ömer Efendi b. Sadi, fahrü’l-kuzât Mehmed b. Nasuh Ağa, umdetü kuzâti’l-İslâm Hasan Efendi, Sinan Efendi el-Kadı, Ali Beşe b. Mustafa, Hüseyin Beşe b. Ali, Bayram Dede b. Mehmed, Dilâver Beşe b. Abdullah ve gayr
|