.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655)
cilt: 27, sayfa: 191
Hüküm no: 201
Orijinal metin no: [39b(2)-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Mehmed b. Arslan’ın sağlığında kardeşi Mustafa’nın babalarından kalan evdeki hissesini satın aldığı ve evin Mehmed’in mirasçılarına intikal ettiği

Kıbtiyân tâ’ifesinden olup medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî’de Zühre Hâtun mahallesi sâkinlerinden iken bundan akdem vefât eden Mehmed b. Arslan nâm Kıbtînin sulbî oğlu Salih nâm sagīrin vâlidesi ve tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘-i kavîmden mansûbe vasîsi olan işbu râfi‘atü’l-kitâb Gülşâr bt. Ali nâm Kıbtiyye mahfil-i kazâda yine tâ’ife-i mezbûreden olup müteveffâ-yı mezbûr Mehmed’in li ebeveyn er karındaşı olan Mustafa nâm Kıbtî muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbû[re]de vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb çatma menzil müteveffâ-yı mezbûrun babası merkūm Arslan’ın mülk[ü] olup ba‘de vefâtihî menzil-i mezkûr müteveffâ-yı mezbûr Mehmed ile merkūm Mustafa’ya irs-i şer‘le intikāl eyledikde zikr olunan menzil beynlerinde bin akçeye tahmîn olundukda mezbûr Mustafa kendi hissesini müteveffâ-yı mezbûr Mehmed’e hâl-i hayâtında beş yüz cedîd akçeye bey‘-i kat‘î ile bey‘ edip kabz-ı semen ve teslîm-i mebî‘ eyledikden sonra mecmû‘-ı menzil müteveffâ-yı mezbûrun mülkü olmuşiken hâlen yine mezbûr Mustafa nısf-ı menzile vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mustafa cevâbında fi’l-hakīka menzil-i mezkûr babamız merkūm Arslan’dan vech-i muharrer üzre bize irs-i şer‘le intikāl etmekle binâ’en alâ zâlik mevr[û]sumuz olmağla menzil-i mezkûrun nısf-ı şâyi‘ine vaz‘-ı yed eylediğin ikrâr lâkin hisse-i mezbûreyi vech-i mübeyyen üzre karındaşı müteveffâ-yı mezbûra meblağ-ı mezbûr beş yüz akçeye bey‘ eylediğini münkir olıcak vasiyy[e]-i merkūme Gülşâr’dan da‘vâsına mutâbık beyyine taleb olundukda tâ’ife-i mezbûreden olup yine mahalle-i merkūme sâkinlerinden Hüseyin b. Hasan ve Mustafa b. Hüseyin nâm Kıbtîler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olundukda fi’l-vâki‘ menzil-i mezkûr merkūm Arslan’dan sulbî kebîr oğulları mezbûr Mustafa ile müteveffâ-yı mezbûr Mehmed’e irs-i şer‘î ile intikāl eyledikde mezbûr Mustafa kendi hissesine âid olan nısf-ı menzili vech-i mübeyyen üzre müteveffâ-yı mezbûra hâl-i hayâtında bizim huzûrumuzda meblağ-ı mezbûr beş yüz akçeye bey‘ edip kabz-ı semen ve teslîm-i mebî‘ eyledi biz bu husûsa minvâl-i muharrer üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâ’iti kabûlihâ şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-ışrîn min Zilka‘deti’ş-şerîfe li sene hamsin ve sittîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi el-Kadı, Hızır b. Solak, Muslu b. Mehmed, Mehmed b. Bâli, Abdullah b. İskender