.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 61 Numaralı Sicil (H. 1065- 1066 / M. 1655)
cilt: 27, sayfa: 192
Hüküm no: 202
Orijinal metin no: [39b(2)-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hazine kethüdâsı Hüseyin Ağa’nın mülk suyu için açtığı bacanın Yakub Ağa Vakfı’na ait olduğu zannıyla müdâhale edildiği, ancak Hüseyin Ağa’nın mülkü olduğunun anlaşıldığı

Husûs-ı âti’z-zikrin mahallinde tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şer‘-i şerîfden Mevlânâ Mehmed Efendi b. Nasuh el-Kadı irsâl olunup ol dahi zey-i vesîkada mastûretü’l-esâmî olan müslimîn ile Havâss-ı aliyye kazâsına tâbi‘ Cebeci karyesi kurbunda Şâhin Deresi demekle şehîr mevzi‘de Delikli Kaya nâm mahalle varıp akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın sâhibi olup hâlen saray-ı sultânîde hazîne kethüdâsı olan umdetü’l-havâs ve’l-mukarrebîn Hüseyin Ağa b. Fahreddin taraf-ı pür-şereflerinden zikri câ’î ikrârı tasdîke vekîlleri olup bimâ hüve nehcü’s-sübût şer‘an vekâleti sâbite olan hâlen hâssa Nakkaşbaşı iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim Mehmed Ağa b. Ahmed meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda mahrûse-i İstanbul’da vâki‘ merhûm Kapı Ağası Yakub Ağa Vakfı’na bi’l-fi‘il mütevellî olan fahrü’l-akrân Ali Ağa b. Abdülmennân mahzarında takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip işbu baca müvekkilim müşârun-ileyh Hüseyin Ağa hazretlerinin bundan akdem mevzi‘-i mezbûrda kendi mâlıyla hafr ettirdiği suyun bacalarından olup lâkin vakf-ı mezbûr suyunun bacası dahi ol mevzi‘e karîb olmağla mütevellî-i mezbûr vakf-ı [41a(1)] mezbûr suyunun bacalarından olmak zu‘muyla mukaddemâ işbu bacaya vaz‘-ı yed murâd etmişidi, el-hâletü hâzihî işbu baca vakf-ı mezbûr suyunun bacası olmadığını mütevellî-i mezbûr müşâhede etmekle müvekkilim mezbûrun mülk suyu bacası olduğu zâhir ve mütehakkık olmuşdur, mütevellî-i mezbûr Ali Ağa’dan vâki‘ hâl suâl olunup ikrârı tahrîr olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr Ali Ağa cevâbında fi’l-hakīka hâl-i kaziyye bâlâda bast ve tahrîr olunduğu üzre olmağla işbu baca vakf-ı mezbûrun olmak zu‘muyla mukaddemâ müvekkil-i müşârun-ileyhe mu‘âraza etmişidim, lâkin vakf-ı mezbûrun alâkası olmayıp müvekkil-i müşârun-ileyh Hüseyin Ağa’nın mukaddemâ hafr ettirdiği suyun bacalarından olduğunu müşâhede edip vakf-ı mezbûrun vechen mine’l-vücûh alâkası olmayıp müvekkil-i müşârun-ileyhin mülkü olduğu müte‘ayyin olmuşdur deyû tav‘an ikrâr ve i‘tirâf etmeğin mütevellî-i mezbûrun minvâl-i muharrer üzre cârî ve sâdır olan ikrârını vekîl-i mezbûr Mehmed Ağa vicâhen tasdîk ve tahkīk eylediğini Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ba‘dehû gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ ve’l-ışrîn min Zilka‘deti’ş-şerîfe li sene hamsin ve sittîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Aynü’l-a‘yân Ali Ağa b. Yunus, umdetü erbâbü’t-tahrîr Mehmed Efendi muhâsebe-i evvel, fahrü’l-eşbâh Ali Bey el-Bevvâb-ı sultânî, Mehmed Bey b. Mustafa kethüdâ-i râh-ı âbî, el-Hâc İbrahim b. Sefer râh-ı âbî, Üstâd Veli b. Ramazan, Mehmed Beşe b. Abdülkerim?, Mehmed b. Abdülkerim, Osman Bey b. Aydın ve gayr