Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655) cilt: 27, sayfa: 166 Hüküm no: 171 Orijinal metin no: [33a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Vakıf odalarındaki kiracılar ile yine vakfa ait olup çöp ve lağım için ayrılan arsanın kiracısı arasındaki davada, arsanın bu iş için ayrıldığının tesbiti Husûs-ı câ’i’z-zikrin mahallinde istimâ‘ı iltimâs olunmağın bu fakīr küttâb-ı mahkeme-i şerîfden Mustafa Efendi ve zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî müslimîn ile medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -dâme fî rıdvâni’l-Bârî-’de merhûm Dökmecibaşı mahallesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd bostanda vech-i âtî üzre münâza‘un fîh olan mahalle varılıp akd-i meclis-i şer‘-i şerîf olundukda mahrûse-i İstanbul’da merhûm Defterî Kara Süleyman Çelebi Vakfı’ndan olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ ma‘lûmetü’l-hudûd vakıf odaların müste’cirlerinden Mustafa Çelebi b. Mehmed ve Cafer b. Abdülbâkī ve Ömer b. Mehmed nâm kimesneler meclis-i şer‘-i ma‘kūd-ı mezkûrda bostan-ı mezbûr dahi vakf-ı merkūmdan olmağla müste’ciri olan Kulu Beşe b. Mehmed nâm kimesne ile vakf-ı mezbûrun bi’l-fi‘il mütevellîsi olan Osman Çelebi b. ( ) nâm kimesne muvâcehelerinde üzerlerine her biri takrîr-i da‘vâ edip işbu iki tarafdan odalar ve bir tarafdan bostan-ı mezbûr ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd olup bir armud ve iki incir ve iki ayva eşcârını müştemil olan arsayı vâkıf-ı mezbûr ol odaları binâ eyledikde sâkin olanların süpründüsü ve ol odaların kenîfinin fazalâtı vaz‘ olunmak için şart ve ta‘yîn etmekle kadîmü’l-eyyâmdan zikr olunan odaların fazalâtını ihrâc ve işbu müşârun-ileyh bi’l-benân arsada bir kuyu hafr edip ol kuyuya vaz‘ eyleyip yine lâzım geldikde işbu arsada bir âhar kuyu hafr edip kezâlik vaz‘ eyleyip bu minvâl üzre arsa-i merkūmeye mutasarrıflar iken mersûm Kulu Beşe bi gayr-ı vech-i şer‘î vaz‘-ı yed edip tasarruf eder, suâl olunsun yed-i mubtılesi işbu arsadan kasr ve izâle olunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbe’s-suâl merkūm Kulu Beşe cevâbında bostan-ı mezbûru bundan akdem mutasarrıfı olan Mehmed Çelebi nâm kimesne bedel-i ma‘lûm mukābelesinde izn-i mütevellî-i vakf-ı mezbûr ile bana ferağ ve tefvîz eyledikde işbu arsa ile ma‘an tefvîz edip ben dahi bostan-ı mezbûr[u] işbu münâza‘un fîh olan arsa ile tefevvuz ve kabûl etmişidim binâ’en alâ zâlik tasarruf ederin deyû arsa-i merkūmeye vaz‘-ı yed eylediğini ikrâr, lâkin ol odalarda sâkin olanlar kadîmü’l-eyyâmdan kenîfleri fazalâtın arsa-i merkūmede vaz‘ edegeldiklerin münkir olıcak müdde‘iyyûn-ı merkū[mû]n Mustafa Çelebi ve Cafer ve Ömer’den [33b] sıdk-ı makāllerini mübeyyine beyyine taleb olundukda udû[l]-i ricâlden olup mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Mustafa Dede b. Mehmed ve Mehmed Çelebi b. Kadri ve Câmi‘-i kebîr mahallesi sâkinlerinden Ali Çelebi b. Mustafa nâm kimesne[ler] li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i ma‘kūda hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ zikr olunan odalar[da] sâkin olanlar kadîmü’l-eyyâmdan kenîflerinin fazalâtını ihrâc eyleyip işbu arsada bir kuyu hafr edip ol kuyuya vaz‘ edegeldikleri kırk seneden beri ma‘lûmumuzdur, biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû müdde‘iyyûn-ı merkūmûnun müdde‘âsına mutâbık edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve tezkiye şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vâkı‘a olmağın mûcebiyle işbu arsadan kasr-ı yedine mezbûr Kulu Beşe’ye tenbîh birle mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min Zilka‘deti’ş-şerîfe li sene hamsin ve sittîn ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-müderrisîn Abdülbâkī b. Mustafa Efendi, Mehmed Çelebi b. Ahmed el-Bevvâbü’s-sultânî, Mustafa b. Ahmed, Halil Çelebi b. Hüdâverdi, Hüseyin b. Nasuh, Mustafa Beşe b. Abdülbâkī, Mehmed Çelebi b. Abdullah Çavuş, Hüseyin Beşe b. Murad